Vaatlerinin arkasında durdu ve ayakkabı kutularını hatırlattı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu seçimlere sayılı günler kala AK Parti’nin yeniden mağdur edebiyatı yapmaya başladığını söyledi. 'İdamda korkmam', 'hapisten korkmam', 'asılır gidersem Azrail’e şunu söyleyeceğim' söylemlerinin halkı aldatmaya yönelik olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, vatandaşın artık bunlara inanmadığını ifade etti.

Vaatlerinin arkasında durdu ve ayakkabı kutularını hatırlattı

Konuşmasında artan işsizliğe vurgu yapan Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: “Bursa bir üniversite kenti, Bursa tarih kenti, Bursa tarım kenti, Bursa bir emekli kenti, bursa bir işçi kenti. Bursa Türkiye'nin markası, Cumhuriyet Halk Partisinin merkezi olmak durumunda. O nedenle 7 Haziran'da, mademki emeklinin, emeğin, tarımın kenti, o zaman CHP'nin de kenti olmak durumunda. Bir seçim bildirgesi hazırladık. Ankara'daki beylerin ezberi bozuldu. 100 yılın projesi Merkez Türkiye projesini hazırladık, Ankara'daki beylerin ezberi bozuldu. Çünkü onlar hakkı düşünmüyorlar, kendi ceplerini düşünüyorlar. Ama ne yaparlarsa yapsınlar CHP 8 Haziran’da iktidar olacak. Ankara'da ki beyler diyorum, bir de Bursa'daki beyler var. Metroyu çalıştırmıyorlar mitinge insanlar gelmesin diye. Yuh çekmeyin, sandıkta hesabını soracağız. Metroyu durduruyorsun, ne yaparsan yap halkın gücünü durduramazsın. Bakıyorlar iktidar ayaklarının altından kayıyor, o zaman ne yapalım metroyu çalıştırmayalım. Sizin gücünüz yetmez, CHP'nin genlerinde Kuvay-i Milliye vardır. Bu ülkeye, sözüm söz, refahı getireceğim. Bu ülkede yoksulluğu bitireceğim, bu ülkede sözüm söz alın terine değer vereceğim. Bu ülkede sözüm söz çiftti ektiği ürünün karşını alacak. Emeği, üretimi savunacağım. Hakça bölüşeceğiz, refahtan kalkınmadan herkes payını alacak, aç ve açıkta kimse kalmayacak. Bursa'da işsizlik var mı? Ankara'da ki beyler Bursa'da işsizlik yok diyorlar. Hatta Türkiye'de işsizlik yok diyorlar. Örnek olarak da çocuklarını gösteriyorlar. İşsizlik olsaydı bunlar iş bulamazdı diyorlar.”

EMEKLİYE BİRER MAAŞ İKRAMİYE DİYORUM, KIYAMETİ KOPARTIYORLAR

Emekliye 2 ikramiye sözünün hükümeti sarstığına işaret eden CHP Genel Başkanı şunları kaydetti: “6 milyon 250 bin işsiz kardeşime sesleniyorum. Geleceksin 7 Haziran'da sandığa, seni işsiz bırakanlardan hesabını soracaksın. Sen hesap sor CHP'ye kapı arala, göreceksin ki Türkiye'yi şaha kaldıracağız. Refahı tabana yayacağız, herkes büyümeden payını alsın dedik. Nasıl yapacaksın diyorlar, yapacağız. Biz Ecevit'in mirasını devraldık. Oyun anlayışını uyguluyoruz. 11 milyon emekli var, perişan, geçinemiyor. Parklarda oturuyorlar. Kahveye gidersek çay parası verebilir miyiz diye. Emekliyi içinde bulunduğu durumdan kurtaracağız. Ona Ramazan ve Kurban bayramında birer maaş ikramiye vereceğiz. Söz, Kılıçdaroğlu sözü. Ankara'da ki beylerden itiraz. Nasıl vereceksin, parayı nereden bulacaksın. Bakın şimdi Ankara'daki bir bey diyor ki, 'hazineyi doldurduk Kılıçdaroğlu dağıtacak', öbürü de diyor ki 'vallahi para yok, nasıl verecek Kılıçdaroğlu' hangisi doğru. Sözüm söz, Kaçak saraya bağlanan hortumları keseceğim, emekliye vereceğim. Emekli kardeşim. 11 milyon emekli var. 8 milyonun aylığı bin liranın altında. Ankara'da ki bey diyor ya. 8 milyon rakamını nereden buldun. Açıkladım sesi çıkmıyor şimdi. Senin devletten haberin yok ki. Ben halk için çalışırım, halk için çalışırım. Emekliye birer maaş ikramiye, kıyameti kopartıyorlar. Bu emekliye yapılan en büyük hakarettir. Ona verince kim kazanacak, emekli kazanacak, alışveriş yapacak, esnaf kazanacak, kim kanacak sanayici kazanacak, Türkiye kazanacak. Kim kaybedecek, hortumcular kaybedecek. Onların derdi de hortumcular kazansın. Benim derdim halk kazanacak, hortumcular kaybedecek. Hortumları keseceğim, kimse endişe etmesin.” 

