Flaş...Arınç: Aday olmuyorum-Video

Ak Parti Manisa Milletvekili Bülent Arınç, basın toplantısı düzenledi. Arınç, yeni dönemde 'Meclis başkanlığına aday olmayacağını' açıkladı.

Flaş...Arınç: Aday olmuyorum-Video

Milletvekillerinin yemin etmesinin ardından gözler Meclis Başkanlığı seçimlerine çevrildi. TBMM Başkanlığı için ismi geçen Bülent Arınç'tan önemli bir açıklama geldi. Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, ''Milletin emanetini bu dönemde bıraktığını'' ifade ederek, ''Meclis başkanlığına aday olmayacağım'' dedi. Arınç, Parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, ''Milletin emanetini bu dönemde bırakıyorum. Meclis Başkanlığına aday olmayacağım'' dedi. Bu görevi 5 yıl doya doya, dolu dolu yaptığını belirten Arınç, önüne koyduğu projelerin çok büyük bir kısmını başardığını kaydetti. Bülent Arınç, ''Meclisimiz artık çok iyi işleyen, çok itibarlı bir parlamento haline geldi. Esasen asıl amacımız da buydu. Çünkü biz, Meclisimizi demokrasinin kalbi olarak görüyoruz. Meclisimizi, birinci Meclisten bu yana, milletimizin egemenliğinin temsilcisi olarak görüyoruz'' diye konuştu. Eski TBMM Başkanı, AK Parti Manisa Milletvekili Bülent Arınç, ''Özü, sözü dürüst ve düzgün bir siyasetçi olduğunu'', ''Kendi gücüne güvendiğini'' ifade ederek, ''Kimsenin çantasını taşımam, kimsenin cebinde dolanmam, kimsenin önünde, arkasında onun hoşuna gidecek şeyler söylemem'' dedi. Arınç, Parlamento'da düzenlediği basın toplantısında, Meclis Başkanlığı süresince, gazetecilerle iyi ilişki ve güvene dayalı bir çalışma yaptığını söyledi. 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra 369 milletvekilinin oyuyla 1. turda Meclis Başkanlığına seçildiğini kaydeden Arınç, 2 yıllık görev süresinden sonra 381 oyla ikinci kez yeniden bu göreve getirildiğini anımsattı. Arınç, 4 yıl 9 ay Meclis Başkanlığı yaptığını, 1965 ve 1970 yılları arasında 5 yıl parlamento başkanlığı yapan Ferruh Bozbeyli'den sonra, onun rekorunu kırdığını söyledi. 5 yıla yakın bir zaman Parlamento başkanlığı yapmanın çok önemli olduğunu belirten Arınç, bu süre içerisinde hedef olarak ortaya koydukları pek çok işi başardıklarını anlattı. ''Milletin emanetini bu dönemde bırakıyorum, Meclis Başkanlığına aday olmayacağım'' diyen Arınç, Meclis Başkanlığı görevini 5 yıl doya doya, dolu dolu yaptığını, önüne koyduğu projelerin çok büyük bir kısmını başardığını söyledi. Arınç, Meclisin çok iyi işleyen, çok itibarlı bir parlamento haline geldiğini ifade ederek, ''Esasen asıl amacımız da buydu. Çünkü biz, Meclisimizi demokrasinin kalbi olarak görüyoruz. Meclisimizi, birinci Meclisten bu yana, milletimizin egemenliğinin temsilcisi olarak görüyoruz'' diye konuştu. TBMM'nin, siyasetin, milletvekillerinin, partilerin itibar gören kurumlar olmasını arzu ettiklerini belirten Arınç, 5 yılda verimli ve kaliteli bir dönem geçirdiklerini anlattı. ''DUA EDİYORUM 1. TURDA SEÇİLİR'' Bülent Arınç, Meclis Başkanlığı için dün ilk adayın çıktığını, başka adayların da çıkacağını belirterek, ''Dua ve temenni ediyorum ki 1. turda bir arkadaşımız Meclis Başkanlığına seçilir ve parlamento çalışmaları start almış olur'' dedi. Arınç, şöyle konuştu: ''Bu makamlar temsil ve hizmet makamıdır, görev mercidir. Burada geçirilen sürenin çok fazla önemi yok. Tek bir şeyin önemi var. Bulunduğunuz süre içerisinde ne yaptınız? Bu süreç içerisinde parlamentomuzun ne kazandığına bakarak, bundan sonraki