Çandar, Cumhurbaşkanına hakaret suçunu düzenleyen maddenin geleceği olmadığını belirterek, yazıları yazmadaki amacının siyasi eleştiri olduğunu söyledi. Çandar, “Ben Cumhurbaşkanına ne şekilde hitap edilmesi ve davranılması gerektiğini biliyorum. Benim açımdan Cumhurbaşkanlığına hakaret söz konusu olamaz, bunun altını çizmek istiyorum” dedi.
Bakırköy 39. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ikinci duruşmasına Cengiz Çandar ve Avukatları Eren Mustafa Şener ile Veysi Ok, müşteki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Avukatı Murat İlvan katıldı.
Duruşmada savunmasını yapan Cengiz Çandar, atılı suçun basın özgürlüğü kapsamında kalmadığı yönündeki iddianamenin ilgili bölümlerini kabul etmediğini belirterek, “Ben Cumhurbaşkanına ne şekilde hitap edilmesi ve davranılması gerektiğini biliyorum. Benim açımdan Cumhurbaşkanlığına hakaret söz konusu olamaz, bunun altını çizmek istiyorum” dedi.
‘BU YAZILARIN HİÇ BİRİNİ HAKARET KASTI İLE YAZMADIM’
Şikayetçi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı 24 yıldır tanıdığını, eşlerinin birbirlerini tanıdığını belirten Çandar, “Hatta bir dönem aramızda ailevi hukukumuz bile oldu. Cumhurbaşkanına hakarete yol açabilecek ne şahsi ne de geçmişe yönelik ihtilaf teşkil edebilecek tek bir olay yoktur. Cumhurbaşkanına hakaret etmek için hiçbir sebep yoktur. Sadece siyasi düşünce açısından ayrı noktalarda bulunuyoruz. İddianamede alıntıları bulunan yazılarda Cumhurbaşkanına hakaret teşkil edebilecek tek bir cümle ve kelime bulunmamaktadır. İddianamede hakaret teşkil edebilecek, ‘eğer bu dizginlenmemiş faşist karakterli kişilik durdurulamazsa’ ibaresi bana ait olmayan bir ibaredir. Diğer yazılarda da herhangi bir hakaret içen ibare ve niteleme yoktur. Yazıları yazmamın amacı siyasi eleştiri ve gazetecilik faaliyetidir. Bu yazıların hiç birini hakaret kastı ile yazmadım. Eleştiriye hakaret denir ve bu konuda davalar açılırsa o ülkede rejimin adı demokrasi olmaz” dedi.
‘BU KONUDA CUMHURBAŞKANI'NIN TİTİZ OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUM’
Yargılandığı maddenin geleceği olmadığını düşündüğünü belirten Çandar, “Suçlamayı kabul etmiyorum. Karşınızda bu kadar süre durmayı ve savunmada bulunmayı hem kendi açımdan zul addediyorum, hem de ülkemizdeki düşünce özgürlüğü açısından tehlikeli olarak görüyorum. Cumhurbaşkanlığı makamına saygıyı özellikle önemsiyorum ve yargıya bu konuda önemli görev düştüğünü düşünüyorum. Fakat bu görevi bugüne kadar yapılanın tam tersi olması gerektiği kanaatindeyim. Şimdiki uygulama dış dünyada alay konusu olmaktadır. Yazı ve karikatürlere konu olmaktadır. Buna da bu tür davalar sebebiyet vermektedir. Bu konuda Cumhurbaşkanının titiz olmadığı anlaşılmaktadır. Bu konuda Cumhuriyet savcılarının takipsizlik kararı vermesi ya da açılan davalarda mahkemelerin beraat kararı vererek dış dünyadaki itibarımızı düzeltmesi gerektiği kanaatindeyim. Hakkımda açılan bu davadan beraat talep ediyorum” dedi. Duruşma, eksiklerin giderilmesi için ertelendi.
DURUŞMADAN SONRA BASIN AÇIKLAMASI
Cengiz Çandar, duruşma sonrası adliyenin önünde basın açıklaması yaptı. Bugün Cumhurbaşkanına hakaret ettiği gerekçesi ile yargılandığı davada savunmasını verdiğini belirten Çandar, “İpe sapa gelmez bir iddianame ve suçlamalarla bu maddenin bu şekilde kullanılmasının, Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’de siyasi baskı aracı haline dönüştüğü ve 2 binin üzerinde bu maddeden açılmış dava nedeniyle Cumhurbaşkanlığı makamının dünyada alay konusu haline geldiğini ve bizzat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kendi makamının saygınlığı konusunda titiz olmadığını, bu bakımdan yargıya görev düştüğünü ve savcıların bu tür taleplerle dava açılması karşısında takipsizlik kararı vermesini, mahkemelerinin de beraat kararı vermeleri gerektiğini söyledim” dedi.
İDDİANAMEDEN
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Cengiz Çandar’ın, Radikal gazetesinin internet sitesinde Temmuz ve Ağustos 2015 döneminde yazdığı 7 ayrı yazıda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği belirtiliyor.
Yazılarda kullanılan ibarelerin basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği belirtilen iddianamede, Çandar’ın “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanması talep ediliyor.
DHA