Ünlü şef Arda Türkmen, şeflik kariyerini ve yiyecek-içecek sektörüyle ilgili tecrübelerini paylaştı. Türkmen, çok başarılı olmak için 'hastanelik oluncaya kadar' çalıştığını anlattı.
Annesi çalıştığı için anneannesiyle birlikte duran ve onun yemek yapışını izlemesiyle mutfakla tanışan ünlü şef Arda Türkmen, babasının da yemek sektöründe olduğunu böylelikle küçük yaştan itibaren yemekle yakın ilişkisini anlattı. Zamana konuşan Türkmen, bugün geldiği nokta için çok çalıştığını söyledi. Türkmen, "Gece gündüz hastanelik olana kadar çalıştım. Bir gün durup dururken burnumdan kan geldi. Artık yeter dedim ama gene duramadım. Çok çalışmadan bir şey olmuyor. Çalışmak da yetmiyor, tevekkül de etmek lazım." dedi. Türkmen idolünün kim olduğu sorusuna da, "Dakikliği, insanlığı ve işe bakış açısıyla babam, disiplin ve çalışkanlığıyla annem." diye cevap verdi.
TV'DE PROGRAM YAPARIM, BİR ŞARTLA…
TV programı için de kendisine söylediklerinde 'plastik eldiven ve aşçı ceketi' giymek istemediğini başta söylediğini aktaran Türkmen, bunun sebebini ise 'Ben yapabilirim ama siz yapamazsınız' mesajının verildiğini böyle bir durumun söz konusu olmadığını söylüyor. Türkmen, herkesin güzel yemek yapabileceğine dikkat çekiyor.
'YEMEK KÜLTÜRÜMÜZ, ÖĞRETMEME ÜZERİNE KURULU'
AVM'lerde Türk mutfağı yerine dünya mutfağının yaygın olmasının kültürümüzden kaynaklandığına dikkat çeken ünlü şef, Türk kültürünün öğretmeme üzerine olduğunu, İtalyan ve Fransız kültüründe öğretme ve yayma üzerine inşa edildiğini belirtiyor. Başından geçen bir olayı da şöyle
anlatıyor: "Ustam bir arkadaşımla birlikte beşamel sos yapmayı öğretiyor.
Diğer arkadaş biraz lakayt, ben de gözünün içine bakıyorum. Usta, diğer arkadaşa portakal getirmesini söyledi. Ben portakalın alakasını anlayamadan ustam bana 'İçine muskat koyuyoruz. Şu kadar ölçüye bu kadar koyuyorsun. Ona değil sana göstereceğim.' dedi. Arkadaşın muskat ayrıntısını kaçırdıktan sonra o kıvamda yapabilme imkanı yok. Benim de çılgınlar gibi muskat kullanmam da işte bu yüzden." Bugün bile hâlâ ustaların püf noktaları vermediğini belirten Türkmen, dünya mutfağında böyle olmadığını belirtti.
'İŞ DIŞINDA VAKTİMİ VELOTÜRK İÇİN HARCIYORUM'
4 arkadaşıyla birlikte 'bisiklet sürme' hobisini sosyal bir projeye dönüştürerek Velotürk'ü geliştirdiklerini, Akasya Acıbadem AVM'de söyleşiyi de anlatan Türkmen, projenin içeriğini şöyle anlattı: "Kendi imkânlarımızla dünya çapında 8 yarışmaya katılarak buradan elde ettiğimiz gelirle başarı kriteri olmaksızın maddi imkanı olmayan çocuklara bisiklet hediye ediyoruz. Özellikle doğuda yaşayan çocukları tercih ediyoruz. İlk sene 500 hedefi koyduk fakat bin çocuğun yüzü güldü. Tabii bunda iyi markaların bizi desteklemesinin de etkisi büyük. O yüzden bu sene 2 bin bisiklet hedefimiz var."
Arda Türkmen'den birkaç tüyo...
Sebzeler haşlanırken yeşil kalmasını istiyorsanız haşlama işlemini anında şoklayarak bitirmek gerekiyor. Yani sebzeyi sıcak sudan çıkarıp buzlu suya basarak yeşil görünüm korunuyor. Çok bilinen 'şeker atma' doğru çözüm değil. Kurabiyedeki çikolatanın kurumaması için, ganaj çikolata plaka şeklinde derin dondurucuda şoklandıktan sonra hamurun içine konmalı. Bu şekilde hamur pişerken çikolata kurumaya fırsat bulamadan eriyor. CİHAN