Başbakan Erdoğan'dan Flaş açıklama: Erdoğan,
Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda da net konuştu:
Ben aday değilim.
CHP'YE TEPKİ GÖSTERDİ
Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa
Özyürek'in 'Abdullah Gül'ün adaylığını
desteklemiyoruz ve Cumhurbaşkanlığı
seçimlerine bu sefer de katılmayacağız' şeklindeki ifadelerine tepki gösterdi.
ERDOĞAN'A COŞKULU KARŞILAMA
Coşkulu bir kalabalık tarafından karşılanan Başbakan Erdoğan, Bilgin'den
mazbatasını aldıktan sonra basın mensuplarına poz verdi.
ERDOĞAN: KÜRT SORUNU SİYASALLAŞTIRILAMAZ
Erdoğan, kendisine
Kürt sorununu soran bir gazteciye "
Kürt sorununu si
yasallaştırdığınız zaman beni onun karşısında bulursunuz." dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, ''Bu dönem özellikle iktidarımızın barış, sevgi,
dayanışma, kardeşlik içinde, Türkiye'nin gelişmesine bir sıçramayla devam etme süreci olacaktır'' dedi.
Erdoğan,
İstanbul İl Seçim Kurulu'nda milletvekili mazbatasını aldıktan sonra yaptığı konuşmada, 22 Temmuz seçimlerinin tüm Türk demokratik yaşamı,
ülke ve millet için hayırlı olmasını temenni ettiğini söyledi.
Özellikle seçimlerin herhangi bir olumsuz vakaya zemin hazırlamadan bitmiş olmasının ayrı bir mutlulukları olduğunu belirten Erdoğan, Hakkari'de bir
itiraz sebebiyle bugün öne çekilmesi düşünülen kesin açıklamanın yarına kaldığını ifade etti.
Erdoğan, kesin açıklamanın yarın yapılmasının ardından Salı günü
yemin merasimi olacağını ve yeni döneme yeni parlamentoyla gireceklerini söyledi.
Erdoğan, ''Bu dönem, özellikle iktidarımızın barış, sevgi, dayanışma, kardeşlik içinde Türkiye'nin gelişmesine bir sıçramayla devam etme süreci olacaktır'' diye konuştu.
Konuşmasında bütün liderlere çağrısını tekrarladığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
''Kapıları lütfen kapatmayalım diyorum. Seçimin hemen ardından
Parlamento içinde grubu olan siyasi partilerin liderlerini dolaşacağım, ziyaret edeceğim ve kendileriyle ülkemizin durumunu, geleceğini konuşacağım. Türkiye'nin gündeminde olan acil konuları, cumhurbaşkanlığı seçimi gibi, bunları da kendileriyle müzakere etme fırsatını bulacağım ve aynı şeyi tabii diğer liderlerden de doğrusu bekliyorum. Çünkü artık bir ak sayfa açalım diyorum. Ülkemiz için de bu hayırlı olsun diyorum.''
Başbakan Erdoğan, konuşmasına başlamadan önce bir gazetecinin ''gelecek seçimlerde tekrar İstanbul'dan aday olup olmayacağına'' ilişkin sorusuna, ''Geleceği değil de anı konuşalım öncelikle. Kim öle, kim kala'' yanıtını verdi.
Başbakan Erdoğan, açıklamasının ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı.
Erdoğan İl Seçim Kurulu'ndan ayrılışı sırasında da sokakta toplanan ve kendisine sevgi gösterisinde bulunan vatandaşların yanına giderek onlara
karanfil verdi.
Erdoğan ile
Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, eski İçişleri Bakanı
Abdülkadir Aksu ve aralarında
Burhan Kuzu, Osman
Gazi Yağmurdereli, Ayşe Nur Bahçekapılı, Ömer
Dinçer, İdris Naim
Şahin,
Lokman Ayva, Mehmet Müezzinoğlu, Feyzullah Kıyıklık, Fuat Bol,
Ertuğrul Günay, Nusret
Bayraktar,
İdris Güllüce, Mesude Nursuna
Memecan, Hüseyin Besli'nin de bulunduğu milletvekilleri mazbatalarını almak üzere İstanbul İl Seçim Kuruluna geldi.
Mazbata alma töreninde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Kadir Topbaş ve bazı ilçe belediye başkanları ile partililer de hazır bulundu.
İLGİLİ HABER:
Yeni milletvekilleri mazbatalarını aldı
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Cumhurbaşkanlığına aday olmadığını'' belirterek, ''Sayın Gül'ün iradesine saygım var' dedim. Bu iradeyi görmek istiyorum. Çünkü bir mağduriyet söz konusu'' dedi.
Erdoğan, İstanbul İl Seçim Kurulunda milletvekili mazbatasını aldıktan sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Erdoğan, bir gazetecinin, ''CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek'in 'Abdullah Gül'ün adaylığını kabul etmeyecekleri' şeklindeki açıklamasını nasıl değerlendirdiği'' yönündeki sorusu üzerine, şunları söyledi:''Gerek şahsım, gerek Abdullah Bey, Sayın Özyürek'in yaptığı açıklamaya benzer bir açıklama yapmadık. Ben hep şunu söyledim; 'Sayın Gül'ün iradesine saygım var' dedim. Bu iradeyi görmek istiyorum, çünkü bir mağduriyet söz konusu. Ve meydanların dili ortadadır. Demokrasi bir çoğunluk rejimidir, ,Katılımcı bir rejimdir.
