12 Eylül dönemini anlatan 'Kafes' filmini seyreden ülkücüler adeta cezaevi günlerini yeniden yaşadı. Filmin kendilerini o günlere geri götürdüğünü belirten izleyiciler, yapılan işkenceleri anlatmakta zorlandı.
2 Ekim'de vizyona giren ve 12 Eylül 1980 askeri darbe dönemini anlatan 'Kafes' filmi izleyiciyle buluşmaya devam ediyor. Filmi bu kez Şişli'deki bir alışveriş merkezindeki özel gösterimde, filmin yapımcı ve oyuncu kadrosu ülkücülerle birlikte seyretti. İzleyiciler arasında yer alan dünyaca ünlü boksör kardeşler Altuğ ve Buğra Öner de vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaştı. Öner kardeşler ve Kafes filminin oyuncuları hayranlarıyla bol bol fotoğraf çektirdi.
SEYİRCİLERE MAMAK TATLISI İKRAM EDİLDİ
Seyircilere filmden önce Mamak Cezaevi'nde yatan verilen, süt ve bisküviden yaptıkları ve 'Mamak Tatlısı' olarak adlandırılan tatlıdan ikram edildi. Cezaevinde tatlıyı yapan Sait Kanbur, tatlının ortaya çıkış hikayesini seyircilerle paylaştı. Tatlıyı süt ve bisküviden yaptığını aktaran Kanbur, tatlı sebebiyle de çeşitli işkence ve cezalara maruz kaldıklarını söyledi. Kanbur yaptığı tatlıyı arkadaşlarına ve vatandaşlara kendi elleriyle ikram etti.
"FİLM ALDI GÖTÜRDÜ"
Filmin ardından düşüncelerini aktaran Mustafa Öner, "Biz o günlerden zaten hiç çıkmadık. Ama film aldı götürdü. Resetlemeye çalıştığımız beynimizi yeniden açtı. Bu Türk milleti için bir milat oldu bu film" şeklinde konuştu. Günümüzde de benzer süreçten geçildiğini ifade eden Öner, "Evin içindeki iki kardeşin biri solcu, biri sağcı. O da vatan seviyor, biz de vatan seviyoruz. Yani aynı aileden aynı babadan Kürdü, Türkü, Çerkez'i paramparça etmişlerdi. Aynı o günleri yaşıyoruz. Ama bu sefer gençlerimiz, milletimiz daha ayık" diye konuştu. Mustafa Öner, önemli mesajlar verdiğini ifade ettiği filmin kendini o günlere alıp götürdüğünü dile getirdi. Öner, bir daha o günlerin yaşanmaması temennisinde bulundu.
"GERÇEKTEN BİR AVM'DE MİYİZ YOKSA MAMAK'TA KOĞUŞTA MI UYANACAĞIZ"
12 Eylül darbesi sonrası Mamak Cezaevi'nde yatan yazar ve senarist Haşim Akten de filmle birlikte o günleri yeniden yaşadıklarını belirtti. Duygularını dile getiren Akten, "Buraya filme geldiğim zaman da şeyi düşündüm: Gerçekten biz dışarıda mıyız yani? Gerçekten bir AVM'de miyiz, yoksa bir rüya da tekrar Mamak'ta koğuşta mı uyanacağız? 35 yıldır en az 100 kere veya 200 kere gözümü açtığım zaman sabahları yatağımda acaba Mamak'ın koğuşunda mı uyanıyorum diye uyanıyorum" şeklinde konuştu.
"BİNLERCE COP YEDİM HALA SICAK BİR ŞEYİ TUTAMIYORUM"
Cezaevinde büyük zulüm gördüklerini söyleyen Haşim Akten, "Artık biz psikolojik rahatsız insanlarız. Biz dışarıdaki ailemiz, annemiz, babamız bile bizim için gerçek değildi. Biz orada zulmün içinde doğduk ve orada öleceğiz diyorduk. Bize öyle inandırdılar" ifadelerini kullandı. Cezaevi günlerinde yaşadıkları işkenceleri anlatan Akten, "İşkenceden kurtulduğumuz, tek hür kaldığımız yer rüyalarımızdı" dedi. Filmi başarılı bulduğunu belirten Akten, ancak filmin çektikleri acı ve gördükleri işkenceyi bire bir anlatmasının mümkün olmadığını söyledi. "Sevdiğimiz asker bize zulmetti" diyen Haşim Akten, "Şu el binlerce cop yedi. Burada birkaç tanesini gösteriyorlar, binlerce. Yani şu an ben sıcak bir şeyi hala tutamıyorum. Evlendiğimde eşyamız yok, çarşafa bebeğimizi yatırdık uyutacağız, sallıyoruz. Çarşafın ucunu bir iki tuttum salladım, bırakmak mecburiyetinde kaldım. Avucumdaki artık bütün hücreler ölmüş. Çocuğumu sallayacak hücre kalmamış avucumda" diye konuştu. Konuşmakta güçlük çeken Haşim Akten, filme sığmayacak şeyler yaşadıklarını ve zulmün çok kötü bir şey olduğunu sözlerine ekledi. Akten sözlerini, "Allah sonumuzu hayretsin. Bu millete o günleri tekrar göstermesin. Hiçbir kimseye ama hiçbir kimseye zulmedecek bir fırsatı Allah vermesin" diyerek bitirdi.
"ZİYATERE GELEN AİLEMİZLE KONUŞAMAZ HALE GELDİK"
Filmden çok etkilendiğini ve o günlere gittiğini aktaran Sait Kanbur, cezaevinde büyük işkenceler yaşadıklarını belirtti. Kanbur, gördükleri eziyet sebebiyle ziyarete gelen aileleriyle konuşamayacak hale geldiklerini ifade etti. Filmle ilgili beğenisini dile getiren Kanbur daha iyilerinin de çekileceğine inandığını söyledi. CİHAN