Üç uluslararası haber sitesine RTÜK üzerinden sansür girişimi

RTÜK, Türkçe yayın yapan üç uluslararası haber sitesine lisans alma şartı getirdi. RTÜK kararına göre lisans başvurusu yapmamaları halinde DW Türkçe, Amerika'nın Sesi ve Euronews'e Türkiye'den erişilemeyecek. RTÜK'ün sansüremek istediği yayınlar arasında, İngiliz devlet haber kanalı BBC'nin Türkçe yayın yapan sitesi https://www.bbc.com/turkce'nin olmaması dikkat çekti.

SHABER3.COM

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) bugün yaptığı görüşmede Türkçe yayın yapan üç uluslararası haber sitesine lisans alma şartı getirdi. Konuyu gündeme ilk olarak CHP kontenjanından seçilen RTÜK üyesi İlhan Taşçı taşıdı. Taşçı sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada RTÜK'ün ilk kez uluslararası haber siteleri için denetim yetkisini kullandığını ve oy çokluğuyla alınan kararla Amerika'nın Sesi, DW Türkçe ve Euronews'e lisans şartı getirildiğini açıkladı.

RTÜK Başkan Yardımcısı İbrahim Uslu da Alman haber ajansı dpa'ya yaptığı açıklamada lisans başvurusu yapmaması halinde Deutsche Welle'nin internet sitesinin Türkiye'de erişilebilir olmayacağını söyledi. Uslu, RTÜK kararının 7 ila 10 gün içinde kurulun internet sitesinde yayınlanacağını ve ondan sonra Deutsche Welle'nin lisans başvurusunda bulunması için 72 saatlik sürenin başlayacağını söyledi.

Deutsche Welle sözcüsü ise konuyla ilgili kendilerine henüz resmi bir bildirim yapılmadığını belirtti. "RTÜK'ün olası kararının DW'yi de etkileyebileceğini medyadan öğrendik" diyen sözcü "Ancak RTÜK'ten resmi bir bildirim geldiğinde bağlayıcı bir analiz yapabilir ve nasıl hareket edeceğimizi öngörebiliriz" açıklamasını yaptı.

Taşçı: Video yükleyen her sitenin yayın lisansı alması gerekmez

Kararın 2019'da yürürlüğe giren, internet üzerinden yapılan yayınların denetlenmesine dayandırıldığı belirtiliyor. Söz konusu düzenleme, film, video ya da radyo içeriklerine yer veren internet platformlarını kapsıyor.

RTÜK Üyesi İlhan Taşçı, DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada "Ancak söz konusu üç sitenin içeriğine baktığınız zaman; bu kapsamda olduklarını değerlendirmiyorum" dedi. Taşçı sözlerine şöyle devam etti: "Çünkü herhangi bir sitenin sadece bir video yüklediği için ya da belirli tarihlerde video yüklemesi demek, onun yayıncı olduğu anlamına gelmez. Bu yönüyle kurulun eğer bu bakışın yani bir haber sitesinde video varsa ya da belli aralıklarla videolar yükleniyorsa bu yayıncı statüsü vardır ve bu yayın statüsündeki sitelerin de mutlaka isteğe bağlı yayın lisansı alması gerekir düşüncesi çok sakıncalı. Bu bakışla RTÜK’ün değerlendiremeyeceği hiçbir site kalmaz. Günümüzde videosuz haber yapan neredeyse hiç site yok. Bugün üç siteyi dikkate aldığımızda 2019 yılında yürürlüğe giren internet üzerinden yayın yapanları denetlendirme izni veren yasa, o günden bugüne ilk kez RTÜK uygulamış oldu."

"Haber siteleri açısından bir ilk"

Daha önce RTÜK’ün Netflix ve Exxen’le ilgili bu yasaya dayanarak bazı kararlar aldığını belirten Taşçı "Ama haber siteleri açısından bu bir ilktir. Bana göre son da olmayacaktır. Görünen ve anlaşılan o ki RTÜK, iktidarı, sarayı eleştiren yayıncıların, yasanın sübjektif ifadelerini kullanarak nefeslerini kesmeye çalışacak. Artık ulusal kanallar bir kenara bırakıldı, uluslararası yayınlar yapan siteler üzerinden de çok sesliliği hedef almak iradesi var. Bugünkü karar bu yönüyle çok çarpıcıdır" dedi. Taşçı kararın bu sitelerle sınırlı kalmayacağına dikkat çekti.

"Ulusal medyaya yönelik baskı, uluslararası düzeye taşındı"

CHP kontenjanından seçilen RTÜK üyesi Okan Konuralp de karara ilişkin yaptığı değerlendirmede "Bu karar, siyasi iradenin kontrol altına alamadığı, gazeteciliğin evrensel ilkelerine uygun ya da o ilkelere azami düzeyde yayıncılık yapan ulusal medyaya yönelik baskıların, siyasi iradenin uluslararası düzeye taşınmış halidir. İktidar, her türlü internet yayınını ulusal medya düzeyinde olduğu gibi uluslararası düzeyde de kontrol altına almak istiyor" ifadelerini kullandı.

"Elbette RTÜK ya da Basın İlan Kurumu gibi kuruluşlar hatta İletişim Başkanlığı, denetim ve düzenleme yetkilerini basın ve ifade özgürlüğünü evrensel kriterler çerçevesinde yerine getiriyor olsalardı, bu ve buna benzer kararlar bir sıkıntı doğurmazdı" diyen Konuralp "Fakat neyi nasıl yaptıklarını, hangi kişi kurum ve kuruluşları nasıl susturmaya çalıştıklarını bildiğimiz için; bugün alınan karar da bir baskı aygıtından başka anlam taşımamaktadır" dedi.

Her iki RTÜK üyesi de basın özgürlüğünün hedef alındığına dikkat çekti.

2019 yılının Ağustos ayında yayımlanan yönetmelikle internet üzerinden yayın yapan platformlara RTÜK'ten lisans alma şartı getirilmişti. Netflix bu yönetmelik kapsamında 600'den fazla kuruluşla birlikte Eylül 2019'da RTÜK'e lisans için başvuru yapmıştı. 
<< Önceki Haber Üç uluslararası haber sitesine RTÜK üzerinden sansür... Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER