MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Zaman gazetesine kayyım atanacağı iddialarına tepki gösterdi.
Bütün bunlardaki amacın yok etmeye yönelik olduğunu belirten Vural, "Hukuki bir netice elde etmek yerine maalesef bu yönüyle bir yok etme ortadan kaldırma girişimi vardı. Bu yönüyle bakıldığında giderek zaten medyanın yasama yürütme ve yargının Türkiye'yi yönetenlerin faaliyetlerini sorgulama hürriyeti elinden alınmış vaziyette. Medya bu görevini bir bakıma bunu sorgulayan muhalefet aracılığıyla yaparken bazı medyanın bu şekilde ortadan kaldırılması veya yönetilmesi aynı zamanda muhalefetin bu yapılanlarla ilgili sorgulamalarını bu kitle iletişim aracılığıyla vatandaşa iletme imkanından mahrum bırakılıyor. Bu gerçekten maalesef medya gerçekten bir sorgulama yapabilme konusunda ciddi tehditlerle karşı karşıyadır." diye konuştu.
'BAŞBAKANLIK DA KAYYIMLA YÖNETİLİYOR'
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM'de basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, 'Zaman gazetesine kayyım atanması ile ilgili iddialar var neler söylersiniz?' sorusuna Vural, şu yanıtı verdi: "Artık kayyımlar öyle bir şey artık kayyım atanıyor, alınıyor karmakarışık bir Türkiye. Başbakanlık da kayyımla yönetiliyor. Cumhurbaşkanı'nın kayyımlığı söz konusu. Bakanlar bile kayyımla yönetiliyor. Cumhurbaşkanı danışmanları yönetiliyor. Cumhurbaşkanı'nın danışmanı 'hükümetin başı diyor' hükümet 'ben başıyım' diyor tam bir keşmekeş var. Bütün bunlardaki amaç yok etmeye yöneliktir. Hukuki bir netice elde etmek yerine maalesef bu yönüyle bir yok etme ortadan kaldırma girişimi vardı.
Suçu olan elbette suçunu çekmeli ama bazı medyalar kapatıldı. Şimdi o zaman bu medya bir değerse niye satmıyorsunuz bunları? Eğer bir karşılığı varsa bunları niye satmıyorsunuz da kapatıyorsunuz? Bu yönüyle bakıldığında giderek zaten medyanın yasama yürütme ve yargının Türkiye'yi yönetenlerin faaliyetlerini sorgulama hürriyeti elinden alınmış vaziyette. Medya bu görevini bir bakıma bunu sorgulayan muhalefet aracılığıyla yaparken bazı medyanın bu şekilde ortadan kaldırılması veya yönetilmesi aynı zamanda muhalefetin bu yapılanlarla ilgili sorgulamalarını bu kitle iletişim aracılığıyla vatandaşa iletme imkanından mahrum bırakılıyor.
Bu gerçekten maalesef medya gerçekten bir sorgulama yapabilme konusunda ciddi tehditlerle karşı karşıyadır. Muhalefetin eleştirilerini dile getirme kanalları kısıtlandıkça artık tamamı ile bir iki bakanlık gerekecek. Bir bakanlık kafi bunlara. George Orwel'in 1984'deki doğruluk bakanlığı kurarlar. Doğruluk bakanlığı aracılığıyla yaptığı herşeyin doğru olduğu konusunda topluma iletecek kitle iletişim araçları istemektedir. Bu girişimler medya özgürlüğünü kırıntısını kullanmak durumunda kalanlarında bu kırıntılarını ortadan kaldırmaya yönelik bir tehdide dönüşme temayülündedir. Hükümeti uyarıyoruz. Medya özgürlüğü demokrasinin temelidir. Teşebbüs özgürlüğü çok önemlidir. Bu konuda toplumda medya ve teşebbüs özgürlüğünü ortadan kaldıracak girişimler konusunda bir kanaat oluşturma yolundaki hususları muhakkak elimine edecek bir politika takip etmesi gerekiyor."
Başka bir gazetecinin, 'Boydak Holding yönetim kurulu başkanı ve üyeleri gözaltına alındı. bu konuda neler söylersiniz?' sorusu üzerine Vural, şunları kaydetti: "Maalesef Türkiye'de teşebbüs hürriyeti ve mülkiyet garantisi ortadan kaldırılıyor. Bundan önce de yapılmıştı. Türkiye'nin yatırıma, istihdama ihtiyacı var. Güvenceli istihdam istiyor taşeronlar ama Türkiye'de yatırım yapacak adamların güvencesi yok. Maalesef yargının bu şekilde yönlendirilerek bir silah olarak kullanıldığına ilişkin bir kanaat gerçekten çok zarar verir. Ekonomik faaliyetlerde teşebbüs hürriyetini basın özgürlüğünü ortadan kaldırabilecek girişim ve bu kanaatleri doğuracak eylemlerden uzak durulmalı." CİHAN