Çoban, yol boyunca ıslık çalarak sürüsünü su kenarına kadar getiriyor ve
koyunlarını sudan geçirebilmek için ıslık çalıp naralar atarak peşinden
atlamalarını sağlıyor.
Bu renkli görüntülerin yaşandığı yer Denizli'nin Çal ilçesi. Tam 828 yıldır devam eden gelenek, bu yıl da şenliklerle yaşatılmaya çalışıldı ancak kuraklık her yerde olduğu gibi burada da kendini gösterdi.
Günler öncesinden
Menderes Nehri'nde setlerle tutulan su sayesinde şenlikler başladı.
Yarışma öncesi, kangal köpekleri, develer ve koyun sürüleri eşliğinde Yörük Göçü canlandırıldı.
Ardından beklenen an geldi ve 29
çoban, sürüleri eşliğinde tek tek suya atlamaya başladı.
Önde çoban, arkasında rengârenk boyanmış bir koç ile onlarca koyun. Amaç, çobanların yol boyu peşlerinden koşturdukları koyunlarının kendileriyle birlikte suya atlamasını sağlamak.
Çobanlar, sürülerini nehrin karşısına geçirmek için yoğun çaba sarf etti. Kimi ıslıkla çağırdı koyunlarını, kimiyse nara attı.
Çobanının peşini bırakmadan suya atlayan koyunların yanında, söz dinlemeyen ve öylece kıyıda duranlar da yok değildi.
Yarışmanın sonunda jürinin, çobana sadakat, sürünün sağlıklı olması, geçiş süresi, koyunların süslenmesi ve çoban kıyafeti gibi kriterleri göz önünde bulundurarak yaptığı değerlendirmede birinciliği
Zekeriya Karakoç, ikinciliği
Ramazan Armağan, üçüncülüğü ise Mehmet Karakoç isimli çobanlar kazandı. İlk üçe giren çobanlara
ödül olarak birer
Cumhuriyet altını verilirken, kaybeden çobanlar
zafer ümitlerini bir dahaki seneye erteledi.