Euronews'te yer alan habere göre ABD Başkanı Joe Biden ile Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenski düzenledikleri ortak basın toplantısında yeni güvenlik anlaşmasını ilişkilerde bir dönem noktası olarak değerlendirdi. Zelenskiy, Biden'a anlaşma için teşekkür ederken ABD'de yaklaşan seçimleri ve Donald Trump'ın Beyaz Saray'a dönme ihtimalini göz önüne alarak "Önemli olan, birliğin ne kadar süreceği olmalı" dedi.
Biden, ABD'nin Ukrayna'ya patriot, F-16 jetleri ve diğer hava savunma sistemlerini sağlamak için adını vermediği beş ülkeden taahhüt aldığını söyledi.
Washington'dan aynı sistemleri bekleyen ülkelere de biraz daha beklemeleri gerektiğinin söylendiğini çünkü "ihtiyaçları karşılanana kadar elimizdeki her şeyin Ukrayna'ya gideceğini" belirtti.
Zelenskiy, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali nedeniyle tazminat ödeyene kadar yaptırım uygulanan Rus varlıklarını kilit altında tutmayı kabul ettikleri için G7 ülkelerinin liderlerine teşekkür etti.
Güneydeki Puglia bölgesinde düzenlenen zirveye dönem başkanlığı yapan İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, "Ukrayna'ya yıl sonuna kadar bir kredi sistemiyle yaklaşık 50 milyar dolar (46 milyar euro) tutarında ek mali destek sağlamak üzere siyasi bir anlaşmaya vardık" dedi.
Kredinin finansmanı, dondurulan Rusya Merkez Bankası varlıklarından elde edilen karların faizinden sağlanacak.
Anlaşmanın detayları henüz kesinleşmedi ancak fonlar yıl sonundan önce Kiev'e gönderileceği düşünülüyor.
Paranın büyük bir kısmı ABD hükümetinden kredi şeklinde sağlanacak ve bu kredi, Rusya'nın dondurulan yaklaşık 278 milyar euroluk varlıklarından elde edilecek kârlarla desteklenecek.
Söz konusu paranın büyük çoğunluğu Avrupa Birliği ülkelerinde tutulmakta.
Zelenskiy yayınladığı vidyoda "Rus varlıklarının Ukrayna yararına kullanılmasına ilişkin kararlar alındı ve G7 50 milyar dolar konusunda önemli bir ilk adım attı. Teşekkür ederiz" dedi.
Savaşın maliyetinin ötesinde ihtiyaçlar oldukça büyük. Dünya Bankası'nın Şubat ayında yayınladığı Ukrayna'ya ilişkin son değerlendirmesinde, ülkenin yeniden inşası ve toparlanmasına yönelik maliyetin önümüzdeki 10 yıl içinde 450 milyar euro'ya ulaşacağı tahmin ediliyor.
Bir yılı aşkın bir süredir, birçok ülkeden yetkililer paraya el koymanın ve Ukrayna'ya göndermenin yasallığını tartışıyor.
ABD ve müttefikleri, Moskova 2022'de Ukrayna'yı işgal ettiğinde erişebildikleri Rus merkez bankası varlıklarını derhal dondurdu ancak hala Rusya'ya aitler.
Liderler tarafından siyasi bir karar alınmış olsa da, anlaşmanın teknik ve hukuki detaylarının çözülmesi gerekiyor.
Rus varlıklarının gelecekte dondurulmaması halinde, elde edilen kârlar kredinin geri ödenmesi için kullanılamayacak ve diğer ülkelerle bir yük paylaşımı düzenlemesi yapılması gerekecek.
Güvenlik anlaşmasının bir bölümünün askeri ve eğitim yardımını içerdiği düşünülüyor ancak Washington Ukrayna'da karaya asker çıkarma taahhüdünde bulunmuyor.
Biden ayrıca güvenlik yardımının Ukrayna'ya Rus hedeflerini vurmak üzere kullanılacak silah tedariğini içermediğine de dikkat çekti.
Zelenskiy ayrıca Japonya Başbakanı Fumio Kishia ile 10 yıllık bir güvenlik anlaşması imzaladı. Bu anlaşmaya göre Japonya bu yıl Ukrayna'ya güvenlik ve savunma, insani yardım ve teknik işbirliği için 4.5 milyar dolar (4.1 milyar euro) aktaracak.
Zelenskiy, Ukrayna'nın NATO üyesi olmayan bir ülkeyle imzaladığı ilk anlaşmayı "tarihi" olarak nitelendirdi.
"Japonya ile ilişkilerimizi pek çok Avrupa ülkesinin sahip olmadığı bir düzeye getirdik. Ukrayna bunu gerçekten takdir ediyor. Güvenlik, siyasi ve ekonomik alanlarda birlikte çalışıyoruz. Ayrıca Ukrayna yeniden yapılanma ve halkımızın normal yaşamına kavuşması konusunda Japonya ile yakın ortak olmak istiyoruz." diyerek ekledi.
G7 zirvesine Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri liderlerinin yanı sıra Avrupa Birliği'ni temsilen Avrupa Konseyi Başkanı ve Avrupa Komisyonu Başkanı katılıyor.
Aynı zamanda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile seçimden yeni çıkan Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdelmadjid Tebboune, Kenya Cumhurbaşkanı William Ruto ve Tunus Cumhurbaşkanı Kais Saied da katılımcılar arasında yer alıyor.
Zirve 15 Haziran'a kadar sürecek.