Maalesef, Türkiye’de vakalar yeniden artışa geçti. Cumartesi güncel verileri açıklayan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya kulak verelim:
“Toplam ölü sayısı 4 bin 792’ye toplam vaka sayısı 176 bin 677’ye yükseldi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’de Koronavirüs nedeniyle 14 kişinin daha hayatını kaybettiğini, 1459 yeni vaka tespit edildiğini açıkladı. Böylece toplam ölü sayısı 4 bin 792’ye toplam vaka sayısı 176 bin 677’ye yükseldi.
Bakan Koca’nın paylaşımı şöyle:
“Vaka ayısındaki artış, tedbirlere uymayanları uyarıyor. Giderek, hepimizi.”
Aşağıdaki grafikte vakaların 7 günlük hareketli ortalamasını göreceksniz, artışın yeniden başladığı çok açıkça görülüyor. Basın taramamızda, Ankara, Gaziantep, Diyarbakır, Batman, Bitlis ve Şanlıurfa’da vaka sayısının kayda değer ölçüde arttığına dair raporlar bulduk.
Bir çok tıp uzmanının görüşü aksine, virüs yaz sıcağında gebermiyor. Yeni aşılar, virüsün daha az öldürücü bir mutasyon geçirdiği haberleri ise tıbben teyit edilmedi.
Türkiye sosyal mesafe korunmak kaydıyla tüm kısıtlamaları Haziran sonunda kaldıracak. Düğünler, kır gezileri, sinema ve tiyatrolara gitmek yeniden serbest. Fakat, halkımızın korunma ve sosyal mesafe yasaklarına uymakta güçlük çektiği de kesin.
Batman Valisi ve Belediye Başkan Vekili Hulusi Şahin belki de tüm kamuda yayılan endişeyi dile getirdi:
“Batmanlıların her şeyin normale döndüğüne dair bir tavır içinde. Yeni normale Batmanlılar alışamadılar. Sanki salgın bitmiş, her şey normale girmiş gibi bir tavır içinde olan vatandaşlarımız var. Park ve bahçeler açıldı doğru ama parkların açılması, bu kısıtlamanın kaldırıldığı anlama gelmiyor.”
Hepimizin TV’ler ve Hürriyet’teki köşesinden tanıdiğı Dr Osman Müftüoğlu ise 13 Haziran’da şu uyarıyı yaptı:
“Son üç günün rakamları bize şunları söylüyor
* Test sayısına oranla günlük yeni vaka sayıları azalmıyor, tersine giderek artıyor…
* Virüsün yaygınlaşmasında en mühim göstergelerden biri sayılan R0 değeri 0.7’lerden yeniden 1’in üzerine çıkmış gözüküyor…
* Yoğun bakımda yatan ve entübe edilen hasta sayılarımızda da artma işaretleri var…
* Günlük yeni vaka sayılarımız bir hafta önce neredeyse 700’lü rakamlara inmişken yeniden 1000’li rakamları gördü…
* Kısacası, virüs her şekilde “Ben sokaktayım, aranızdayım, beni hafife almayın, mutasyon geçirdiğime falan inanmayın, kısacası beni unutmayın!” diyor..
Vatandaş olarak bizim de salgın sürecini yönetenlerin de şapkalarımızı masanın üzerine koyup ciddi ciddi düşünmemizin zamanı gelmiştir. Her haliyle uyarı sinyalleri veren bu rakamsal artışların yeniden nasıl azaltılacağını, önce 500’lerin, sonra 100’lerin altına indirilip neticede nasıl 0’lanacağına kafa patlatıp yeni çözümleri devreye sokmamız gerekiyor. Bu son rakamlar biliniz ki benim gibi iflah olmaz bir iyimseri bile korkutuyorsa işler kesinlikle yolunda değil demektir. Lütfen dikkat! Aman dikkat… Allah aşkına dikkat…”
Türkiye’de yaz aylarında yurtçapında veya bazı bölgelerde ikinci sokağa çıkma yasağı veya karantinalar ilan edilmesi tehikesi artık çok yakın. Bu durumda, ekonomide buhran yaşanabilir.
Nisan TUIK perakende ve sektörel ciro endeksleri ikinci dalganaın özel sektöre verceği zararın muhtemel boyutunu kestirme imkanı da veriyor.
Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi (2015=100), 2020 yılı Nisan ayında aylık %24,5 azaldı.
Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2020 yılı Nisan ayında aylık sanayi sektörü ciro endeksi %26,6, inşaat ciro endeksi %9,8, ticaret ciro endeksi %25,5, hizmet ciro endeksi %22,7 azaldı.
Sabit fiyatlarla perakende satış hacmi 2020 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre %21,0 azaldı. Aynı ayda gıda, içecek ve tütün satışları %5,2, gıda dışı satışlar (otomotiv yakıtı hariç) %31,5, otomotiv yakıtı satışları %23,1 azaldı.
TUSIAD, TurKonfed ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Ajansı tarafından yapılan bir ankete göre, işdünyasının %59’u ikinci dalgaya hazır değil. Özellikle mikro-işletmeler ve KOBİ’ler artık mücadeleyi bırakarak iflas veya konkordato yoluna gidebilir.
Haslen TL 2.5 trilyon kredi yükünü altında ezilen şirketler, yılda iki kez %20 ciro kaybederse, hayatta kalamaz.
Tehlike büyük ve gerçek. Türkiye soyal ve ekonomik olarak ikinci salganın şokunu göğüsleyemez. Hem hükümet hem de vatandaşların rehavetten çıkıp gerekli önlemleri alması şart.
KAYNAK: AHVALNEWS/ Atilla Yeşilada