süreçlerde de aynı çizginin devam etmesini çok daha güzel, verimli çalışmalar yapılmasını arzu ediyoruz. Makamlar tek başına bir şey ifade etmez. Hizmet ve üretimle ancak bunu değerlendirebiliriz. Demokrasimizi güçlendirerek, yeni hizmet üreterek ve meclisimizin kalitesini artırarak yapabildiklerimizi ve başarı hanesine kaydedebildiklerimizi söyleyebilirim. Ben inanıyorum ki bu dönem içerisinde de aday olacak arkadaşlarımızın siyaset kurumuna, parlamentoya yönelik çok önemli çalışmaları olacaktır. Bugün için parlamentomuzun itibarı geçmiş dönemlere baktığımızda çok daha üst seviyededir. Parlamentomuz en güvenilir 10 kurum içerisinde zaman zaman 4. zaman zaman 3. sıraya yükselmiştir. Bu itibarı ve saygınlığını artırmak, öncelikle milletvekillerimizin, siyasi partilerimizin, iktidarıyla muhalefetiyle parlamentoda temsil edilen ve demokratik hayatın vazgeçilmez unsurları kabul edilen partilerin gayretleriyle mümkün olacaktır.'' CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ Eski TBMM Başkanı Arınç, Cumhurbaşkanlığı sürecinde yaşanan kilitlenme sürecinin, parlamentonun iradesiyle aşıldığını söyledi. 3 Mayıs'ta seçim tarihinin öne alınarak 22 Temmuz olarak belirlendiğini vurgulayan Arınç, ''450 civarında bir oyla kabul edildi. Demek ki kilitlenmenin, elverişsiz ortamların aşılması da parlamentonun iradesiyle mümkün olmuştur'' diye konuştu. Bülent Arınç, bu dönemde AB sürecindeki paketlerin arka arkaya çıkarıldığını, 9. AB uyum paketinden sadece bir kaç kanunun geri gönderildiğini, onların da tekrar görüşülemediği için eksik kaldığını belirterek, şunları kaydetti: ''Ama inanıyorum ki müzakereye başlayan bir ülke olarak Türkiye, 2005'ten bu yana bu süreci de başarıyla götürüyorsa, bunda parlamentomuzun büyük katkısı vardır. Kaldı ki geçen mayıs ve haziran aylarında anayasamızda değişiklikler yapılmıştır. Bu değişiklikler de 21 Ekim'de halkoylamasına sunulacaktır. Demek ki kritik anlarda demokrasinin daha gelişmesi ve büyümesi için çok daha önemli kararlar alınabilmektedir. Parlamenterlerimizin sabah saatlerine kadar 24 saat aralıksız çalıştığını hepimiz çok iyi biliyoruz.'' ''ASIL GÖREV MİLLETVEKİLLİĞİDİR'' Bundan sonraki süreçte hangi görevi yapacağı konusunda yorumlar yapıldığına dikkati çeken Bülent Arınç, ''Beni çok yakından tanımamakla veya tanıdığı halde işi saptırmakla meşgul olan bazı çevrelerin bulunduğu kuşkusuzdur. Benim görevim sade bir milletvekilliğidir. Bir milletvekili olarak yasama ve denetim çalışmalarına katılmak, bana halkın verdiği bir görevdir. Bunun dışında ayrıca unvan isteyen, görev isteyen konular da şüphesiz olabilir. Grup başkanvekilliği, komisyon başkanlığı bunlardan birisidir. Kurulacak hükümette bakanlık almak elbette bunlardan biridir. Ama asıl görev milletvekilliğidir'' dedi. Sade milletvekilliğini en iyi şekilde yapmak için görevlendirilmiş biri olduğuna değinen Arınç, milletvekilliği konusunda başarılı olacağına inandığını söyledi. AK Parti'nin ikinci defa ve daha yüksek bir oyla 5 yıllığına iktidar olmasının önemini vurgulayan Arınç, şöyle devam etti: ''AK Parti'nin 50 yıl sonra iki kişiden birinin oyunu aldığını, tekrar iktidara geldiğini gördük. Eskiler derler ki 'gözüm açıkta gitmeyecek...' Evet bizim de amacımız buydu. AK Parti yeniden güçlü bir iktidar oldu. Şimdi ikinci bir amacımız var; bu iktidarın birinci dönemine göre çok daha başarılı olmasıdır. Bu güzel gayenin içerisinde hepimiz