..

Hannes Swoboda'dan Mevlüt Çavuşoğlu'nu sert tepki

Avrupa siyasetinin en kıdemli isimlerinden Hannes Swoboda, Türkiye'de yolsuzluk iddialarının unutturulabileceğine inanmadığını söyledi. Samanyolu Haber'e konuşan Swoboda, Mevlüt Çavuşoğlu'nun ''Paralel Avrupalı parlamenterler'' iddialarına sert tepki gösterdi ve ''Eğer eleştiri kaldıramıyorsanız her zaman bir bahane bulursunuz'' dedi.. Avrupa Parlamentosu'nun en büyük ikinci grubu sosyalistlerin lideri Hannes Swoboda, Samanyolu Haber'e konuştu. Yerel seçim sonucunu değerlendiren Swoboda, AKP'nin kazanmasına şaşırmadığını söyledi ve "Milliyetçi bir ortamda yapılan bir seçimde bir siyasi lider çıkıp ülkeyi içeriden ve dışarıdan kuşatan düşmanlara karşı hem ülkeyi hem de vatandaşlarını müdafaa ettiğini iddia ederse genelde seçimleri kazanır. Dolayısıyla Erdoğan'ın kazanmasına şaşırmadım. Seçimleri kazanabilirsiniz ama vatandaşlarınızın kalbini kaybedebilirsiniz." ifadelerini kullandı.. Swoboda, AB Bakanı Çavuşoğlunun Avrupa Parlamentosu vekillerine yönelik ''paralel'' ithamına da büyük tepki gösterdi. Hannes Swoboda, "Öncelikle ben Türkiye'yi değil, icraatleri dolayısıyla hükümeti eleştiriyorum. Ayrıca bir hükümeti eleştirirken ülkenin eleştirildiğini söylemek tuhaf. Bu doğru değil. Hiç kimse de benim ne söyleyeceğime müdahale edemez. Eğer eleştiri kaldıramıyorsanız her zaman bir bahane bulursunuz." diye konuştu. Swoboda, CHP'ye de önemli uyarılar yaptı ve şunları söyledi: "CHP'nin farklı toplum kesimlerine daha çok açılması gerekiyor. Türkiye'nin dışa açılmasını savunan, dünyayla entegre olmasını, modernleşmesini talep eden teknisyenler, girişimciler, genç nüfus, akademisyenlerden oluşan ve her geçen gün büyüyen bir orta sınıf var. Erdoğan toplumun bu kesiminin taleplerine cevap vermiyor. CHP toplumun bu kısmını kazanmak için muhakkak daha kucaklayıcı bir siyaset geliştirmeli..." Gündeme gelen yolsuzluk iddialarının unutturulabileceğine inanmadığını söyleyen Swoboda, Erdoğan'ın nefret söyleminin Türkiye'yi ileri taşımayacağına ise "Maalesef bazı siyasetçiler güçlerini artırdıkça, kullandıkları dilin kontrolünü kaybediyorlar. Her istediklerini söyleyebileceklerini ve insanların hala peşinden geleceğine inanıyor. Ancak Başbakan Erdoğan'ın demokratik bir sistemde kullandığı dil ve araçlar demokratik sistemin kuyusunu kazıyor." sözleriyle dikkat çekti.