Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay ek binadaki salonda görülen duruşmada, eski Yargıtay Üyesi Ahmet Kiriş, dördüncü kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, sanık Kiriş’e zorunlu müdafi olarak atanan baro avukatı mazeret bildirmeksizin katılmadı. Ahmet Kiriş’in yakınları arasında bulunan bir avukatın bu duruşmada kendisine vekalet edebileceğini belirtmesi üzerine yakını avukat olarak yerini aldı.
Duruşmada söz verilen Kiriş, tanık ifadelerine karşı beyanda bulundu.
Tanık olarak dinlenen eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur’un, kendisiyle ilgili “cemaat mensuplarınca Yargıtaya üye seçilmek üzere önerilen isimler arasında yer aldığını ancak cemaatten olduğunu düşünmediğini” söylediğini aktaran Kiriş, eski HSYK Üyesi Kerim Tosun’un da kendisini “Süleymancı” olarak bildiğini dile getirdiğini belirtti.
Ahmet Kiriş, 17-25 Aralık sürecinden sonra Yargıtay üyesi olarak görev yaptığı dönemde, cemaat aleyhinde sık sık konuştuğunu, buna şu an görevde bulunan Yargıtay üyelerinin de şahit olduğunu ileri sürdü.
Görevde bulunduğu son dönemde kurban bağışını “Süleymancılar” olarak bilinen cemaate verdiğini, üniversite yıllarında “imamlık” yaptığını, İlim Yayma Cemiyeti yurdunda kaldığını iddia eden Kiriş, şu savunmayı yaptı:
“Hiçbir zaman bunlara boyun eğmedim, emir kulu olmadım, sempati duymaktan öteye gitmedim. Bir tane talimatla verilmiş kararım yok. Din ve devlet adına güzel işler yapıyorlar diye düşündüm ama bu kadar ileri gideceklerini düşünmemiştim. Cemaate karşı hep mesafemi korudum. Gençken sempati duydum ama olgunlaştıktan sonra, özellikle 17-25 Aralık sürecinden sonra antipati duydum.”
Mahkeme heyeti, sanığın tutuksuz yargılanmak üzere adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi.