2012 yılında dünya kültür mirası sayılan tarihi eserleri tahrip eden isyancı güçlere komuta etmekle suçlanan El Mehdi'nin davası uluslararası hukukta önemli bir dönüm noktası olarak görülüyor.
Dava, kültür mirası tahribinin ilk kez savaş suçu sayılması ve El Mehdi'nin de Uluslararası Ceza Mahkemesi önünde yargılanan ilk İslamcı militan olması bakımından önem taşıyor.
Savcılar iddianamede El Mehdi'nin, Timbuktu'yu aylarca işgal altında tutan El Kaide bağlantılı İslamcı örgüt Ensar El Din üyesi olduğunu söylüyor.
İslamcı milisler, kentteki kutsal binalar ve tarihten astronomiye birçok konuda önemli tarihi metinleri içeren el yazmalarını puta tapma olarak gördükleri için tahrip etmişlerdi. Tahrip edilen yerler arasında 9 anıt mezar ve bir cami de var.
İddianamede El Mehdi'nin bu süreçte, yerel halkı bu mekanlarda dua etmekten caydıramayınca, savaşçıları ellerinde çekiç ve örslerle tarihi eserleri yıkmaya yollayan bir imam olduğu söyleniyor ve bu yıkıma yol açtığı için savaş suçu işlediği kaydediliyor.
İlk celsede suçlu olduğunu kabul eden sanık El Mehdi, "Gerçekten çok üzgün ve çok pişmanım. Yol açtığım tahribattan üzüntü duyuyorum" dedi.
Sanık El Mehdi sözlerini, "Dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlara tavsiyem, benim yaptıklarımın benzeri eylemlere girişmemeleridir, çünkü bunlar insanlığın yararına değil" diye sürdürdü.
Davada daha sonra olayların mağdurlarından 9 kişi ifade verecek.
Sanık suçu kabul ettiği için davanın bu hafta sonuna kadar sonuçlanabileceği belirtiliyor.
El Mehdi için istenen cezanın üst sınırı 30 yıl hapis.
13-17. yüzyıllar arasında bir İslami ilim merkezi olan Timbuktu, kerpiç ve ahşap mimarisiyle dünyaca ünlü bir kent. Halk kütüphaneleri ve özel koleksiyonlarda bu dönemden kalma 700 bin adet el yazması ile çok sayıda hukuki, bilimsel ve edebi eser bulunuyordu.
Kent bu özellikleriyle 1988 yılında Unesco'nun dünya mirası listesine girmişti.
Mali'nin göçer halkı Tuaregler arasında taban bulan Ensar El Din, El Kaide ile bağları bulunan bir İslamcı milis örgütü.
2012'deki yıkımdan bir süre sonra Fransız güçlerinin de katıldığı birçok uluslu müdahale ile Mali dışına sürülmüştü.
Kent bu özellikleriyle 1988 yılında Unesco'nun dünya mirası listesine girmişti.
Mali'nin göçer halkı Tuaregler arasında taban bulan Ensar El Din, El Kaide ile bağları bulunan bir İslamcı örgüt.
Örgüt, 2012'deki yıkımdan bir süre sonra Fransız güçlerinin de katıldığı uluslararası müdahale ile Mali dışına çıkarılmıştı.