Türk Mühendisler ve Mimarlar Odası Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, "Bilinçli birtakım politikalar zinciriyle işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında, başta TMMOB ve TTB olmak üzere uzman meslek örgütleri alandan koparılmış, etkisizleştirici uygulamalar yürütülmüştür." dedi.
TMMOB ile Türk Tabipler Birliği (TTB) üyeleerinden oluşan bir heyet, Manisa'nın Soma ilçesinde, 13 Mayıs 2014'te facia yaşanan, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'ye ait Eynez ocağını incelemek için geldi. İki kurum, faciadan sonra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın inceleme izni vermemesini yargıya taşımış, mahkeme de yasak kararını iptal etmişti. Buna dayanarak bugün tekrar gelen heyete, İşletme Müdürü Ali Haydar Sakık'ın müdahalesiyle yine izin verilmedi. Bunun üzerine TMMOB ve TTB heyeti, ocak önünde bir basın açıklaması yaptı.
İlk olarak konuşan TMMOB Başkanı Soğancı, şunları söyledi: "Facianın yaşandığı günlerde TMMOB ve TTB olarak, bu facianın neden analizlerini yapmak, bir raporla tespit etmek ve önerilerimizi ilgili kurumlar ve kamuoyu ile paylaşmak amacıyla gerekli olanağın sağlanması için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na başvuruda bulunmuştuk. Ne yazık ki, 'İş kazaları, İş Teftiş Kurulu Başkanlığı'nca incelenmektedir. İş müfettişleri dışında iş kazası incelemesinin yapılması mümkün değildir.' gerekçesiyle talebimiz reddedildi. Oysa Çalışma Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı müfettişlerinin, kazadan hemen önce bu işletmede işçi sağlığı ve iş güvenliği için gerekli önlemlerin olduğuna ilişkin denetim raporları, dönemin başbakanının, bu tür kazaların işin doğasında olduğuna dair beyanları, işletme sahibinin ocaktaki facianın bugüne kadar bilinmeyen ve açıklanamayan nedenlerden kaynaklandığına ilişkin sözleri, sorumluların ölmüş olduğuna ilişkin cumhuriyet savcılığı beyanları, toplumda derin bir güven bunalımı yaratmıştı. Bakanlık tarafından başvuruya verilen cevapta da ortaya koyulduğu gibi bilinçli birtakım politikalar zinciriyle işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında, başta TMMOB ve TTB olmak üzere uzman meslek örgütleri alandan koparılmış, etkisizleştirici uygulamalar yürütülmüştür. İşçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetleri, hattâ işyeri hekimleri ile mühendislerin eğitimleri dahi taşeronlaştırılmıştır."
Bütün bunların, işçi sağlığı ve iş güvenliğini çok daha kötüye götürdüğünün ortada olduğu söyleyen Mehmet Soğancı, "Bu kötü gidişin en acı örneklerden biri de Soma'dır. İş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmesine katkı ve meslek örgütlerimizin toplumsal sorumluluğunu yerine getirebilmek için Soma'da inceleme yapmamızı engelleyen bakanlığın cevabını yargıya taşıdık. Ankara 12. İdare Mahkemesi, bakanlık işleminin hukuksuzluğuna hükmetti. Mahkeme, bakanlığa işyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliğini sağlamak için hekim ve mühendislerin çalışmalarının desteklenmesi, geliştirilmesi, bu amaçla meslek örgütlerinin alanda çalışma yürütmesini gerektiren uluslararası sözleşmeler, Anayasa ve meslek birlikleri kanunlarında yer alan hükümleri hatırlattı. Bakanlığın engellemesi sonucu 1,5 sene sonra inceleme amacıyla buradayız. TMMOB ve TTB olarak işçi sağlığı ve iş güvenliği alanındaki birikimlerimizden, üyelerimizin akademik ve saha deneyimlerinden üreteceğimiz bilgilerle daha fazla işçi ölmesin diye çaba harcamaya hazırız. Soma faciası, daha sonra yaşadığımız Ermenek faciası, inşaat sektöründeki iş kazaları, mevsimlik tarım işçilerinin dramları ve her gün iş cinayetlerinde yitirdiğimiz yurttaşlarımızın sorumluluğunu hissediyoruz. Bu ülkenin emekçilerinin yaşamlarına, çalışma koşullarına, sağlıklarına katkıda bulunmak için, alanda etkimizi azaltan üzerimizdeki baskıları kaldırabilmek için daha etkili olma çabasında olacağız. Artık işçiler ölmeden, bu katliamlar yaşanmadan bu işyerleri bağımsız uzman heyetlerince de denetlenmelidir. Bu nedenle bilinmesini isteriz ki bugün Soma'da başlattığımız bu incelemeyi, yeni acıların yaşanmaması için daha etkin, daha yaygın ve daha kurumsal bir şekilde yürütebilmek amacıyla gerekli çalışmaları yapmayı bir ödev olarak önümüze koyduk." dedi.
TTB Genel Başkanı Beyazıt İlhan ise şunları kaydetti: "Aslında tablo çok net. Türkiye'de işçilerin yaşamı da, sağlığı da çok ciddi tehdit altında. Bunun tipik göstergelerinden biri de buradaki ocağa, 301 kişinin bir anda hayatını kaybettiği bir maden işletmesine 1,5 yıldır Çalışma Bakanı izin vermiyor. Yargı yoluna başvuruyoruz, yargı kazanımıyla buraya geliyoruz ama bu kez de işletmecilerin koyduğu fiili engeller nedeniyle içeriye giremiyoruz. İşçi sağlığı ne durumda, iş güvenliği hizmetleri ne durumda, buna yönelik hiçbir incelemede bulunamıyoruz. Bulunamayan kimler? Bu ülkenin hekimleri, mühendisleri. Onların uzman kuruluşları buraya uzman heyetleriyle geliyorlar ama içeriye girip de bir incelemede bulunamıyorlar. Bu gerçekten utanç verici bir tablodur. Şimdi içeride 300 içinin çalışmakta olduğu söyleniyor. Biz de açıklıkla söylüyoruz, işçilerin can güvenliği sağlanmakta mıdır? İçeride hiçbir sağlık personelinin olmadığı söylendi bize. Hekimin olmadığı söylendi bize. Sağlık çalışanının olmadığı söylendi bize. Tâ 1,5 yıl önce 301 kişinin öldüğü bu işletmede can güvenliğinin olduğunu, işçi sağlığı hizmetlerin düzenli bir şekilde yürüdüğünü söylemenin mümkün olmadığı görünüyor bu koşullarda."Uzman-meslek-orgutleri-isci-sagligi-ve-is-guvenligi-alanindan-koparildi-1902343.htm'> CİHAN