Önceki gün görevini yaparken öldürülen
Japon gazeteci, bardağı taşıran son damla oldu. Dünyaca ünlü medya kuruluşları Japon gazetecinin 'öldürülmek üzereyken bile fotoğraf çekmeye çalıştığı kareleri' manşetlerden ve
ana haber bültenlerinden duyurdular.
SON NEFESİNDE BİLE DEKLANŞÖRE BASTI - FOTO
Myanmar'da ana internet bağlantısının da kesildiği, pek çok kesime telefonla ulaşmanın neredeyse imkansız olduğu belirtiliyor.
Birmanyalı muhalifler
gösterilerle ilgili görüntüleri dünyaya internet aracılığıyla ulaştırıyordu.
GAZETELER YAYINLARINI DURDURDU, ESNAF KEPENK KAPATTI
Adının açıklanmasını istemeyen bir yetkili, durumun kötüleşmesi yüzünden gazete dağıtımının hemen hemen imkansız hale geldiğini ve Eleven Media grubuna ait 4 dergiyle Yangon Media grubuna ait 2 derginin yanı sıra Kamudra, Voice ve
Market dergilerinin yayınını durdurduğunu açıkladı.
Satışların düştüğünü de belirten aynı yetkili, Pyi Myanmar adındaki bir başka grubun da faaliyetlerini tamamen durdurmasının beklendiğini kaydetti.
Öte yandan, ülkenin en büyük kentlerinden Yangon'da esnafın dükkanlarını açmadığı, sokaklarda polislerle askerlerin gezdiği bildirildi.
Görgü tanıkları, otobüslerin alışılmış güzergahlarından gitmediğini, sokaklarda askeri kamyonların bulunduğunu,
ekonomik faaliyetlerin de durma noktasına geldiğini aktardı.
Öte yandan Birmanya'da şiddetin durmasını isteyen uluslararası mesajlar birbirini izlerken, gözler BM temsilcisi İbrahim Gambari'nin bu ülkeye yapacağı ziyarete çevrildi.
BM Genel Kurulu'nda biraraya gelen
Güney Doğu
Asya Ülkeleri Birliği ASEAN üyesi 10 ülkenin dışişleri bakanları da alışılmadık sertlikte bir açıklama yaparak, dünkü ölümleri 'iğrenç' diye niteledi.
Örgüt sözcüsü
Singapur Dışişleri Bakanı George Yeo, Birmanya yönetimine Gambari'yle
işbirliği çağrısı yaptı.
Amerikan yönetimi de Birmanyalı 14 üst düzey yetkilinin ABD bankalarındaki tüm mal varlıklarını dondurdu; Amerikan vatandaşlarının bu kişilerle ticaret yapmasını yasakladı.
Bu yetkililer arasında
savunma bakanı ve genelkurmay başkanı da bulunuyor.
Japonya Dışişleri Bakanı Masahiko Komura'ysa, Birmanya'da dün bir Japon gazetecisinin öldürülmesinden hükümeti sorumlu tuttuğunu söyledi.
ASYA ÜLKELERİNDE MYANMAR HALKINA KIRMIZI DESTEK
Avustralya ve Malezya'nın yanı sıra
Tayland,
Endonezya ve Filipinler'de de Myanmar'da dökülen kanı temsil eden kırmızılar içindeki yüzlerce kişi
demokrasi yanlılarına
destek gösterisi yapıyor.
Endonezya'nın başkenti Cakarta'da kırmızı tişörtler giyen dışişleri bakanlığı görevlisi 50 kadar kişi, Myanmar'daki demokrasi yanlılarına destek için saygı duruşunda bulunurken, bir
bakanlık yetkilisi, Myanmar
halkının barışa ulaşması için dua ettiklerini söyledi.
Başkentteki Myanmar Büyükelçiliğinin önünde toplanan onlarca kişi de Myanmar'da askerlerin göstericilere saldırmasını temsili olarak oynadı.
Tayland'da da 300 dolayında kişi Myanmar elçiliğinin önünde gösteri yaptı.
Göstericilerin lideri, "Yangon'da insanları öldüren generallerin en iyi dostu olan Çin'de yapılacak Olimpiyat Oyunlarını
protesto" çağrısında bulundu.
Tayvan Devlet Başkanı Çen Şui-bian da yayımladığı bir açıklamayla Myanmar'da demokrasi yanlılarının gösterisine karşı şiddete başvurulmasını kınayarak üzüntüsünü bildirdi.
Tayvan'da onlarca kişi de şiddetin durması için gösteri yaptı.