birer görev insanı olarak, nerede görev alabilirsek bu amaca yönelik çalışmalarda başarılı olacağımıza inanıyorum. Bu başarıda en büyük pay AK Parti'nin Genel Başkanı Başbakan Tayyip Erdoğan'a aittir. Kendisinin insanüstü gayretlerle, halk tarafından sevilmesiyle, birinci iktidar dönemindeki büyük başarılarıyla halkımız her partiye dersini vermiştir. AK Parti bundan dersini başarıyla ve zaferle taçlandırmıştır. Diğerlerinin de şüphesiz alacağı olumlu olumsuz dersler vardır. Milletin kararını gördük, AK Parti yeniden iktidar... Bu noktada Sayın Genel Başkana şahsım ve diğer arkadaşların yardımcı olması gerekir. AK Parti'nin başarısı, Hükümetin başarısı, Sayın Genel Başkana, tüm milletvekillerin hem bir inisiyatif sağlamasıyla, hem güvenmesiyle hem de onun vereceği her görevi başarıyla yapmasıyla mümkündür. Bunlardan bir tanesi de benim. Meclis Başkanlığı görevinden sonra geldiğim nokta, partimin hizmetinde milletimin emrinde bir milletvekili olarak başarılı görev yapmaktır. Onun dışında nerede hangi noktada bir görevlendirme olursa, bu görevleri seçme ve beğenme lüksünden uzağız. Hepimiz ülkemiz için, milletimiz için görevimizi en iyi şekilde yapacağımıza inanıyorum.'' ''HAKKIMI DA HADDİMİ DE BİLİRİM'' Şahsıyla ilgili gazetelerde bir kampanya yürütüldüğünü savunan Arınç, ''Ben bu insanlara ve bunların amaçlarına sadece acıyorum. Ben güçlü bir siyasetçiyim. Ortalıktan kaybolan, toz duman olan, sözlerinin altında kalan çok siyasetçi görmüşsünüzdür. Bugün bir kısmı hatırlanamaz bile. Bir kısmı da başka türlü hatırlanır. Ben özü, sözü dürüst ve düzgün bir siyasetçiyim. Kendi gücüme güvenirim. Kimsenin çantasını taşımam, kimsenin cebinde dolanmam, kimsenin önünde arkasında, onun hoşuna gidecek şeyler söylemem. Ben milletten aldığım emaneti yine millete teslim ederim'' diye konuştu. ''Bakanlık vermekte zorlanıyormuş, hangi bakanlık olsa sıkıntı çıkmazmış gibi hala dedikoduyla meşgul olan, hala köşelerini saçma sapan şeylerle dolduran insanlar var'' diyen Bülent Arınç, şunları söyledi: ''Bülent Arınç, bir görev insanıdır. Nerede görev düşüyorsa ve bu görevi yapacağım kanaatindeysem bunu mutlaka gerçekleştiririm. Hakkımı da bilirim, haddimi de bilirim. Biz siyasete böyle girdik. Siyasete 'illa kırmızı plaka olsun' düşüncesiyle girmedik. Yüzde 3.5'larla siyasete başlamış biriyim, şimdi yüzde 46'ları gördük. Milletimize inanıyoruz, milletimiz de bize inanıyor. Birileri için söylüyorum, siyasetten bizleri silmeniz mümkün değil. Biz, hem milletimizin duasını ve takdirini almak için, hem de şu güzel vatanımızın her gün daha da güçlenmesi, kalkınması için çalışacağız. Siyasetteki tek düşüncemiz şudur; yaptığımız her işin, attığımız her adımın, söylediğimiz her sözün hesabını şerefle ve onurla verebilmektir. Bunu herkese de tavsiye ederim.'' Eski TBMM Başkanı ve AK Parti Manisa Milletvekili Bülent Arınç, ''Ben, o (Başbakan Recep Tayyip Erdoğan) rahat etsin diye Meclis Başkanlığına adaylığını koymamış değilim. Tekrar Meclis Başkanlığına devam etmek gibi bir düşüncem yoktu'' dedi. Parlamentoda basın toplantısı düzenleyen Arınç, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. ''Başbakan'ı rahatlatmak için yaptığınız bu davranışa Abdullah Gül de dahil midir?'' sorusuna karşılık Arınç, parti içi disipline ve bir parti olgusuna çok ciddi baktığını belirterek, geçmişte partilerde önemli görevlerde bulunduğunu, partilerin sorumsuz yerler olmadığını