Liderlerle yapılan görüşmelerin ardından
Abdullah Gül, bir
basın toplantısı düzenledi.
GÜL'ÜN AÇIKLAMALARINDAN BAŞLIKLAR
-
Seçim sonuçları demokrasimizin ne kadar zenginleştiğini göstermiştir.
- Seçim sonrası seçim meydanlarının mesajını görmezden gelemem demiştim. Millete verdiğimiz sözleri tutmamız gerekiyor. Bu sözümüzü tutmak için derin bir şekilde düşündüm.
- Millete verdiğim sözü tutmak için
adaylığımı koyma kararını verdim.
Anayasa'da aldığım hakla müracatımı gerçekleştirdim.
- Bu yüce makamın önemini gayet iyi biliyorum. Büyük bir sorumluk isteyen yüce bir makamdır. Bunu bilinci içersindeyim.
- Eğer göreve gelirsem görevim Anayasa'yı takip etmek olacaktır.
- Anayasamızın temel ilkeleri , ilk 4 maddede gayet açık belirtilmiştir. Türkiye demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Bu ilkeleri güçlendirmek temel hedefim olacaktır.
- Bütün vatandaşlarımızı kucaklayacağım. Cumhurbaşkanı olursam siyasetin dışında ve herkese eşit mesafede olacağım.
- Laikliğin korunması konusunda hiç kimsenin kaygı duymaması gerektiği kanısındayım. Laiklik temel ilkelerden birisidir. Korunması konusunda bütün çabayı göstereceğim.
- Kurumları ve hassasiyetleri gayet iyi biliyorum. En hayati meselelerle çok yakından ilgilendim. Ve bunları görevim içinde yaptım.
- Kurumlar arası uyumun en iyi şekilde sağlanması da temel görevim olacaktır.
- Büyük
Atatürk çağdaşlık hedefini ta o zaman koymuştur. Çağdaşlık hedefi bellidir.
- AB'ye tam üyelik hedefimiz 1960'dan bu yana temel hedeftir. Hükümete yardımcı olmak da benim görevim olacaktır.
- Ülkemiz ve milletimiz daha iyi yerdedir. Türkiye'nin gücünü artırmak için büyük gayret göstereceğim.
- Eğer seçilirsem tam bir tarafsızlık içinde bütün vatandaşlarımızı koruyacak ve kucaklayacak, Anayasa rehberliğinde herkesin görevimi yapacağından emin olmasını istiyorum.
- Bugün ziyaret ettiğim parti liderlerinin hepsi başarı dileklerini söylediler.
- Bana düşen görev bütün milletveklillerinin desteğini ve güvenini talep etmektir.
- Bu süre içerisinde adaylığım çok büyük bir
destek aldı. Dürüstlüğüm icabıdır
halk verdiğim sözü tutmak...
- Herkes aday olabilir bana güvenen herkesten oy vermesini arzu ederim.
- Türkiye'yi kucaklayacağımı, tarafsızlık ilkesine sadık kalacağımı bir kez daha ifade etmek istiyorum.
- Şüphesiz bu sorumluluk isteyen bir görevdir. Kolay bir görev değildir.
- Muhabirin
CHP'nin oylamaya katılıp katılmayacağını sorması üzerine Abdullah Gül, herkesin kendi vereceği karara saygı gösterim. O onların bileceği iştir şeklinde
cevap verdi.
- Hepimiz enerjimizi elbirliği ile kardeşlik duyguları içerisinde harcamalıyız. Ben adaylığımı bu duygular içinde koydum.
- Hepinize çok teşekkür ederim.
Dışişleri Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, ''Bana güvenen herkesten bana oy vermesini arzu ederim. Ama seçilirsem; bana oy versin vermesin herkesi kucaklayacağım, herkesle
işbirliği içinde olacağım, Türkiye'yi kucaklayacağımı, tarafsızlık ilkesine kesin sadık kalacağım'' dedi.
Parlamentoda düzenlediği basın toplantısında soruları
yanıtlayan Gül, bir gazetecinin ''Cumhurbaşkanı seçildikten sonra 30
Ağustos resepsiyonuna eşinizle mi katılacaksınız?'' sorusuna, ''bunları konuşuruz'' karşılığını verdi.
Gül, ilk turda seçilme olasılığını soruna bir gazeteciye, bunu bilemediğini belirterek, bugün yaptığı temaslarda tüm partilerin büyük nezaket gösterdiğini ve randevu verdiğini hatırlatarak, ''Hepsiyle açık seçik dürüst bir şekilde görüşlerini paylaştım. Hepsiyle gayet iyi bir görüşme geçti. Hepsi, hayırlı olmasını diledi ve başarı dileklerini ifade ettiler. Bunu ifade etmekten hiçbiri çekinmedi'' dedi.
Abdullah Gül, anayasa uyarınca
cumhurbaşkanının gizli oyla seçildiğini, milletvekillerinin vicdanlarıyla karar verdiğini vurguladı. Gül, ''Bu konuda kimseye hiçbir şey söyleyemem. Ama buna düşen görev; bütün milletvekillerimizin desteğini talep etmek ve onların bana güvenmelerini temin etmek ve bunun için elimden geleni yapmaktır. Buna yüce
Meclis karar verecektir'' diye konuştu.