"EMİN OLUN BUNLARDA AKLI DA YOK"

Asgari ücreti bin 500 liraya çıkaracak olmalarının AK Parti’yi rahatsız ettiğine vurgu yapan Kılıçdaroğlu şunları dile getirdi: “Bursa aynı zamanda bir işçi kenti. Asgari ücreti bin 500 lira yapacağız. Sözüm söz. İtiraz ettiler, Ankara'daki beyler, 'işçiye bin 500 lira vermek işçiye zulümdür' dediler. Oturmuş kazanın başına sen ayda 14 bin lira zulüm değil de işçiye bin 500 lira verirken mi zulümdür. Asgari ücret 949 lira. 5 kişilik bir aile. Anne baba üç çocuk. Sabah öğle akşam bir simit bir çay içseler. Günlük 30 lira yapıyor. Ayda 900 lira. Geriye kalıyor 49 lira. Ben o beylere sormak isterim, su parası mı ödesin bu parayla, elektrik parası mı, doğalgaz parası mı, yol parası mı ödesin. Emin olun Ankara'da oturanların vicdanları yoktur. Asgari ücretten vergi almayacağız. Bizi iş dünyasına şikayet ediyorlar. Emin olun bunlarda akıl da yok. Ben sizinle kavga etmeyeceğim kardeşim, ben bu millete hizmet edeceğim. Ben kavga için değil, millet için siyaset yapıyorum. Hiçbir işverene kardeşim hiç meraklanmasın, onlara yük yapmayacağım, kim üretirse, kim istihdam yaparsa başımın üstünde yeri vardır. Hiçbir zaman üreten Türkiye ve güçlü Türkiye'dir, üreten Türkiye onurlu Türkiye'dir. İşverenlere beni şikayet ettiler, ama avuçlarını yaladılar. Ondan da bir ses çıkmadı.”

"BENİM BAKANLARIMIN ÇOCUKLARININ EVİNDE BOY BOY PARA KASALARI OLMAYACAK"