ve herkesin istediği zaman istediği şeyi yapamayacağını ve çekip gidemeyeceğini söyledi. ''Parti içi demokrasi vardır, ama parti içi disiplin de vardır'' diyen Arınç, ad vermeden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı kastederek, şöyle konuştu: ''Geçtiğimiz günler için söylüyorum; bir genel başkan, partisi içinde toparlayıcı, başarılı olabilecek bir Cumhurbaşkanı adayı belirlemek için teşkilatına, milletvekillerine, MKYK üyelerine, MYK üyelerine sordu, bazı anketler yaptırdı, gazetecilerle konuştu. Ben bunların hiçbirisine katılamadım, çünkü Meclis Başkanı olarak konumum buna müsait değildi. Sadece Sayın Başbakan bana son gün geldi, benim düşüncemi sordu, düşüncemi ifade ettim. Yani, binlerce insandan sonra ben, sorulduğu için fikrimi ifade ettim. Sayın Başbakana düşen bir tek görev var; o da nedir, bütün bu yaptığı görüşmelerden sonra bir karar vermektir. O kararı da 24 Nisandaki grup toplantısında ifade etti. Dolayısıyla artık biz, A da desek, B de desek, C de desek o partinin genel başkanı olan kişi, yaptığı çalışmalardan sonra bir kararı açıklıyor. Artık, 'benim, senin düşüncen' değil, varsa bir parti kararı buna böyle bakmak ve ona dört elle sarılmak gerekir.'' ''GENEL BAŞKANLARI GÜÇLENDİRMEMİZ LAZIM'' Bir parti grubunda milletvekillerini çok farklı şeyler söyleyebileceğini, ama grup kararı çıktıktan sonra ''benim düşüncem şöyleydi'' diye dışarıda bunu dillendirmenin doğru olmadığını belirten Arınç, parti disiplinin bunu gerektirdiğini vurguladı. Kendisini Erdoğan'ın yerine koyduğunda da böyle düşüneceğini anlatan Arınç, ''Dolayısıyla, 'ben bir fedakarlık yapıyorum' anlamında söylemedim, 'genel başkanları güçlendirmemez lazım, onlara rahat bir çalışma ortamı temin etmemiz lazım' dedim. O rahat etsin diye ben Meclis Başkanlığına adaylığımı koymamış değilim'' dedi. İşin başından bu yana, dönemi başarıyla geçirmeyi kendisine hedef aldığına işaret eden Arınç, şunları söyledi: ''Dönem sonunu getirdim, emaneti yere düşürmedim ve kendi ölçülerime göre projelerimin hepsini de gerçekleştirdim. Dolayısıyla benim tekrar Meclis Başkanlığına devam etmek gibi bir düşüncem yoktu. Ben bu konuda bugünkü beyanımı, 'acaba hala olabilir mi olamaz mı' diye düşünenlere karşı, hem de size veda etmek amacıyla yaptım. Her milletvekilinin de genel başkanına güvenmesi ve genel başkanı kendi fikrini sorduğu zaman samimi fikrini söylemesi lazım. Hem şahsi için hem de partiyle ilgili konular için... Dolayısıyla ben burada bu fikrimi söyledikten sonra diğer milletvekili arkadaşlarımızın da genel başkan kendilerine hangi konuda danışırsa, parti içi hangi görevi teklif ederse, bence bu konuda genel başkana çok daha değer vermesi ve çok daha güçlendirmesi gerekir. İsim olarak 'Gül'dür, başkasıdır' diye söylerseniz bunun başka noktaya çekilmesi mümkün olur. Ben kendi adıma bana düşeni, yakışanı yaptığıma inanıyorum. Görev noktasında bir beklenti içinde değilim. Ben düşünülen görevlerin hepsini zaman içinde yaptım, çoğuna da meraklı değilim. Ben bir milletvekili olarak bu dönemi de başarıyla geçirmek istiyorum.'' Gül'ün cumhurbaşkanlığı adaylığı konusundaki ''Gül'ün adaylığını sürdürmesi halinde destekleyip desteklemeyeceği'' sorusuna Arınç, bunun 20 defa konuşulduğunu, 21. defa tekrar cevap vermeyi uygun görmediğini söyledi. ''PARLAMENTOYU HALKLA KUCAKLAŞTIRDIK'' Arınç, Meclis Başkanlığında yaptığı ya da yapamadığından ötürü pişmanlık