You Tube kanalı Artı 30 cezaevinde büyümek zorunda olan 668 bebek ile ilgili özel bir dosya hazırladı
O yüz binlerin içinde hamile kadınlar, henüz birkaç aylık bebekler de vardı. Anne karnında ya da kucağında nezarethanelerle tanıştı bebekler. Hatta bir kısmı, gökyüzünü göremeden, mama yiyemeden, temiz bir banyoda yıkanamadan hapishane koğuşlarına, sağlıksız cezaevi şartlarına yollandı.
Nisan ayında 560 olan cezaevindeki çocuk sayısı, Temmuz ayı itibarıyla 108 çocuğun daha annesiyle birlikte “tutsaklığı” ile 668’e ulaştı.
Bu sayının içerisinde, yasalara aykırı olmasına rağmen doğumdan hemen sonra gözaltına alınarak tutuklanan annelerin bebekleri de önemli bir yer tutuyor. Ömre bedel heyecanla donatılmış bebek odalarında şimdi boş beşikler sallanırken hapishane koğuşlarında ninniler söyleniyor. Mama yemesi gereken bebekler hapishane kumanyasıyla beslenmek zorunda kalıyor. Annneler ise evlatlarının o sağlıksız şartlarda hayatta kalabilmeleri için mücadele ediyor.
Bu acı tablo, Türkiye’nin vicdan diplomasisindeki yerini ‘Esarete doğan bebekler ülkesi’ olarak kayda geçiriyor.