ANKARA (CİHAN)- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, bilinenin aksine Türkiye'nin su zengini bir ülke olmadığını bildirdi. Bayraktar, "Kişi başına kullanılabilir su miktarı bin 500 metreküp civarında. Su kaynaklarımızı gözümüz gibi korumalı, tasarruflu şekilde kullanmalıyız." dedi.
Bayraktar, 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı. Yılda kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 1000 metreküpten daha az olan ülkelerin su fakiri, 1000-2000 metreküp arası olanların su azlığı çeken ülke sınıfında kabul edildiğini hatırlatan Şemsi Bayraktar, 8000-10000 metreküpten daha fazla olan ülkelerin su zengini olarak görüldüğünü belirtti.
"1990'LI YILLARDAN BU YANA SU AZLIĞI ÇEKEN ÜLKE SINIFINDAYIZ"
"Türkiye'de 2030'da yıllık kişi başına kullanılabilir su miktarının bin 120 metreküp seviyelerine gerileyeceğini unutmamalı, suyun damlasını bile ziyan etmemeliyiz." diyen Bayraktar, şunları kaydetti: "1990'lık yıllardan bu yana su azlığı çeken ülke sınıfındayız. Su zengini ülke değiliz. Nüfusta mevcut büyüme hızı, su tüketim alışkanlıklarının değişmesi gibi faktörler su kaynakları üzerine baskı yapıyor. Geleceğe yönelik bütün tahminler, mevcut kaynakların hiç tahrip edilmeden aktarılması durumunda söz konusu olabilecek. Türkiye, gelecek nesillerine sağlıklı ve yeterli su bırakabilmesi için su kaynaklarını çok iyi ve akılcı kullanması gerekiyor. Ülkemizde yıllık yağış ortalaması, dünya ortalamasından düşüktür."
"112 MİLYAR METREKÜP SUYUN 32 MİLYAR METREKÜPÜ TARIMDA KULLANILIYOR"
Türkiye'nin kullanılabilir su potansiyelinin 112 milyar metreküp olduğunu, bunun yaklaşık 7 milyar metreküpünün içme, kullanma suyu olarak, 5 milyar metreküpünün sanayide, 32 milyar metreküpünün tarımsal amaçlı kullanıldığını bildiren Bayraktar, şöyle devam etti: "Su kaynaklarımızın yetersizliği, başka amaçlarla su kullanımına olan talep, tarımsal sulamada da suyun ekonomik kullanılması gerektiğini ortaya koymaktadır. Şu anda kullanılabilir suyun yaklaşık 32 milyar metreküpü tarımsal sulama amacıyla kullanılmaktadır. Tarım arazilerimizin yaklaşık 8,5 milyon hektarı teknik ve ekonomik olarak yer altı ve yer üstü sularla sulanabilir özelliktedir. Hala sulamaya açılmamış arazi miktarı 2,77 milyon hektar düzeyindedir. Sulamaya açılan 5,73 milyon hektar alanın da önemli bir bölümünde salma sulama dediğimiz vahşi sulama yapılmaktadır. Ülkemizde tarımsal sulamada bilinçlenme artsa da hala yanlış zamanda, yanlış miktarda sulama yaygındır."
"SU YETERSİZLİĞİ RİSKİNİ AZALTMAK İÇİN ÖNLEMLER"
Bayraktar, suyun korunması ve tasarrufuna azami riayet edilmesi için toplumun eğitimine de önem verilmesi gerektiğini vurguladı. Şemsi Bayraktar, sanayileşmenin yoğun olduğu bölgelerde su kaynaklarının hızlı biçimde kirlendiğini, ayrıca kaçak su çekimi nedeniyle üreticilerin sağlıklı ve temiz su temininde sıkıntı çektiklerini belirtti. Ticari firmaların çayır ve meralarda bulunan su kaynaklarını yoğun biçimde kullanmaları sonucu söz konusu alanlarda kuruma tehlikesi ortaya çıktığını dile getirdi.
Bayraktar, şu ifadeleri kullandı: "Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), Konya Ovası Projesi (KOP), Doğu Anadolu Projesi (DAP) ve Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) gibi sulama, dere ıslahı, taşkın koruma ve drenaj yatırımlarını da içeren projeler, en kısa zamanda tamamlanmalı, tarımsal sulamada damlama, yağmurlama gibi modern, tasarruflu basınçlı sulama sistemlerine geçilmelidir. Kıt olan suları verimli bir şekilde kullanmak ve kuraklık riskini azaltmak için önlemler alınmalıdır. Damlama ve yağmurlama gibi basınçlı sulama projelerine verilmekte olan hibeler artırılarak devam etmelidir."
CİHAN