Sınıra yakın bölgelerdeki vatandaşların doğrudan saldırıya maruz kalması ve can vermesi karşısında sessiz kalınmasının 'eşyanın tabiatına aykırı' olacağını vurgulayan Bahçeli, “Şartlar oluşmadan ve olgunlaşmadan savaşmanın
cinayet olduğunu çok iyi biliyoruz.
Vatan ve milletimize açık bir saldırı varken 'top atana da gül atmamız' akla ve mantığa ihanettir." dedi.
SURİYE'YE TOP ATIŞIYLA KARŞILIK VERİLMESİ DOĞRUDUR
Bazı açılışlara katılmak üzere Samsun’a gelen MHP Genel Başkanı
Devlet Bahçeli, İlkadım Belediyesi’nin Halk
Ekmek Fabrikası’nın açılında yaptığı konuşmada
Suriye ve tezkere konularına değindi. 'AKP’nin dış
politikalarındaki yanlışlarını vurgulamak, eleştirmek bir şeydir ama Türk vatanının silahtan ve husumet kuşatmasından korumak için inisiyatif almak başka şeydir.' diyen Bahçeli şöyle konuştu: "Nereden olursa olsun Türk
Milletine gelebilecek her türlü saldırı veya yönelebilecek tehdit anında
cevap bulmalı ve karşılığını almalıdır.
Akçakale’deki menfur saldırı, şüphesiz ki çok önemlidir ve ihmale gelmeyecektir. Vatandaşlarımızı
direk hedefine alan bu hunhar girişim meşru müdafaa çerçevesinde cevapsız bırakılmamıştır. Değişen angajman kuralları kapsamında
Türk Silahlı Kuvvetleri anında Suriye’ye cevap vermiş, bu yapılan saldırının kimsenin yanına bırakılmadığını göstermiştir. Bu kesinlikle olması lazım gelen bir husustur.”
Top mermilerinin Suriye kanadından kazaran düştüğünü iddia etmenin
Baas rejimi ahlaksızlığını ve sefaletini gösterdiğini söyleyen Devlet Bahçeli şöyle konuştu: "Suriye’nin tecavüzkar eğilimlerinin önüne geçmek, sınırlarımızın hemen yanı başında Kürdistan’ın ikinci fazına ulaşmasını etkisizleştirmek amacıyla hükümet tarafından getirilen tezkereyi destekledik ve arkasında durduk.
Gönül huzuruyla da ‘
evet’ dedik. Devletimizin elini güçlendirmek için üzerimize düşen görevi, gönül huzuruyla yerine getirdik. Biz
Türkiye’nin menfaati ve Türk milletinin güvenliği için her fedakarlığı yaparız, her bedeli de 'Allah’ın izniyle seve seve' öderiz. AKP’yi ne kadar eleştirsek de, politikalarını ne kadar zayıf ve tükenmiş bulsak da eğer söz konusu vatan mütalaası olursa herkesten fazla kendimizi ileri sürer ve gözümüzü kırpmadan da üzerimize düşeni yaparız. Hudutlarımızda vatandaşlarımı can verirken, top mermileri peşi sıra üzerimize gelirken, bizim hala siyasi kısır döngünün içinde
vakit kaybetmemiz düşünülemez."
Milletin güvenlik boyutuyla garanti altına alınması ve vatan topraklarını korunmasının her şeyden öncelikli ve önemli olduğunun altını çizen Bahçeli, “Bu durum tüm siyasi mülahazaların üstünde ve önündedir. Elbette bizim tavrımız ve tercihimiz savaş ve savaş çığırtkanlığı değildir. Ama milletimiz doğrudan saldırıya maruz kalıyor ve ikide bir kanı dökülüyorsa buna da sessiz kalmamız eşyanın tabiatına aykırı olacaktır. Şartlar oluşmadan ve olgunlaşmadan sonra savaşmanın cinayet olduğunu çok iyi biliyoruz. Vatan ve milletimize açık bir saldırı olurken, 'top atana da gül atmamız' akla ve mantığa ihanettir. Türk milleti can vere vere kefenle sırdaş olarak son yurduna kadar çekilmiştir. Ve bilinsin ki bu mukaddes yurdumuzdan bizi söküp atmaya gücü yetecek de henüz yeryüzüne gelmemiştir. Kimseden korkmaz, kimseden çekinmeyiz. Haddi zorlayan düşmanca tutumlara 'eyvallah' diyecek kadar sinmiş ve yozlaşmış bir halimiz de olmayacaktır." açıklamasında bulundu.
Mecliste alınan tezkere kararının caydırıcı bir vasıta olduğuna dikkat çeken Bahçeli, “
Tezkere, üzerimizde
hesap yapan asilere akıllarına başlarına almaları yönünde yapılmış kesif bir ikazdır. Etrafımızda yoğunlaşan ve kaplanan tehdit algılamasına karşı bir tavırdır. Uluslararası hukuka ve birleşmiş milletler kararına dayanan meşru bir duruş ve somutlaşmış millet iradesidir. Ayrıca vatan ve millet savunmasının sağlam esaslara bağlanmasını 'savaş tezkeresi' diyerek küçültmeye çalışanlar önce bozuk ahlaklarına ve kimin yanında saf tuttuklarına bakmalı ve kendi dertlerine yanmalıdır." ifadelerini kullandı.
Hükümeti de eleştiren Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü; “Suriye PKK’yı, Türkiye muhalifleri destekleyerek neticesi kan ve can kaybı olan bir kör döğüşün içine girmiştir. Zaten sorun alanı olan sınır bölgelerimizdeki gelişmelerin Türkiye’nin olmayacağı açık ve ortadadır. Türkiye’ye yönelik mülteci akını istikrarsızları da beraberinde getirmiştir. Suriye ve diğer
ülke ajanları cirit atmakta, Türkiye’nin varlığını olumsuz etkilemektedir. AKP’nin hayalden sıyrılması, izlediği
dış politika konseptinin hayatı olduğunu kabul ederek girdiği engebelerle dolu ve milletimize ağır külfetler getirecek istikametten çıkması gerekmektedir. Bize göre Türk dış politikası
ıslah edilmesi, millet hedeflerin rayına yeniden oturtulmalıdır. Aldığı ani kararlarla Türk milletini hedef tahtası haline getirmiştir. “