2013 yılı mayıs-haziran aylarında İstanbul Taksim'de Gezi Protestoları'nı organize etmekle suçlandığı davada beraat etmesine rağmen tahliye edilmeyen işadamı Osman Kavala, İstanbul Silivri Kapalı Cezaevi'nde tutukluluğunun derhal sonlandırılması çağrısında bulundu.
Kavala, “Belgesiz dayanaksız zorla burada tutuluyorum. Sadece kendi davalarıma baktığımda bile Türkiye’de hukukun niteliğinin ne kadar kötüleştiği ortada.” dedi.
OSMAN KAVALA: BUGÜNE KADAR SAVCI YÜZÜ GÖRMÜŞ DEĞİLİM
Silivri Cezaevinde 969 gündür tutuklu bulunan Osman Kavala, Çakırözer’e sürmekte olan davaları hakkında şu mesajları verdi: “Üç yıldır buradayım. Zincirleme dosyalarla tutukluluğum sürdürülmeye çalışılıyor. Hakkımda açılmış üç soruşturmanın hiçbiri hukuken beni burada tutmaya yetmiyor. Bugüne kadarki tutuklama kararlarında savcı yüzü görmüş değilim."
Kavala, "Hâkimin karşısına çıktığım tek dosya olan Gezi Davası’nda beraat ettim. O bitti 15 Temmuz davası dediler, İkinci dosyayı çıkardılar. Ondan da yargı reformu kapsamında tahliye kararı çıktı. Şu andaki tutukluluğumun gerekçesi olan, yeni üretilen casusluk suçlamasının da içi boş." dedi.
"TUTUKLULUĞUMUN SONLANDIRILMASI LÂZIM"
"Orada da yeni bir delil konmadığı için bu dosya da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) ilk iki dosya ile ilgili verdiği ihlal kararı kapsamına girmekte." diyen Kavala, "Yani derhal tutukluluğumun sonlandırılması lâzım. Fakat dinleyen kim?” sorusunu yöneltti.
Kavala, “Belgesiz dayanaksız dosyalarla beni, gazetecileri siyasetçileri zorla içeride tutuyorlar. Sadece kendi yargı sürecime baktığımda ülkede hukukun niteliğinin ne kadar kötüleştiğini görmek çok üzücü.” ifadelerini kullandı.
ÇAĞDAŞ HUKUKÇULAR DERNEĞİ BAŞKANI'NDAN ÇAĞRI
Tutuklu bulunan Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Selçuk Kozağaçlı ile de görüşen Çakırözer, tutuklu avukatların ‘adil yargılanma’ taleplerine kulak verilmesini istedi.
Kozağaçlı görüşmede, “Çağdaş Hukukçular Davası'nda mahkemede hiçbir şekilde adil yargılanmadık. Savunma hakkımızı kullanamadık. Şu anda dosyamız Yargıtay’da. Normal şartlarda bu davanın mutlaka bozulması gerekir. Kararın bozulması sürmekte olan ölüm oruçlarının bitmesine olumlu etki yapacaktır. Ölüm orucundaki arkadaşlarımızın tek talebi bu, yani adil yargılanmak istiyoruz. Durumları kaygı verici safhaya geldi. Onların yaşaması için herkes üzerine düşeni yapmalı.” dedi.
CHP MİLLETVEKİLİ ÇAKIRÖZER: HAYATTA KALMALARI İÇİN GAYRET EDELİM
Milletvekili Çakırözer de 176 gündür ölüm orucunda olan tutuklu avukatlar Ebru Timtik ile Aytaç Ünsal’ın yaşaması için gerekli diyalog kanallarının işletilmesi için Adalet Bakanlığı’na ve kamuoyuna çağrıda bulundu.
Çakırözer, “Avukatlar sadece adil yargılanma hakkı istediklerini ifade ediyorlar. Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal için Adalet Bakanlığı’na, barolara çağrıda bulunuyorum. Onların hayatta kalabilmesi için ne gerekiyorsa yapılmalıdır.” dedi.
SALGIN DÖNEMİNDE SİLİVRİ CEZAEVİ
Kavala ve Kozağaçlı, salgın döneminde bulundukları Silivri 9 Nolu Cezaevi'nde vak'a yaşanmadığının kendilerine bildirildiğini söylerken, aynı kampus içindeki 7 ve 8 nolu cezaevlerinde 100’ün üzerinde yeni tip Koronavirüs (Covid-19) vak'ası yaşandığı iddiasını dile getirdi.
Kavala, vak'a yaşanmadığını belirterek, “İnfaz koruma görevlileri karantinaya dikkat ediyor. 15 gün gece gündüz buradalar. Sonra evlerindeler. Buraya gelmeden yeniden 15 gün kişisel karantinadalar. Salgın döneminde burada 3 aydır eşimle görüşemedim. Telefonla görüştük ama kapalı görüşler de ilk kez bu hafta açıldı. Ben de İlk kez görüştüm.” dedi.
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, ziyareti sonrasında salgın döneminde cezaevlerinin durumu ve alınan tedbirlere dair şunları aktardı:
*Cezaevi’ne giriş noktalarında jandarma araması var, girişte jandarma beyaz önlükler ve maskeler ile görevlerini yürütüyor.
*Kayıt noktalarında da giriş yapan herkese eldiven ve maske veriliyor. Herkesin maske takması zorunlu.
*Görüşmeler ailelerle cam arkasından telefonla yapılıyor. Avukatlarla ise arada plastik bir örtünün olduğu kabinde telefonsuz yüz yüze yapılıyor.
*Aile görüşleri başladı. Ancak sadece bir kişiye izin veriliyor ve kapalı görüş yapılıyor. Telefon görüşmeleri ise 10 dakikadan 20 dakikaya çıkarıldı.
*İnfaz koruma memurlarıyla tutuklu ve hükümlülerin tek teması yemek dağıtımında oluyor.
*Hastaneye sevkler acil durumlar dışında durmuş durumda. Gazeteler bir gün bekletilerek veriliyor.