15 Temmuz sonrası hukuksuz bir şekilde KHK’lar ile binlerce öğretim üyesi mesleklerinden atılmıştı.Birgün’ün haberine göre, 1434 bölümde profesör, bunların 743’ünde doçent dahi yok.
Kılavuza göre, profesör, doçent ve doktor öğretim üyesi bulunmayan bölümler 14 bin 421 kontenjana sahipken, 694 bölümde beş kişiden az akademisyen bulunuyor. Bunların 642’sinde üç, 96’sında iki, 24’ünde ise bir akademisyen görev yapıyor.
Kadrosunda profesör, doçent ve doktor öğretim üyesi bulunmayan bölümlerin çoğunluğu eşit ağırlıktan öğrenci alan bölümlerden oluşurken, bunlar arasında ise 21 tane bankacılık bölümü ve 20 tane uluslararası ilişkiler/ticaret bölümü öne çıktı.
Toplamda 37 bankacılık bölümü bulunurken, bunların 21’inde akademik kadro yok.
Bu konuda birinci sırada ise hemşirelik bölümleri yer aldı. Toplam 98 hemşirelik bölümünün 26’sında akademik kadro bulunmuyor.
Popülistliğin sonucu
Konuyu değerlendiren Prof. Dr. Erhan Erkut, “Elimizde yeterli sayıda akademisyen olmadığı halde; popülist sebeplerle, ‘Öğrenciler üniversite görsünler, üniversite okusunlar’ mantığıyla çok fazla üniversite açıldı. Tıp ve hukuk gibi bölümlerde akademisyen sayısında sıkıntılı olmasına rağmen her yere bu bölümler açılıyor. Taşıma suyuyla değirmen çevirmeye, başka okullardan gelen akademisyenlerle işleri halletmeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı. İlahiyat fakültelerinde hiç hocasız bölüm olmamasını yorumlayan Erkut, “İmam hatip mezunlarını üniversiteye sokabilmek için her yere ilahiyat fakültesi açtılar, doktorasını bitireni de akademisyen yaptılar. Durum böyle olunca ilahiyat bölümlerinde ne kontenjan sorunu, ne de kadro sorunu yaşanmaması normal” dedi.