Gül, ''Bu süreçte adaylığınızın sürdüğü mesajlarını verdiniz. Ama Başbakan bile birkaç isim olabileceğini söyledi. Adaylığınız konusunda bir
kriz oldu mu?'' sorusuna karşılık, Anayasaya göre kimin Cumhurbaşkanı adayı olabileceğinin belli olduğuna işaret ederek, partilerin aday göstermediğini ve bu konuda karar almadığını hatırlattı. ''Benim tüm bu süreç içinde adaylığım çok sözkonusu olmuştur. Çok büyük destek aldım'' diyen Gül, ''halka verdiği sözleri tutmasının dürüstlüğünün icabı'' olduğunu belirtti. Abdullah Gül, başta
AK Parti Genel Başkan ve Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan olmak üzere tüm arkadaşlarının kendisine güvendiğini, destek verdiğini ve bu şekilde adaylığını koyduğunu anlattı.
Anayasanın öngördüğü şartlar içinde herkesin aday olabileceğini, ancak oylamanın gizli yapıldığını anımsatan Gül, şöyle konuştu:
''Bana güvenen herkesten bana oy vermesini arzu ederim. Ama seçilirsem, bana oy versin vermesin herkesi kucaklayacağımı, herkesle işbirliği içinde olacağımı, Türkiye'yi kucaklayacağımı, tarafsızlık ilkesine kesin sadık kalacağımı bir kez daha ifade etmek istiyorum. Benim görevim, Türkiye'nin daha ileriye gitmesine yardımcı olmaktır, bütün devlet kurumları arasında uyumu sağlamaktır, bütün milleti kucaklamaktır, Türkiye'nin büyük meselelerinin çözümüne yardımcı olmaktır. Ben bunun gerçekleşeceğine inanıyorum. İnanıyorum ki Türkiye'nin potansiyeli çok büyüktür. Bu potansiyeli Türkiye'nin gelişmesine, kalkınmasına, refahının artmasına, demokrasinin güçlenmesine, Anayasamızın gösterdiği ilkeler çerçevesinde hareket ettiğimiz süresi içinde gerçekleşeceğine inanıyorum.''
CHP'nin adaylığına ilişkin çekinceleri olduğunu ve randevu talebine olumlu yanıt vermediğini bildiren bir gazetecinin, ''CHP'ye bir çağrıda bulunmak ister misiniz?'' sorusu üzerine Gül, herkesin kendi vereceği karara saygı göstereceğini belirtti.
Abdullah Gül, ''Ben herkesle
diyalog içinde olacağım. Bana oy verirler, vermezler, kendi adaylarını çıkartırlar, Meclise gelirler, bu onların bileceği şeylerdir. Ona saygı gösteririm. Ama ben, onlar bana oy verseler de vermeseler de şayet cumhurbaşkanı seçilirsem, şüphesiz ki CHP ile de yakın işbirliği içinde olmayı arzu ederim ve böyle olacağım. Herkese eşit mesafede olurum ve bunları hiçbir zaman aklıma getirmem'' diye konuştu.
11. Cumhurbaşkanı Adayı Abdullah Gül, laikliğin korunmasının en temel ilkelerinden biri olacağını vurgulayarak, ''Bu konuda hiç kimsenin kaygı duymasına gerek olmadığı kanaatindeyim'' dedi. Gül, devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasının en temel hassasiyeti olacağını belirterek, ''Kurumlarımızı ve hassasiyetlerini gayet iyi biliyorum'' diye konuştu.
Gül, Parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, bütün
sivil toplum örgütlerini önemli göreceğini ve onların görüşlerine başvuracağını belirten Gül, ''Bu süreçte hakkımda çok şeyler yazıldığını biliyorum. Bir çok yorumlar yapılmıştır. Hepsini de 'iyi niyetle yapılmış değerlendirmeler' olarak görüyorum, hepsi de geride kalmıştır'' diye konuştu.
Türkiye'nin açık bir toplum olduğuna işaret eden Gül, açık toplumun, bir
ülke için ''en büyük servet'' olduğunu söyledi. Açık toplumun, demokrasinin en önemli ilkelerinden biri olduğunu kaydeden Gül, şunları söyledi:
''Açık toplumun en önemli göstergelerinden biri de farklı fikirlerin, farklı düşüncelerin, farklı yorumların serbestçe, korkusuz olarak yapılabilmesidir. Dolayısıyla hakkımdaki bütün bu değerlendirmelerin, yorumların, farklı farklı görüşlerin yazılması, çizilmesi... Bütün bunları, açık toplumun bir gereği olarak görüyorum ve bunların hepsinin benim için geride kaldığını da ifade etmek istiyorum.
Anayasamızın eksiksiz uygulanması da temel hedeflerimden biri olacaktır. Bu konuda şunu da özellikle söylemek istiyorum; laikliğin korunması, en temel ilkelerimden biridir. Bu konuda hiç kimsenin kaygı duymasına gerek olmadığı kanaatindeyim. Anayasamızın temel prensipleri gayet açıktır. Laiklik prensibi de temel ilkelerden biridir. Bunun korunması için, ne gerekiyorsa bu çabayı göstereceğim.
Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışması, en temel hassasiyetim olacaktır. Kurumlarımızı ve hassasiyetlerini gayet iyi biliyorum. Devletin çok önemli görevlerini yürüttüm, en önemli görevlerde bulundum, en önemli toplantılarda bulundum. En hayati meselelerle, 5 seneye yakın süre içinde çok yakından ilgilendim. Bunları görevim icabı yaptım. Bundan dolayı devletimizin bütün organlarıyla yakın bir işbirliği içinde oldum. Bütün kurumlarımızın hassasiyetlerini biliyorum. Bütün amacımız ve gayretimiz, ülkemizi ve milletimizi güçlendirmek olacaktır. Cumhurbaşkanı seçilirsem şayet, bütün kurumlarımız arasında uyumun en iyi şekilde sağlanması da benim temel görevlerimden biri olacaktır.
AA