Kuleba açıklamalarında ülkesinin " Türkiye'nin siyasi ve insani yardımının yanı sıra Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın sona erdirilmesini amaçlayan diplomatik gayretlerinden dolayı samimiyetle minnettar olduğunu" belirtti.
Rus müzakere ekibi de görüşmelerin video konferans yöntemi ile kesintisiz sürdüğünü ancak net bir ilerleme olmadığını duyurdu.
Erdoğan: Özellikle 4 başlık üzerinde mutabakat varmış gibi bir durum söz konusu
Erdoğan NATO Olağanüstü Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi için gittiği Belçika'daki temaslarını tamamlayarak Türkiye'ye dönerken uçakta gazetecilere gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunmuş ve Rusya'nın Ukrayna işgalinde taraflar arasında yürütülen müzakerelere ilişkin şu ifadeleri kullanmıştı:
"Özellikle 4 başlık üzerinde mutabakat varmış gibi bir durum söz konusu. Bunlardan bir tanesi özellikle bu NATO meselesiyle ilgili. Ukrayna ilk başlarda bu konuya önemle asılıyordu ama daha sonra NATO üyeliğinden çekilebileceğini Zelenskiy ifade etmeye başladı. Bir diğer konu, özellikle Rusça'nın resmi dil olarak kabul edilmesi meselesi. Zelenskiy bunu da kabul etti. Zaten Rusça Ukrayna'nın hemen her yerinde konuşulan bir dil.
Bu noktada da bir sorun yok.
Bir diğer konu silahsızlanma meselesi. Tabii Ukrayna bir devlet, yani silahsızlanmayı A'dan Z'ye kabul söz konusu değil. Ama bu konu da anlaşılamaz değil. Yani orada da belli tavizlerin verilebileceğini Ukrayna tarafı ifade etti. Dördüncü konu, ki yine Ukrayna’nın da burada bir mutabakatı var; o da bu kolektif güvenlik dedikleri mesele. Bu konuda da Ukrayna olumlu bir yaklaşım ortaya koydu. Ama tabii Ukrayna Kırım ve Donbas konularında bu kadar rahat değil.
Donbas meselesinde en sonda güzel bir adım attı, bana göre akıllı bir liderlik diyebiliriz ve 'Bu konuda referanduma gitmem gerekir' dedi. Bu konuyla orayı kestiler. Şu anda böyle bir durum var.
Kaldı ki Rusya 2014'te Kırım'ı işgal ettiği zaman, biz çok açık, net bu işgale karşı çıkmıştık ve o günden sonra da Putin ile yaptığım her görüşmede bu işgale karşı çıktığımızı hep söylemiştim. Ama o zaman Batı bu işgale bugün olduğu gibi çok açık, net bir tavır koymamıştı".