Konuşmasında tarım sektörüne yönelik çalışmalarını da anlatan Kemal Kılıçdaroğlu, “Bursa aynı zamanda bir tarım kentidir. Dedik ki çiftçi mutsuz. Son 10 yılda iki Trakya büyüklüğünde alan ekilmiyor. Mazotu çiftçi için 1,5 lira yapacağım, sözüm söz. Gene Ankara'da ki beyler koro halinde itiraz ettiler. Sevgili Bursalılar, 27 yılımı devlete verdim. Vergi nasıl toplanır, bütçe nasıl yapılır, vergi nasıl harcanır 27 yılımı verdim. Ben de biliyorum petrol dışarıdan geliyor, dolar ödüyoruz. Rafineriye, oradan benzin istasyonlarına gidiyor. Kaça bütün bunların hepsi bir lira 27 kuruş. Ben kaç diyorum, 1,5 lira. Kim karlı çıkacak. Üreten, çifti. Bunu veremezsin diyorlar. Bende onlara diyorum ki sıcak koltuklarınızda oturuyorsunuz, siz yatlarınıza 1,5 liraya mazot verirken ben bire şey dedim mi, ben de çiftçiye vereceğim. O yatına binip tatile gidiyor, çiftçi traktörüne binip tarlaya gidiyor. Aramızda Ağrı kadar fark var. CHP ezilenlerin, fakir fukaranın, alın terinin, ezilenlerin, işsizlerin partisidir. CHP Mustafa Kemal Atatürk'ün partisidir. CHP gelirse sosyal yardımları kesecekmiş, Bursa meydanından söylüyorum, hiçbir sosyal yardım kesilmeyecek, en az iki katına çıkacak. Neden hortumları keseceğiz de ondan. 4 yıl içinde bunu 17 milyon yoksul vatandaşımız dinlesin, 4 yıl içinde hiçbir ailenin geliri 700 liranın altına düşmeyecek, hiçbir çocuk aç yatağa girmeyecek. Çünkü biz yoksulluğu tarihe gömeceğiz. Yoksul kimse olmayacaktır. Baktılar ne söyleseler tutmuyor. CHP'nin arkasında kaldılar. Biz bir şey söylüyoruz, hemen itiraz ediyorlar. Devleti yönetmesini bilmiyorlar. Bana diyorlar ki sen bunu nasıl yapacaksın. Ankara'da ki beyler hiç meraklanmayın. Ben sabahın köründe oğluma telefon açıp oğlum paraları sıfırla demeyeceğim. Bakanlarımın çocuklarının yatak odalarında boy boy para kasaları olmayacak. Genel müdürümün evinde ayakkabı kutularında paralar olmayacak, bu kadar basit. Devleti yöneteceğiz, adam gibi yöneteceğiz. Onların bilmediği bir şey daha var, ben sizden biriyim. Rahmetli annem ve alam okuma yazma bilmezdi. 7 kardeşim var, çalıştım, devlete girdim, devletin makamlarında görev yaptım. Siyasete girdiğim günde mal varlığımı siteye koydum. Çok faz la bir şey yok. Dedim ya, ben sizden birisiyim. Sizler gibi yaşıyorum. Ben yolsuzluğun ne olduğunu, işsizliğin ne olduğunu biliyorum. Evde tencere kaynamadığı zaman annenin yaşadığı dramı biliyorum. O yüzden diyorum ben sizden biriyim, onlar başkadır. Onlar köşeyi dönerler. Benim idealim tek, köşeyi dönecek olan halktır. Sizin paranız olacak." diye konuştu.

"MALI GÖTÜRME KONUSUNDA KİMSE ELİNE SU DÖKEMEZ, NE MAĞDURİYETİ"

Bursa’da milletvekili adaylarının ön seçimle belirlenmesine atıfta bulunan Kılıçdaroğlu, “Demokrasinin gereğini yaptık, milletvekillerini sizler seçtiniz, ben değil. O zaman milletvekillerine sahip çıkmak benden çok Bursa'nın göreviniz. Onların milletin önüne koydular listeyi, bunlara oy vereceksiniz dediler. Biz ön seçim yaptık. 56 ilde ön seçim yaptık. Demokrasi konusunda da onlara örnek olduk. Sözüm söz, bu ülkeye birinci sınıf demokrasiyi getireceğiz. Şimdi baktılar ki hiçbir şey tutmuyor. Tutturdular bir mağduriyet edebiyatı, biri diyor 'kefeni giyeceğim', öbürü diyor, 'idamda korkmam', öbürü diyor, 'hapisten korkmam', öbürü diyor, 'asılır gidersem Azrail’e şunu söyleyeceğim' Yav kardeşim, ne diyorsun sen, ne diyorsun sen, ne idamı, ne mağduriyeti, sarayda oturuyorsan, Ankara'daki beylerin altında kurşun geçirmek Mercedes var. Uçak desen uçak, yat desen yat, ihale desen ihale, köşeyi dönme desen köşeyi dönme, malı götürme desen kimse eline su dökemez. Ne mağduriyeti kardeşim, mağdur olan millet. Önce bunu öğren sen.”

