“İnsanlar işsiz kalacak, şirketler batacak ve belki kimse ‘ben batıyorum’ diye bağırmayacak"

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cumartesi, Eylül 15 2018
Türkiye AKP iktidarı kabul etmese de ekonomik bir krizin içinde. Merkez Bankası, faizleri yüzde 24 yükseltti. Bu faiz oranıyla Türkiye dünyada üçüncü sıraya yerleşti.




Ekonomi yazarı Uğur Gürses’e göre Türkiye, henüz başında olduğumuz ekonomik krizin bir benzerini daha önce yaşamadı. Gürses “Şu anki durum herhangi bir ekonomik kriz değil. 1994, 2001 krizleriyle birlikte 2018 krizi tarihe, Türkiye’nin en büyük krizlerden biri olarak geçecek” diyor.

GazeteDuvar’dan İrfan Aktan’a konuşan ekonomist Uğur Gürses, ekonomik ve politik krizin Türkiye’yi 2023’e taşıyamayacağını ve 2020’de bizi yeni bir erken seçimin beklediğini düşünüyor. Gürses, Türkiye’nin derin bir resesyonla karşı karşıya olduğunun altını çiziyor ve ekliyor:

“İnsanlar işsiz kalacak, şirketler batacak ve belki kimse ‘ben batıyorum’ diye bağırmayacak.”

Uğur Gürses’e göre Türkiye daha krizin başında. Şöyle diyor:

“Kasap örneği iyi bir anekdot aslında. Bütün krizler finansal kesimden başlıyor; kurlar artıyor, faizler patlıyor. Bu da domino etkisiyle arka arkaya aşağıya ve giderek hane halkına, üreticiye ve toplam ekonomiye yansıyor. İnsanların kasaptan bir kilo et alırken bunu yarım kiloya, 400 grama düşürmesi, hane halkının zaten harcanabilir gelirlerinin küçüldüğünün farkında olduğunu gösteriyor. Normal maaşınız yatıyor ama satın alma gücünüz azaldığı için daha az mal ve hizmet satın alabiliyorsunuz.

Şu anda şirketlerin ciddi bir finansman, likidite sorunu var ve bankacılık sektörü de frene basmış durumda. Bankalar kredi vermekte isteksiz. Firmaların risk durumuna göre faizler en az yüzde 30’la başlayıp yüzde 40’a hatta faktoring kesiminde yüzde 60’lara çıkıyor. Bu rakamlar, verilen kredinin geri alımının zor olduğu anlamına geliyor. Zaten verilere bakıldığında kredilerde ciddi bir yavaşlama, hatta negatif bir ivme olduğu görülüyor.”

Çalışma sermayesini bile bu

Bu haberler de ilginizi çekebilir