İki kat pay
Haberde şu ifadelere yer verildi:
“Hükümetin bütçesine ve yatırım planlarına bakıldığında imam hatip liselerine yönelik harcamaların 2018’de iki kat artırılarak 6 milyar 570 milyon liraya çıkarılacağı görülüyor. Bu, tüm liselere ayrılan bütçenin yaklaşık dörtte biri. Her ne kadar 645 bin imam hatip liseli, tüm liselilerin yüzde 11’ini oluştursa da bütçenin yüzde 23’ünü alacak, yani normal liseye giden bir öğrenciye göre iki kat pay.
Öğrenci sayısı beş yılda beş kat arttı
İmam hatip eğitiminin ortaokullara genişletildiği 2012’den bu yana toplam imam hatipli sayısı beş kat artarak 1 milyon 300 bine vardı. Okul sayısı da 4 bini geçti.
Hükümet, 2018’de 128 imam hatip lisesinin inşaatını bitirip 50 okul daha yapma niyetinde.
Öte yandan devlet okullarında da dini eğitim artırıldı. Zaten bu okulların bazıları imam hatipe çevrildi. Hükümet sayı vermeye yanaşmadı.
Onca paraya rağmen gerideler
AKP hükümetleri başından beri eğitime öncelik verdi. Milli eğitimin bütçe payı 2003’te yüzde 6.9’du. Bu yıl ise yüzde 12.3.
Aldıkları tüm fazladan paraya rağmen, veriler, İslami okulların devlet okullarına göre daha başarısız olduguna işaret ediyor.
2017’deki üniversiteye yerleştirme rakamları, dini okul mezunlarının devlet okullarının gerisinde kaldığını gösterdi. Dini okul mezunlarının sadece yüzde 18’i dört yıllık bir üniversiteye girebildi. Bu oran devlet okullarında yüzde 35, özel okullarda ise yüzde 45’ti.
Aralık 2016 tarihli bir OECD araştırması da dini okul mezunlarının akademik başarasının, ülke ortalamasının altında seyrettiğini ortaya koyuyor.
Araştırmaya daha geniş bir açıdan bakıldığında, Türkiye’nin üç yıl öncesine göre fen, matematik ve okumada, sekiz basamak düşüp 72 ülke arasında 50’nciliğe gerilediği görülüyor.
2017-2018 eğitim öğretim yılında standart müfredatla eğitim yapılan okulların kontenjanı aşılırken imam hatiplerin yüzde 84’ü doldu.”
Daha geniş uyuşmazlığını bir parçası
Milli Eğitim Bakanlığı imam hatip okullarının yaygınlaştırılmasına ilişkin sorularımızı yanıtlamadı. Bir cumhurbaşkanlığı yetkilisi ise Erdoğan’ın demeçlerini okumamızı önererek ekleyecek bir görüşü bulunmadığını söyledi.”
Haberde gerek çocuklarına dini eğitim verildiği için imam hatiplerinden yaygınlaşmasından memnuniyet duyan, gerekse gidişatı tehlikeli bulan veli ve yetkililerin görüşlerine de yer verilerek şu yorum yapıldı: “Onlarca anne baba, öğretmen ve eğitimciyle yaptığımız görüşmeler gösteriyor ki İslam’ın eğitimdeki rolüne ilişkin derin bir görüş ayrılığı var. Bu ayrılık, toplumun liberal ve seküler bölümü ile Erdoğan’ın tabanını oluşturan muhafazakar, dindar Türkler arasında daha geniş uyuşmazlığını bir parçası.”