Çanakkale Valisi Hamza Erkal ile Belediye Başkanı Ülgür Gökhan arasında, şehit cenazesinde kullanıla cenaze aracı polemik konusu oldu. Ezine ilçesine bağlı Kayacık köyünde, 9 Eylül 2015 günü toprağa verilen Dağlıca şehidi Sözleşmeli Piyade Onbaşı Fatih Duru'nun, Çanakkale'deki askerî hastaneden alınan Türk bayrağına sarılı tabutunun, CHP'li Çanakkale Belediyesi'nin cenaze aracı yerine AK Partili Lapseki Belediyesi'ninkiyle Ezine'ye götürülmesi, valisi ile belediye başkanını karşı karşıya getirdi. Başkan Gökhan'ın, "Siz ne iş yapıyorsunuz?" diye eleştirdiği Vali Erkal, "Kimse bana işimi öğretmeye kalkmasın." cevabını verdi.
Vali Hamza Erkal, Kurban Bayramı mesajının ardından, Başkan Ülgür Gökhan'ın kendisiyle ilgili eleştirilerine cevap verdi. Geçen hafta basına yansıyan konunun izahata kovuşması için açıklama yapma ihtiyacı duyduğunu belirtti. Göreve yeni başladığı günlerde Dağlıca'da şehit olan Fatih Duru'nun naaşının şehre intikal ettirilmesi ve defnedilmesiyle ilgili olarak, Çanakkale Belediyesi'ne ait cenaze aracının değiştirilmesi emrini kendisinin verdiğini belirten Erkal, "Çünkü naaşın geldiği gün Ezine Belediye Başkanı ve Kaymakamı, Çanakkale Belediyesi'nin cenaze aracıyla naaşın gitmesi durumunda orada bir huzursuzluk olacağını bana ifade ettiler. Ben de tüm ilin güvenliğinden sorumlu biri olarak kararımı verdim, Ezine Belediyesi'nin cenaze aracı göndermesini istedim. Sonra Ezine Belediye Başkanı ve Kaymakamı istişare yapıp kendi araçları klimalı olmadığı için Lapseki Belediyesi'nden cenaze aracı istemiş. Dolayısıyla bu tamamen benim tasarrufum. O gün cenazeyi biz alıp askerî hastaneye götürdüğümüzde, yolda belediye başkanımıza yönelen tepkiler vardı. Belki haddini aşanlar olmuştur. Biz hem belediye başkanının, hem de milletvekilinin güvenliğinden de sorumluyuz. Burada rahat bir şekilde faaliyetlerini icra etmeleri için de elimizden geleni yaparız. Sonra tabii bu icraatımız eleştirildi." şeklinde konuştu.
Bu eleştirinin olabileceğini ancak televizyon kameraları karşısında yapılmasını doğru bulmadığını belirten Vali Erkal, "Eleştirilebilir fakat ben devlet umuru görmüş bir insanım ve yaklaşık 22 yıldır da mülki idare amiriyim. Dolayısıyla da devlet kademelerinde iletişimin televizyon kameralarıyla olmaması gerektiğini düşünen bir insanım. Bize yönelen eleştiriler televizyon kamaralarıyla olduğu için ben de ilk ve son kez televizyon kameralarıyla iletişim kuruyorum. Sadece bir aracın değiştirilmesinin, bu kadar dalgalanma yaratacağını hiç düşünmemiştim doğrusu. Bunun niye bu kadar abartıldığını da anlamış değilim, çünkü orada yönelecek tepkiyi engellemek elbette ki bizim güvenlik güçlerinin imkanı dahilindedir ancak sadece bir aracı değiştirmekle biz olayı çözmüş bulunmaktaydık. Bunun, belediye başkanı tarafından, 'Vali ne iş yapıyor?' şeklinde yansıtılmasını doğru bulmuyorum. Ben işimi bilen bir adamım. Güvenlik benim işim ve dolayısıyla da ben işimi yaptım. Kimse de bana işimi öğretmeye kalkmasın. Ayrıca biz bunu bilmemize rağmen yeni başlamışız ve sustuk. Suskunluğumuz asaletimizdendir, yoksa her lafa verecek bir cevabımız olur. Tüm Çanakkalelilerin güvenliğinin teminatı biziz. Benim söyleyeceğim bu." diye konuştu.
Bundan sonra da kesinlikle televizyon kameralarıyla bir iletişim içerisinde olmayacağını söyleyen Erkal, "Herhangi bir kurumla benim iletişimim bu yolla olmaz. Ayrıca belediyeler üzerinde olsun, tüm kurumlar üzerinde olsun valinin denetim ve tasarruf yetkisi vardır. Belediyeler üzerindeki vesayet denetimimiz dolayısıyla da herkesin iletişimini, bu çerçevede ve devletin teamülleri şeklinde yürütmesi lazım. Yoksa böyle televizyon kameralarına çıkıp konuşmak benim işim değil, tercih ettiğim yol değil, hiç kimseye de tavsiye etmem." dedi.
Şehit Fatih Duru'nun cenaze aracının değiştirilmesi emrini veren Vali Hamza Erkal'ı, Başkan Gökhan şu sözlerle eleştirmişti: "Biz şehidimizin cenazesini havalimanında karşıladık. Havalimanından çıkışta 10-15 kişilik bir grup, içinde Çanakkale Milletvekilimiz Av. Muharrem Erkek ile benim bulunduğum araca saldırdı. Ertesi gün şehidin cenazesini Ezine'ye götürmesi için cenaze arabamızı, Çanakkale Boğaz Komutanlığı'ndaki askerî hastaneye gönderdik ama bir emirle cenaze arabasını değiştirdiler, Lapseki Belediyesi'nin cenaze arabasını getirttiler. Getirten, sayın valimizdir. Üzgünüm ve teessüflerimi bildirmek zorundayım. Gerekçe, araca saldırılabilirmiş, 'Çanakkale Belediyesi' yazdığı için. Sayın vali Çanakkaleli değil tabii ama en azından şehit cenazesi taşıyan bir araca, kimin aracı olursa olsun Çanakkale halkı saldırmaz. O bir şehit cenazesi taşıyor. Ee, siz ne iş yapıyorsunuz? Bir aracı, bir başkanı, bir milletvekilini koruyamıyorsanız ne iş yapıyorsunuz siz? Bunu provoke ettiler ama bunu bize bir manevi saldırı olarak algılıyorum. Sonuç itibariyle de bunu şiddetle reddediyorum ve kınamak durumundayım. Kimse de kusura bakmasın." CİHAN