İsmail Cem, 1940 yılında
İhsan ve Şerife İpekçi'nin oğlu olarak
İstanbul'da yaşama gözlerini açtı. 1959'da İstanbul Robert Koleji'nden ve 1963'te
Lozan Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden
mezun olan Cem,
Paris Siyasal Bilgiler Enstitüsü'nde
siyaset sosyolojisi dalında master yaptı.
Cem, 1963 yılından itibaren çeşitli gazetelerde yazı işleri müdürlüğü, genel yayın müdürlüğü yaptı. İsmail Cem, 1971-74 yılları arasında
Türkiye Gazeteciler Sendikası İstanbul Şubesi Başkanlığı'nı yürüttü.
TRT'DE İSMAİL CEM DEVRİ
Cem'in
ülke gündeminde önemle yer alması TRT'nin genel müdürlüğüne atanmasıyla oldu.
Milliyet Gazetesi'nde köşe yazarlığı yaparken, 14
Şubat 1974'te göreve gelen Cem, TRT'de birçok yeniliklere
imza attı.
Görev aldığında yaptığı ilk konuşmada, ''Yeni çalışma döneminin kültür anlayışında öncelik Türkiye kültürüdür, halkın kültürdür. Bunun çağımızda aldığı ve alacağı biçimdir'' dedi. Özellikle televizyon yayınlarının gelişmesine önemli katkılarda bulunan Cem'in genel müdürlüğü sırasında haftada 20 saat olan yayın 50 saate yükseldi.
Bu gelişmelerin bir sonucu olarak da 10 milyon olan televizyon izleyici sayısı 20 milyona çıktı. Ancak Cem'in uygulamaları ve yaptığı atamalar muhalefetin sürekli tepkisine neden oldu.
Hükümet değişikliğinin ardından 16
Mayıs 1975'te İsmail Cem'in yerine
Nevzat Yalçıntaş atandı. Cem, daha sonra
Danıştay tarafından göreve iade edildi, ancak kendisi gazeteciliğe dönmeyi
tercih etti.
SİYASETÇİ CEM
Siyasi hayatına SHP'de başlayan İsmail Cem, 22 Mayıs 1988'de genel başkanlığa
adaylığını koydu. Ancak bu gerçekleşmedi.
İsmail Cem, 16
Ekim 1981'de kapatılan ve 19 Haziran 1992'de açılan CHP'nin yeniden oluşumunda önemli rol oynadı ve ''yeni sola''
destek verdi.
Cem, 24
Nisan 1993'te Süleyman
Demirel, Kamran İnan ve Lütfi Doğan'ın rakibi olarak cumhurbaşkanlığına aday oldu.
İsmail Cem, 1987 ve 1991 seçimlerinde İstanbul'dan, 1995 seçimlerinde Kayseri'den milletvekili seçildi.
7 Temmuz 1995'te
Çiller hükümetinde Ercan Karakaş'tan boşalan
Kültür Bakanlığı görevini üstlenen Cem, daha sonra CHP'den ayrılarak DSP'ye geçti.
DSP'de
TBMM Grup Yönetim Kurulu üyeliğine seçilen Cem,
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (
AKPM) ve Batı
Avrupa Birliği (BAB) Asamblesi üyeliklerine, AKPM Sosyalist Grubu Başkanvekilliği'ne seçildi. Cem, AKPM ve BAB Asamblesi Türk Parlamenter Grubu Başkanlığı'nı da yürüttü.
TÜRK-YUNAN DOSTLUĞU
57. hükümetin
Dışişleri Bakanlığı görevini üstlenen Cem, özellikle dönemin
Yunanistan
Dışişleri Bakanı Yorga
Papandreu'yla kurduğu samimi diyalogla Türk-Yunan yakınlaşmasında etkin rol oynadı, iki komşu ülkeyi birbirine yakınlaştırdı.
Cem ile Papandreu'nun fotoğrafları Türk ve dış basının sayfalarını günlerce süsledi. Cem, Avrupa Birliği'ne üyelik sürecindeki başarılı politikası ile de dikkat çekti.
