Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, su zengini olmayan Türkiye'nin kaynaklarını çok titiz bir şekilde koruması gerektiğini belirterek, "Küresel ısınma nedeniyle öngörülen kuraklığa karşı tedbirler şimdiden alınmalıdır. Bu tedbirlerin başında muhakkak ki su tasarrufu gelmektedir." dedi.
Bayraktar, 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, kurak ve yarı kurak iklim kuşağında yer alan Türkiye için suyun her damlasının bilinçli şekilde kullanılmasının önemine dikkati çekti. Bayraktar, bir damlasının dahi israf edilmemesi gerektiğinin altını çizdi.
Türkiye'de 2007 ve 2008'de yaşanan şiddetli kuraklığın birçok üründe rekoltenin düşmesine neden olduğunu vurgulayan Bayraktar, "Önümüzdeki yıllarda kuraklık nedeniyle meydana gelebilecek zararı minimum seviyelere indirmek için şimdiden tedbirler almamız gerekmektedir. Alınması gereken tedbirlerin başında da muhakkak ki tasarruf gelmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Ülkede teknik ve ekonomik olarak sulanabilecek olan 8,5 milyon hektar alanının, 6,23 milyon hektarının sulamaya açıldığı bilgisini veren Bayraktar, Türkiye'nin kullanılabilir su potansiyelinin 112 milyar metreküp olduğunu, bunun yaklaşık 7 milyar metreküpünün içme, kullanma suyu olarak, 5 milyar metreküpünün sanayide, 32 milyar metreküpünün de tarımsal amaçlı olmak üzere 44 milyar metreküpünün kullanıldığını bildirdi.
"Özellikle kullanılan suyun çok büyük bölümünü oluşturan tarımsal sulamada tasarrufa gitmemiz, geleceğimize bırakacağımız en önemli mirastır." diyen Bayraktar, şunları kaydetti: "Yüzey sulama, sulama yöntemleri arasında en fazla su kaybı olan yöntemdir. Yüzey sulama yönteminde su kaybı yüzde 35 ile yüzde 60 arasında iken yağmurlama ve damla sulamada su kaybı yüzde 5 ile yüzde 25'e gerilemektedir. Yani modern sulama sistemleriyle yüzde 60'lara varan oranda su tasarrufu sağlanmaktadır.
Bu sebeple ülkemizde halen istenilen seviyeye gelemeyen ve önemli bir miktarda su tasarrufu sağlayan basınçlı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması için teşvik ve hibeler artırılarak üreticilerimiz için daha cazip hale getirilmeli ve modern sulama sistemleri yaygınlaştırmak amacıyla her türlü AR-GE çalışmalarına ağırlık verilmelidir. Ayrıca, tarımda suyun bilinçli kullanılması için çiftçilerimizin eğitilmesi şarttır."
Bayraktar, suyun kamu malı olduğu gerçeğinden hareketle korunması ve tasarrufuna azami riayet edilmesi için toplumun eğitimine önem verilmesi gerektiğini de vurguladı.
Şemsi Bayraktar, sanayileşmenin yoğun olduğu bölgelerde su kaynaklarının hızlı biçimde kirlendiğini, ayrıca kaçak su çekimi nedeniyle üreticilerin sağlıklı ve temiz su temininde sıkıntı çektiklerini belirtti. Ticari firmaların çayır ve meralarda bulunan su kaynaklarını yoğun biçimde kullanmaları sonucu söz konusu alanlarda kuruma tehlikesi ortaya çıktığına dikkat çeken Bayraktar, "Kirlilik kaynaklarının gerekli denetimlerle kontrol altına alınması ve kaçak su kullanımının önüne geçilmesi gerekmektedir. Su kaynaklarının tasarruflu kullanılmasının yanı sıra kirletilmemesi için de gerekli tedbirleri istisnasız almalı ve uygulamalıyız." dedi.
Bayraktar, Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), Konya Ovası Projesi (KOP), Doğu Anadolu Projesi (DAP) ve Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) gibi sulama, dere ıslahı, taşkın koruma ve drenaj yatırımlarını da içeren projelerin en kısa zamanda tamamlanmasının da büyük önem taşıdığını kaydetti. CİHAN