Filipinler'de ise protestocular Myanmar'ın özgürleştirilmesi çağrısında bulunarak, Myanmar'daki cuntanın lideri Than Shwe'nin resimlerini yumrukladı.
Protestocular internet üzerinden de tüm dünyaya Myanmar halkına desteklerini göstermek için kırmızı giymeleri çağrısında bulundu.
SARKOZY'DEN FRANSIZ ŞİRKETLERİNE: MYANMAR'A YATIRIMI DURDURUN
Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas
Sarkozy,
Fransız özel şirketlerinden Myanmar'a yatırımlarını dondurmalarını istedi.
Nicholas Sarkozy, Myanmar'ın sürgündeki muhalefet lideri Sein Win ile yarım saatlik görüşmesinin ardından basına yaptığı açıklamada, aralarında
Total Petrol Grubu'nun da olduğu Fransız özel şirketlerinden Myanmar'a yatırımlarını dondurmalarını isteyerek, Fransa'nın Myanmar'daki muhalefetin ''susturulmasını'' kabul etmeyeceğini söyledi.
JAPONYA OLAYLARI KINADI, YARDIMLARI DURDURMAYACAK
Bu arada Japonya'nın yeni Başbakanı Yasuo Fukuda, Myanmar'da bir Japon gazetecinin öldürülmesini kınadı, ancak bu ülkeye yardımlara devam edeceklerini açıkladı.
Fukuda, "Gerçekten çok üzgünüm. Bu olayı kınıyorum ve gazetecinin ailesine taziyelerimi sunuyorum" dedi ve ülkesinin Myanmar'a yaptığı insani yardımı askıya almayacağını duyurdu.
Japon hükümeti de yeni bir emre kadar vatandaşlarını Myanmar'a gitmemeleri konusunda uyardı.
Avustralya'nın Myanmar'daki Büyükelçisi Bob Davis ise kısa süre önce meydana gelen olaylarda öldürülenlerin sayısının resmi olarak açıklanandan çok daha fazla olduğunu belirtti.
OLAYLAR NASIL GELİŞTİ?
Myanmar'da petrol fiyatlarındaki artış protestolara yol açmış, ardından
Budist rahiplerin liderliğinde kitlesel yürüyüşler gündeme gelmişti.
İlk kez 30 Ağustos'ta sokağa çıkan rahiplere 5 Eylül'de göz yaşartıcı gazlar kullanılmış ve havaya uyarı ateşleri açılmış, özür dilenmemesi üzerine de rahipler daha geniş katılımlı yürüyüşlere başlamıştı.
Budist rahiplerin öncülüğündeki eyleme sivillerin de katılmasıyla, yüzbinlerce kişi Myanmar sokaklarını doldurmuştu. Akşamları
sokağa çıkma yasağı ve 5 kişiden fazlasının bir araya gelmesini engelleyen toplantı ve gösteri yasağını yürürlüğe koyan hükümet, dün bu yasağa aldırmadan yürüyüşe geçenleri engellemeye çalışmış, çıkan olaylarda resmi rakamlara göre 1 kişi ölmüştü.
Myanmar'da, son günlerdeki gösteriler, 1988'de 3 bin kişinin ölümüne neden olan kitlesel eylemlerden sonraki en büyük protesto oldu.
İngiltere'den bağımsızlığını 1948 yılında kazanan Myanmar, 45 yıldır askeri rejimle yönetiliyor.
A haberleri'>CUNTA, YÜZDE 60 OY ALAN PARTİYİ TANIMADI
Daha önce 80'li yıllarda yapılan demokratik bir gösteriye çok şiddetli müdahale ederek 3 bin kişinin ölmesine neden olan cunta, gerek Budist rahiplerin halk tarafında saygı görmesi gerek Çin'in baskıları nedeniyle protestoculara aşırı güç kullanmıyor.
1948'de
İngiliz sömürgesinden kurtularak bağımsızlığını ilan eden Myanmar, 1962'den itibaren askeri cunta ile yönetiliyor. Ülkede yapılan 1990 genel
seçiminde
Ulusal Demokrasi Birliği Lideri Aung San Suu Kyi yüzde 60 oy almış ancak söz konusu seçim askeri cunta tarafından tanınmamıştı. UDB lideri Aung'ın halen ev hapsinde tutulduğu öğrenildi.
İngiliz sömürgesinden de Budist rahiplerin yürüyüşleri ile kurtulan Myanmar'da halk rahiplere büyük saygı gösteriyor. Askeri cunta, ülkenin genelinde büyük başkaldırılar başlatacağından çekindiği için rahiplere direkt bir müdahalede bulunmuyor.
AA / CİHAN