İsmail Cem,
Yunanistan Dışişleri Bakanı Papandreu ile birlikte 2000 yılında dünyada ''Yılın Devlet Adamı'' ödülünü aldı.
DSP'den ayrılarak YTP'yi kuran Cem, bu partinin Ekim 2004 kurultayında CHP'ye katılma kararı almasının ardından siyasete bu partide devam etti. Cem, CHP'nin 24 Ocak 2005'te yapılan olağanüstü kurultayının ardından Parti Meclisi üyesi,
Bilim ve Kültür Platformu Başkanı ve Genel Başkan Başdanışmanı olarak görev yapıyordu.
Bir süreden beri
kanser tedavisi gören Cem, 15
Aralık 2006 tarihinde akciğer enfeksiyonu teşhisiyle İstanbul Cerrahi Hastanesi'nde tedavi görüyordu.
YAYINLANMIŞ ESERLERİ
Türkiye'de basın ve siyaset alanındaki başarıları kadar örnek kişiliğiyle de takdir toplayan İsmail Cem,
İngilizce ve Fransızca biliyordu.
Cem'in ''Türkiye'de Geri Kalmışlığın Tarihi'', ''Türkiye Üzerine Yazılar'', ''12
Mart'', ''TRT'de 500 Gün'', ''Siyaset Yazıları'', ''Geçiş Dönemi Türkiye'si'', ''Sosyal Demokrasi ya da Demokratik Sosyalizm Nedir, Ne Değildir?'', ''Türkiye'de Sosyal Demokrasi'', ''Engeller ve Çözümler'', ''Yeni Sol'', ''Soldaki Arayış'', ''Gelecek İçin Denemeler'', ''Mevsim'' ve ''21. Yüzyılda Türkiye'' adlı yayınlanmış eserleri bulunuyordu.
FAZLA BİLİNMEYEN YÖNLERİ
Koyu
Galatasaray taraftarı ve sarı kırmızılı takımda top koşturduğu dönemde Hagi'nin hayranı olan Cem,
vakit buldukça Galatasaray'ın maçlarına gitmeye özen gösteriyordu.
Türkiye'de
akvaryum balıkçılığı üzerine en çok kitabın kendisinde olduğunu belirten Cem'in bir tutkusu da Bonzai idi. Uzakdoğu'nun bu özen ve
emek isteyen cüce ağaçları, İstanbul'daki evini süslüyordu.
Kanarya sevgisi nedeniyle babasıyla birlikte Serinofil Derneği'ne üye olan Cem, Klasik Türk ve Batı müziği dinlemeyi seviyordu. Cem'in favorileri Dede Efendi, Vivaldi ve
Mozart idi.
İsmail Cem'in bir tutkusu da fotoğraf çekmekti. Objektifini pek çok ilginç konuya çeviren İsmail Cem, beş fotoğraf sergisi açmıştı.
Elçin Cem ile evli olan İsmail Cem, İpek ve Kerim adlarında iki çocuk babasıydı.
CUMA GÜNÜ TOPRAĞA VERİLECEK.
İsmail Cem'in kızı İpek Cem Taha, babasının cenazesinin
Cuma günü toprağa verileceğini açıkladı.
Hastane önünde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan İpek Cem Taha, babasının 26 Aralık 2006 tarihinden itibaren antibiyotik tedavisi gördüğünü söyledi. İpek Cem Taha, "Bugün saat 09.50 sıralarında babamızı kaybettik. O ülkenin sevilen bir insanıydı. Cuma günü Teşvikiye Camii'nde kılınacak cenaze namazının ardından
Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek." diye konuştu.
Son dönemdeki durumu nasıldı? şeklindeki bir soruya Taha, "Babamızın son zamanlarında durumu iyiydi. Bilgisayarıyla oynuyordu. Kitabıyla uğraşıyordu." şeklinde
cevap verdi.
Daha sonra İsmail Cem'in eşi Elçin Cem ile kızı İpek Cem Taha,
hastaneden ayrıldı.