ABD'li yazılım firması MSC tarafından üretilen “Tube Travel” adlı kapalı ortamda gerçekleşen seyahat simülasyonunda, koronavirüs taşıyan kişinin konuşmasıyla birlikte ağzında ve burnundan çıkan damlacıkların tüm alanı kapladığı görülüyor.
Kapalı alanda solunum damlacıklarının gidiş yollarını analiz eden model, dünyadaki pek çok ülkenin normalleşme uygulamalarını hayata geçirmesinin ardından geldi.
Araştırmacıların virüsün yayılımını durdurmak için maske takmanın gerekli olduğuna dikkat çeken firma, “İnsanlar hapşırıken, öksürürken, konuşurken, ve hatta nefes alırkenbile ağız ve burunlarında yer alan mikro-organizmalar havaya yayılmaya devam ediyor. Bu yüzden toplu taşımaları kulllanan ve kapalı ortamda bulunan herkes, ağız ve burunlarını kapatan bir maske takarak kendisini ve çevresindeki insanları korumak zorunda” diyor.
Öte yandan Kanadalı araştırmacılar tarafından yapılan farklı bir çalışmada ise basit bir bez maskesinin bile bulaşıcı parçacıkları yüzde 99 oranında engelleyebileceği açıklandı.
Bununla birlikte dünyanın dört bir yanından bilim insanları ve hükümet yetkilileri ellerin yıkanmasının, yüze dokunmamanın ve sosyal mesafeye dikkat edilmesinin normal hayata dönmenin en temel gerekliliği olduğunu söylüyor.
Uzmanlar bu kapsamda sosyal mesafeyi korumanın en önemli faktör olsa da, enfekte birinin etrafındaki sürenin sınırlandırılmasının da virüsü yayma riskini azaltabileceğini belirtiyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yapılan açıklamada, “Kapalı alandaki meslektaşlarınızla iki metre uzaklığınıza koruyamıyorsanız, ortamda geçirdiğiniz zamanı 15 dakika ile sınırlayın” uyarısı yapıldı.