Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF) 25 milyon dolar zarara uğratıldığı iddiasıyla yürütülen soruşturma Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla başladı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma ise geçtiğimiz günlerde tamamlandı. Erdoğan’ın talimatıyla başlatılan soruşturma çerçevesinde o dönem gözaltına alınan ve tutuklanan Türkiye Varlık Fonu eski Başkanı Mehmet Bostan hakkında ise takipsizlik kararı verildi. Takipsizlik kararında Bostan’ın daha başkan olmadan, hazırlanan mutabakat metnine imza attığı, yönetim kurulu oluşmadan da ödemenin yapıldığı öne sürüldü. Takipsizlik kararı verilen Bostan'ın ismi iddianamenin hiçbir noktasında yer almadı.
İddianamenin tamamlanmasıyla ise Bostan'ın 21 Haziran 2023 tarihinde İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği’ne verdiği ifade tekrar önem kazandı. Bostan ifadesinde, “fon kurulurken Binali Yıldırım'ın talimatıyla bir grup ile çalışmaya başladığını” belirterek, şu ifadeleri kullanmıştı:
"Bu gruba ödenen para bizim kasamızda mevcut değildi, bizim sermayemiz bu kadar büyük değildi, bu bizi aşan bir şey dedim, bunun üzerine örtülü ödenekten bize 25 milyon dolar verildi, biz de doğrudan o kuruma ödedik, ben bana emrolunan şeyi yaptım." Bu ifade adı geçen grubun Binali Yıldırım’a yakınlığı ile bilinen re oie portföy olup olmadı sorusunu akla getirdi.
Gazete Oksijen'den Esen Dolma'nın haberine göre, burada asıl dikkat çeken önemli nokta ise Bostan'ın bu ifadesinin Bostan hakkında 'kovuşturmaya yer yok' kararında yer almıyor olması... Söz konusu kararda Bostan’ın yalnızca savcılıkta verdiği ifadesi yer alıyor. Bostan bu ifadesinde, sözleşme imzaladığı konsorsiyumla ilgili “Ben bu konsorsiyumun içerisinde yer alan şirketleri daha önceden bilmiyordum” diyor ve “uluslararası alanda faaliyet gösterdiği ve bildiği kadarıyla ciddi bir şirket olduğunu belirttiği” McKinsey & Company’ye güvendiğini söylüyor.
Henüz TVF Başkanı değilken sözleşmeyi neden yaptığı sorulan Bostan, "Ben işlerin bir an önce yürütülmesi için yönetim kurulu oluşmadan başkan ve genel müdür olduğum dönemde bu ödemeyi yaptım" diye yanıt veriyor. Bostan, fonun zarara uğradığını bilip bilmediğinin sorulması üzerine ise "Benim o süreçte bu tahvil ihracının gerçekleşmeyeceğini anlamam mümkün olmadı, o kadar süre kurumun başında kalmadım" diyor.
MASAK raporuna göre mal varlığında artış yaşanan Bostan'a bu artışın sebebi de Savcı tarafından kendisine soruluyor ve Bostan bunun Dubai merkezli, Doğuş Grubu’na ait bir şirketle 2019 yılında yaptığı danışmanlık sözleşmesinden kaynaklandığını söylüyor. Bostan'ın ifadeleri şu şekilde:
"Bu sözleşme kapsamında bana yaklaşık 1 milyon 400 bin dolar ödeme yapılması gerekiyordu, yalnız 250 bin ila 300 bin dolar civarı fazla ödeme yapıldı. Bu ödemenin nedeni de benim danışmanlık sözleşmem bittiği halde çalışmaya devam ettim, bu ödemenin bu yüzden olduğunu tahmin ediyorum. … Tamamen mal varlığımdaki artış budur. Gerçekten iyi para kazanıyordum ve mal varlığımda artış meydana geldi."
Bostan görev yaptığı sürede bazı bankalar da kendisine bağlıydı. Bu bankaların Doğuş grubu için herhangi bir usulsüz işleme imza atıp atmadıkları ise araştırılması gereken başka bir konu.