duyduğu bir şey olup olmadığı sorusuna, ''Bu, bugünün sorusu değil bence...'' karşılığını verdi. Parlamentoda bir gelenek başlattığını, 1 Ekimde yasama yılı başlarken o döneme ilişkin projelerini anlattığını, dönem sonunda da bunların ne kadarını yapabildiğinin hesabını verdiğini anlatan Arınç, ayrıca her yıl TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Meclis bütçesini savunduğunu hatırlattı. Kendisinden sonraki Meclis başkanlarının da şeyi yapmasını dileyen Arınç, ''4 yıl 9 ay sonra geriye dönüp baktığımda bunların hepsinin belgesi önümdedir. 100 projenin en az 90'nı yaptığımı görüyorum.'' dedi. Milletvekillerini daha geniş mekanlara kavuşturacak olan halka ilişkiler binasının temelinin 1-2 ay içinde atılacağını, Parlamento içinde çeşitli mekanları yenilediklerini belirten Arınç, ''Parlamentoyu halkla buluşturduk. 85. yılda Türkiye'de 1 milyon insanı Parlamentosuyla kucaklaştırdık. Çeşitli etkinlikler yapıldı. Parlamento halkın parlamentosu olarak bu dönemde biraz daha öne çıktı. Ben yaptıklarımızın başarılı olduğunu düşünüyorum. Milletvekillerimize imkan sunmakla kalmadık, personeli de TOKİ'nin yapacağı konutlara kavuşturacağız. Hayırlı olsun, Parlamentomuz ilk günkü kadar güçlü, ilk günü kadar halkımızın parlamentosu olacak'' diye konuştu. ''BENİM İŞİM CEZA....'' Arınç, ''Bülent Arınç olarak yeni dönemde milletvekilliği dışında en iyi yaparım dediğiniz makam veya bir görev var mıdır?'' sorusu üzerine, bunun zekice bir soru olduğuna işaret ederek, eskiden hukukta çapraz sorgu usulü olmadığını, yıllarca avukatlık yapan bir kişi olarak bu konuda çok sıkıntıya düştüklerini anlattı. Arınç, ''Aslında çapraz sorgu usulü olsa -biraz şimdi ceza hukukuna girdi- gerçekler çok daha iyi anlaşılır'' dedi. İyi bir ceza avukatı olduğunu, biraz medeni usule baktığını, ancak hiç hayatında vergi davası almadığını, vergi mevzuatına hiç sempatisi olmadığını kaydeden Arınç, kendisine gelen vergi davalarını da başkasına gönderdiğini ifade etti. Sigorta mevzuatını biraz bildiğini, ama bununla ilgili davalara da girmediğini belirten Arınç, şöyle konuştu: ''Benim işim ceza... Adamı ipten alır ipe götürürüm. İşte biraz miras hukukunda ihtisasım vardı, ama vergi davası geldiğinde, 'ben bu işi bilmiyorum' derdim. 'Bu adam nasıl avukat' deyip çıkarlardı kapıdan. Şimdi de bana bir görev teklif edilmiş olsa, ben şunu yaparım bunu yapamam derim. Bu benim için dürüstlük göstergesidir. Çünkü bana 4 yıl 9 ay önce ikili bir teklif olduğunda bunu kabul etmiştim; Meclis Başkanlığını yapacağımı düşünüyordum. Şimdi teklif olursa düşüneceğim, yapabilir miyim yapamam diye...'' Bir gazetecinin geçen hafta Başbakan Erdoğan ve Abdullah Gül ile 4 saat süren görüşmede neler konuşulduğunu soran bir gazeteciye, bu görüşmenin çok garipsenecek, ayıplanacak, çok büyük puntolarla yazılacak bir şey olmadığını ifade eden Arınç, yeri geldiğinde zaman zaman bütün arkadaşlarıyla buluştuğu gibi Erdoğan ve Gül ile de buluştuğunu kaydetti. Arınç, ''(Orada ne konuşuldu?) diyen bir kişiye 2 şey söyleyebilirim ama buna siz de inanmazsınız, ben de gülerim. Orada 'küresel ısınmanın sonuçlarını konuştuk' desem inanmazsınız, 'tesadüfen oradan geçiyordum kapıyı açık buldum ve girdiğimde ikisi oturuyordu' desem de inanmayacaksınız. Biz orada 4 saat boyunca her şeyi konuştuk'' dedi. AA
<< Önceki Haber Flaş...Arınç: Aday olmuyorum-Video Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER