AKP dönemi boyunca kamu gelirleri içinde verginin payı hiç daha düşük olmadı. 2019’un ilk altı ayı geride kalırken bu altı ayda merkezi yönetim gelirlerinin yüzde 76,3’ü vergilerden oluştu. Öte yandan 2019 Bütçesi’nde yıl sonu hedefi bu oranın yüzde 86 olması yönünde tahmin edilmişti. Bütçenin vergi tahsilatı konusundaki ilk altı aylık performansı hedeften gittikçe uzaklaşıyor.
AKP dönemi boyunca bu oran hiçbir zaman bu kadar düşük olmamıştı. Ekonomik durgunlukla beraber yurttaşlar vergiden olabildiğince kaçınmaya başlayınca bütçe tahmin edilenden çok daha az vergi tahsil etmeye başladı. Merkezi yönetim gelirleri içinde daha önceki en düşük oranı 2001 ve 2002 yıllarına aitti.
Bu yıllarda yaşanan ekonomik darboğaz vergi tahsilatının yapılamamasına neden olmuş ve bütçe gelirlerinin sırasıyla yüzde 75 ve yüzde 75,9 oranında vergi toplanabilmişti.
NEDEN BÖYLE OLDU?
Türkiye’nin vergi sistemi vergiyi gelir ve servet üzerinden almaktan ziyade ağırlıklı olarak harcamalar üzerinden alıyor. Yurttaşın alım gücünün düştüğü durgunluk dönemlerinde yurttaş harcamalarını kısıyor. Böylece vergiyi doğuran olay gerçekleşmemiş oluyor.
YURTTAŞ HARCAMA YAPAMIYOR
KDV, ÖTV gibi vergiler doğmuyor. Yeniçağ gazetesinde yer alan habere göre, örneğin yıl boyunca motorlu taşıtlardan toplanması planlanan ÖTV 24 milyar TL iken yılın ilk altı ayında bunun sadece yüzde 18,7’si toplanabildi. Motorlu taşıtlardan toplanan ÖTV ilk altı ayda 4,5 milyar TL ile sınırlı kaldı.
Aynı durum ÖTV’nin diğer ürünleri için de geçerli. Yaşanan sorun yalnızca ÖTV ile sınırlı değil. Yurtiçindeki mal ve hizmetlerin el değişiminde alınan KDV de tahsil edilemiyor. Yıl boyunca yurtiçinde el değiştiren ürünlerden 70 milyar TL KDV toplamayı hedefleyen hazine yılın ilk yarısının sonuna gelindiğinde bu tutarın yalnızca yüzde 35’i tahsil edilebildi.
KURUMLAR VERGİSİ TAHSİL EDİLEMİYOR
Birkaç istisna dışında tüm sektörlerde küçülme yaşanıyor. Böylece sermaye şirketlerinin gelirleri azalınca bu şirketlerin gelirleri üzerinden ödediği vergi de azalmış oluyor. Yılın tümü için tahmin edilen Kurumlar Vergisi hasılatı 74,2 milyar TL iken yılın yarısında bu tutarın yüzde 49’u toplanabildi.
Mevcut durum normal görünse de kurumlar vergisi mükelleflerine işsizlik fonundan yapılan destek ve teşvik ödemelerinin bu yılın ilk yarısında yüzde 190 arttığını hatırlatmakta fayda var. Dolayısıyla devlet kasası kurumlar vergisi mükelleflerini teşvik etse de kurum gelirleri beklenenin altında kalıyor.
İŞSİZLİK ARTIYOR
2019 yılının ilk ayları işsiz sayısının 4,7 milyon kişiyi görmüş ve cumhuriyet rekoru kırmıştı. İşsizlikteki artış aynı zamanda yurttaşların ödediği ve hazinenin önemli gelirlerinden biri olan gelir vergisini de azaltıyor. Gelir vergisinin yüzde 70’inden fazlası ücretlilerin omuzlarında olduğu için, işsizliği artması halinde gelir vergisi hasılatı bundan doğrudan etkileniyor.
2019 yılı boyunca stopaj yoluyla elde edilmesi planlanan toplam gelir vergisi hasılatı 161,8 milyar TL iken, yılın ilk altı ayında toplanabilen bu tutarın yüzde 42’si olabildi. Oranın düşük olmasında kayıt dışılıktaki artışın da etkili olduğu düşünülüyor.
100 LİRALIK MERKEZİ YÖNETİM GELİRİNİN NE KADARI VERGİ?
2000: 77,3 TL
2001: 75,0 TL
2002: 75,9 TL
2003: 81,6 TL
2004: 81,6 TL
2005: 78,2 TL
2006: 79,2 TL
2007: 80,2 TL
2008: 80,2 TL
2009: 80,0 TL
2010: 82,8 TL
2011: 85,5 TL
2012: 83,8 TL
2013: 83,7 TL
2014: 82,8 TL
2015: 84,4 TL
2016: 82,8 TL
2017: 85,1 TL
2018: 81,9 TL
2019: 76,3 TL