Medya mensupları, 'uzlaşma konusunda ne düşünüyorsunuz' dediğinde, biz uzlaşmaya her zaman açığızdır. Ama uzlaşma hiçbir zaman azınlığın çoğunluğa tahakkümü değildir. Bunu da söylüyoruz.
Millet size ne kadar
yetki verirse o kadar konuşursunuz, o kadar temsil gücünüz var demektir. Burada da hak ölçüsü içerisinde, Parlamento içerisinde Anayasa'ya ve nitelikleri uygun olan kimse burada aday olabilir. Bunun adaylığına karşı çıkamazsınız. Desteklersiniz ya da desteklemezsiniz, o ayrı mesele. Ama millet size 'Parlamento'ya girin orada çalışın' diye görev veriyor. Bir doktorun görevi
hasta tedavi etmek, öğretmenin görevi öğrenci yetiştirmektir. Parlamenterin görevi Parlamento'da yasa çıkarmaktır. Bunlardan siz çekilirseniz, bu, Parlamento'yu tıkamaktır. Onun için biz diyoruz ki gerekirse buyurun referanduma gidelim, bu işleri millet çözsün ve ülkenin önünü tıkamayalım. Bu
demokraside iyi sınav, başarılı sınav değil. Onun için negatif kampanyalar halkımızdan gerekli cevabı almıştır. Daha şimdiden kapılar kapanırsa yanlış olur. 'Gelmeyeceğiz' olmaz.
Ben Genel Başkanınız'la konuşup onu arıyorum. 'Parlamento oluşur olmaz sizi ziyaret edeceğim, konuşacağım' diyorum. Genel Başkanları 'memnun olurum' diyor. Arkasından sayın
Mustafa Özyürek bu açıklamayı yapıyor. Anlamak mümkün değil, hoş değil...''
-''ADAY DEĞİLİM''-
Başbakan Erdoğan, ''Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda bir
kriz çıkacak mı?'' sorusuna da ''Ben kriz olmasını düşünmüyorum, düşünmek istemiyorum, ülkem için doğru bulmuyorum'' cevabını verdi.
Bir gazetecinin ''Meclis'teki siyasi partilerle görüşmelerinizde elinizde
cumhurbaşkanı adayı olarak bir kişi mi olacak, bir liste mi olacak?'' şeklindeki sorusu üzerine Erdoğan, ''Bunları görüşmelerde belirleyeceğiz'' dedi.
Erdoğan, ''Sizin cumhurbaşkanlığı adaylığınız söz konusu mu?'' sorusuna, ''Ben aday değilim'' yanıtı verdi.
''Kapılar kapatılmasın'' dediğini hatırlatan bir gazetecinin ''Sayın Bahçeli siz aradıktan sonra sizi aradı mı?'' sorusu üzerine de Başbakan Erdoğan, ''
Hayır, şu anda dönmedi'' dedi.
Erdoğan, ''Mustafa Özyürek yaptığı açıklamada 'MHP ile AK Parti arasında, bir uzlaşma durumunda destek olunacağı konusunda bir istihbarat aldığını' söyledi. Böyle bir durum var mı?'' şeklindeki soruya ''Benim öyle bir istihbaratım yok'' karşılığını verdi.
-''KÜRT SORUNUNUN'' SİYASALLAŞMASI-
Başbakan Erdoğan, MHP milletvekilleri ile DTP'nin desteklediği bağımsız milletvekillerinden oluşan bir tablonun söz konusu olduğu Meclis'e ''Kürt sorununun'' geleceğini ifade eden bir gazetecinin, bu durumu nasıl değerlendirdiği sorusu üzerine şunları söyledi:''Bir defa Kürt sorununu siyasallaştırdığınız zaman beni onun karşısında bulursunuz. Ama Kürt kökenli vatandaşlarımın ülkedeki
ekonomik, sosyal, siyasi ve kültürel konulardaki sorununu konuşursanız, AK Parti'nin içinde de mevcutlardan çok daha fazla Kürt orijinli milletvekili arkadaşlarım var. Ama onlar bu işi hiçbir zaman siyasallaştırmadılar. Böyle bir sorunları yok. Bunu birbirinden ayırmamız lazım ve bir Parlamento'nun içindeki süreci, bölücü
terör örgütünü 'arka bahçem' diye görmek veya bölücü terör örgütüne destek veren hangi anlayış, zihniyet olursa olsun biz onlarla bir ve beraber olamayız. İsterlerse Parlamento'nun içinde olsun, bunu çok açık ve net söylüyorum. Ve parlamento içindeki bütün gruplarla bizler olumlu diyaloglar içinde olmaya mecburuz. Bunu istiyoruz.''
''DTP Genel Başkanı beni arayıp
tebrik etti. Ben de kendilerini arayıp tebrik ettim'' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:''Önümüzdeki süreç parlamentoda şartları daha farklı kılabilir. CHP'nin içinden ayrılacak DSP'li milletvekilleri olabilir. Onlarla da oturup görüşeceğiz. Ben, 'dereyi görmeden paçaları sıvamayalım' diyorum. Ama biz yine de dereye girecekmiş gibi hazırlıkları yapıyoruz.''
Başbakan Erdoğan, soruların ardından İl Seçim Kurulu'ndan ayrıldı.