Özden Örnek, son duruşmada
sanıklardan
emekli Org. Ergin Saygun'un ifadesine atıfta bulunarak, "
Balyoz kasetleri başbakan tarafından
Aytaç Yalman'a verilmiş." dedi.
Eski
Kara Kuvvetleri Komutanı Yalman, bu sözlere
Hürriyet Gazetesi aracılığıyla
cevap verdi. Örnek'in kendisine
terbiye hududunu aşan
iftira attığını belirten Yalman, kasetlerin içeriğinden haberdar olmadığını, aksi takdirde işlem yapacağını söyledi. Yalman, "Emrime aykırı yapılan bu
seminer kasetlerinin kimler tarafından sızdırıldığı kadar, kasetlerin içinde konu ile ilgisi olmayan bigünah
silah arkadaşlarımın isimlerinin kimler tarafından yazdırıldığının ortaya çıkarılması önemlidir." diye konuştu.
Emekli
Orgeneral Aytaç Yal-man'ın dün Hürriyet gazetesinde yer alan açıklamaları,
Hilmi Özkök'ün
Ergenekon ifadesiyle birlikte değerlendirildiğinde Balyoz davasını doğrudan etkiliyor. Yalman, Balyoz davasında sanıklar ve avukatları tarafından hep gündemde tutulan bir isim. Sanık avukatları, özellikle son 5-6 aydır eski
Genelkurmay Başkanı Özkök ve eski
Kara Kuvvetleri Komutanı Yalman'ın Balyoz davasında
tanık olarak dinlenmesini istiyor ama
mahkeme talebi reddediyordu. Özkök, Ergenekon davasında, 5-7
Mart 2003 tarihli seminerde (Balyoz) amacın aşıldığını ve dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı'na (Yalman) bunu incelemesini söylediğini anlatmıştı. Şimdi de Yalman, Balyoz sanıklarının elini zayıflatacak açıklamaları devam ettiriyor. Her ne kadar mahkemede verilmiş ifade olmasa da, iki emekli orgeneralin sözleri Balyoz iddianamesini destekler nitelikte. Çünkü Yalman, ilk olarak "Balyoz" ismiyle bilinen 2003 tarihli seminerin emrine aykırı şekilde gerçekleştirildiğini vurguluyor. Sanıklar, davanın başından beri bu seminerin sıradan bir "
harp oyunu" olduğunu savunmuştu. Bu
savunma, Yalman'ın açıklamasıyla bir kez daha geçerliliğini kaybetti ve seminerde "örtülü
darbe" konuşulduğu iddiası güçlendi. Bunun yanında, o dönem Balyoz kasetlerinin
Başbakan'a (
Tayyip Erdoğan) gittiği komuta kademesince doğrulanmış oldu. Yani Balyoz semineri, 2003'ten beri devlet idarecileri tarafından biliniyordu.
Karacı
subay Yalman'ın, eski
Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'ten, "Bir
deniz subayı" diye bahsetmesi de manidar ve
mesaj içeriyor. Halbuki, Örnek'in 2003-2004 yıllarına ait günlüklerinde (darbe günlükleri), dönemin
Jandarma Genel Komutanı Şener
Eruygur ve
Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına'nın bir an önce darbe yapmak için hevesli oldukları, onları Örnek ve Yalman'ın işbirliğinin durdurduğu anlatılıyor. Günlüklere göre Örnek, sık sık Yalman'la dertleşiyor, fikir paylaşımında bulunuyor. Özkök'e karşı birlikte hareket planı geliştiriyorlar. Geçmişteki bu samimiyete karşı bugünkü sert üslup, Balyoz sanıklarının
psikolojik sıkıntıya düştüğünü gösteriyor. Kendilerinin karşısına geçtiğini düşündükleri Yalman'a yükleniyorlar. İddianamede, Balyoz darbesinin Yalman'ın çabalarıyla engellendiği yönünde
savcılık tespiti var. Bu da, sanıkların Yalman'a yaklaşımının sebebini ortaya koyuyor.
Eski Kara Kuvvetleri Komutanı Yalman, son açıklaması ile bazı sanıkları "günahsız" diye ayırsa da, başta
generaller olmak üzere Balyoz sanıklarına 'ayar' verdi. Bir taraftan kendini koruma kaygısı taşıyan Yalman'ın, mahkemeye gidip ifade verirse, sözlerinin onların lehine olmayacağı mesajını da aktarmış oldu. Bu açıklamadan sonra, Balyoz sanıklarının hâlâ Özkök ve Yalman'ı tanık olarak çağırmaya devam edip etmeyecekleri ise merak konusu