Vazifemiz İhtilaf Değil İttifaktır

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cuma, Aralık 15 2017
Vifak ve ittifak tevfîk-i İlâhî’nin bir vesilesidir. İhtilâf ve tefrika, dâvây-ı İslâm’a ve ehl-i îmana büyük bir zarardır, gelecek nesiller adına kötü bir örnek olmadır.
MEHMET ALİ ŞENGÜL / SAMANYOLUHABER.COM


 Yeni bir doğum oluyor. Elbette sancısı olacaktır. Kendi işimize bakmaz, başka lüzumsuz işlerle meşgul olup  birbirimizle uğraşır isek; durmadan şeytanı taşlar durur, bir türlü Kâbe’yi ziyaret etme fırsatı da bulamayız.
   
Her şeyin dünyevîleştiği, şeytan saltanatının hâkim olduğu, zâlimle mazlumun yer değiştirdiği bir dünyada bulunuyoruz. Şayet Allah’a ve Resülullah’a itaat etmez, dinin ruhuna muvâfık harekette bulunmaz isek, yollarda engellere takılır kalırız.
 
 Müslümanın her işinin temelinde îman vardır. İman kalbe gerçek mânâda inmediği takdirde, şeytan devamlı oraya el uzatmak ister ve uzatırda.
  
Mü’min sürekli kendini kontrol eden, Allah’ın kontrolü altında yaşadığına inanan ve hayatını ona göre tanzim eden insandır.
   
Varlık aleminde, yerler gökler,  aylar güneşler, nebâtat ve hayvanât, velhasıl zerreden küreye  herşey bir asker gibi Allah’a harfiyyen itaat etmektedirler.
  
Böylesine Allah’ın mûcizevî, harika olarak yarattığı kâinatta, başta insan olmak üzere bütün varlıkların hayatlarının devamına; toprağı, hava, su ve güneşi vasıta yapması, bulutlardan yağmuru, arıdan balı, kuru çubuktan üzüm salkımlarını göndermesi O’nun (cc) sonsuz kudretine ve muhteşem sanâtına birer alâmettir.
  
Hayâtını Kur’ân’a göre planlayan, her âyeti kendine hitap eder gibi okuyup anlayanlar -inşaallah- kaybetmez kazanırlar. İnandım dediği halde Allah’a, Resûlullah’a ve Kur’ân’a muhalif hareket edenlerin durumu ise, Allah onları (niyetlerine göre)  dilerse affeder, dilerse azap eder.
Mü’min; aklî, fikrî, ruhî ve hissî olarak erkân’ı îmaniyeyi,  erkân-ı İslâmiyeyi b

Bu haberler de ilginizi çekebilir