"ADAMCAĞIZ, 13 YIL, 20 YIL, 30 YIL İSTEMİYOR, 4 YIL İÇİN YETKİ İSTİYOR"

Mitinge katılanlardan sandığa gitmelerini ve yakınlarını CHP’ye o vermeleri için ikna etmelerini isteyen Kemal Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı: “7 Haziranda sandığa gidecek miyiz. Yetmez, ikinci bir konuda daha söz vereceksiniz. Sandığa giderken geçen seçimde CHP'ye oy vermemiş bir vatandaşımızı ikna edeceksiniz. Diyeceksiniz ki 13 yıldır tek başına iktidarlar, hangi derdini çözdüler. 6 milyon 250 bin işsiz, 17 milyon yoksul var. Aylığı bin liranın altında olan 8 milyon emekli var. Atama bekleyen 350 bin öğretmen var. Yanlış dış politika nedeniyle 2 milyon Suriyeli kardeşimiz var. o kardeşlerimize 5,5 milyar dolar para harcadık. O zaman gel kardeşim diyeceksiniz, 'bu tablo doğru mu, doğru. Ne diyor Kılıçdaroğlu, değiştireceğim bunu diyor. Nasıl, emekten yana, haktan yana, işsizden, yoksuldan yani milletten yana değiştirecek diyor. O vatandaşımızı ikna edeceksiniz. Yeni bir başlangıç yapmak zorundayız. Kavgadan, ayrışmadan, huzursuzluktan bıktık. Gel Kılıçdaroğlu'na 4 yıl için yetki verelim. Adamcağız, bana illa 13 yıl, 20 yıl, 30 yıl yetki istemiyor, 4 yıl. 4 yıl için yetki ver, adam gibi ülke yöneteceğiz. Nasıl yönetileceğini sen de göreceksin. 4 yılda bu ülkeyi şaha kaldıracağız.”

"KİTABINDA BİR KELİME GEÇİYOR, 'MERKEZ', HA ORADA MERKEZ VARSA, BU PROJEYİ BENDEN ALINDI DİYOR"

İstanbul'da 100 yılın projesini açıkladıklarını, bununla 2 milyon 200 bin kişiye istihdam oluşturacaklarını belirten Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle noktaladı: “Proje tamamlandığında yılda 147 milyar dolar katma değer yaratacağız. Bilgi toplumu haline getireceğiz Türkiye'yi. Diyor ki, 'efendim Merkez Türkiye dedik, ondan kopyaladın, ben bunu kitabımda yazmıştım' Kitabında bir kelime geçiyor, 'merkez', ha orada merkez varsa, bu projeyi benden alındı diyor. E senin elini kolunu tutan mı vardı. Oturmuşsun koltuğuna, 13 yıldır bekliyorsun, neden biz açıklayınca itiraz ediyorsun. Ama proje yanlıştır kimse demiyor. Onlar bile Ankara'da ki beyler bile yanlıştır demiyor. Türkiye'yi 21. yüzyılın en güçlü ülkesi haline getireceğiz. Türkiye'yi bu bölgenin değil sadece dünyanın lideri haline getireceğiz. Dünyada bu tür projelerde üçü uygulanıyor. Dördüncüsü CHP iktidarında uygulanacak. Göreceksiniz Asya'yı, Afrika’yı, Kafkasları, Ortadoğu'yu Türkiye haline getireceğiz. Türkiye merkez olacak. Bütün bu ülkelerin merkezi olacak. Güçlü bir Türkiye'yi onurlu bir Türkiye'yi yeniden inşa edeceğiz. Bizim güvenliğimizi sağlayan polis kardeşlerimiz var. Günün 24 saati çalışırlar. Ne kadar zor koşullarda görev yaptıklarını biliyorum. Çalışırken aldığı aylık ile emekli olunca aldığı aylık arasında neredeyse yüzde 100'e yakın fark var. Dediler ki bizim sorunlarımız var, bunlara da CHP çözüm üretebilir mi? Evet dedik, üreteceğiz, sözüm söz. 3 bin 600 gösterge hakkını size vereceğim. Tek bir şartım var benim. İktidarın değil, halkın polisi olun, sorunlarınızı çözeceğiz. Bursa'yı şaha kaldıracak mıyız? Söz mü? Giderken sandığa, daha önce CHP'ye oy vermemiş bir vatandaşımızı ikna edip sandığa gideceksiniz, söz mü? Ben de size söz veriyorum, bir saat diyorsanız bir saat, 12 saat diyorsanız 12 saat, 24 saat diyorsanız 24 saat, 36 saat diyorsanız 36 saat. Sizin için, çocuklarımız için, vatanımız, bayrağımız için, ülkemiz için çalışacağım, alın teri dökeceğim. Her alın teri helal olsun diyeceğim.”

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER