Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve tutuklu polisler, açık görüş gününde yakınları ile görüştü. Emniyet müdürü Osman Özgür Açıkgöz'ün eşi Zeliha Özlem Açıkgöz polislerin tecrit edildiğini belirterek, "Diğer tarafta 250 metrekarelik koğuşlarda kalıyordu eşlerimiz burada çok daha küçük adeta tecrit edilircesine bırakılmışlar. 3 kişi yaklaşık 20 metrekarelik alanda yaşamaya başlamışlar. Alan olarak daralmış fiziki imkan olarak biraz daha farklı." dedi.
Özgür basına yönelik 14 Aralık operasyonu sonrası tutuklanan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve 17 Aralık yolsuzluk operasyonunda görev alan polisler, açık görüş gününde yakınları ile bir araya geldi. Polislere yönelik operasyon kapsamında tutuklanan eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Osman Özgür Açıkgöz'ün eşi Zeliha Özlem Açıkgöz, eşinin adeta tecrit edildiğini belirterek, "Cezaevimizin hangi tip olduğu belli değil üzerinde yazmıyor ancak F tipini andıran bir cezaevi anladığım kadarıyla. Koşulları çok farklıymış ilk defa bugün yüz yüze görüşme imkanı bulduk. Geçen kapalı görüşe geldiğimizde eksiklikler çok daha fazlaydı. Alelacele taşınma işlemleri gerçekleşmiş. Diğer tarafta 250 metrekarelik koğuşlarda kalıyordu eşlerimiz burada çok daha küçük adeta tecrit edilircesine bırakılmışlar. 3 kişi yaklaşık 20 metrekarelik alanda yaşamaya başlamışlar. Alan olarak daralmış fiziki imkan olarak biraz daha farklı. Koşullar ne kadar zor olursa olsun onlarda müthiş bir enerji görüyoruz biz. Alanlarını daraltmış olsalar da fiziki imkanlarını ellerinden almış olsalar da onları yıldıramayacaklar, bezdiremeyecekler." şeklinde konuştu.
Osman Özgür Açıkgöz'ün küçük kızı Zehra Açıkgöz ise, "Ben buradan bütün amcalarıma ve babama selam söylemek istiyorum. Onları seviyorum." diye konuştu.
HİJYENİK AÇIDAN MEMNUN DEĞİLLER
Emniyet Amiri Oğuzhan Ceylan'ın eşi Nehire Ceylan da ziyaretin ardından açıklamalarda bulundu. Cezaevi koşullarının hijyen açısından kötü olduğunu belirten Ceylan konuşmasını şöyle sürdürdü: "T tipiyle ilgili eşimin anlattıkları şöyle; banyo tuvalet mutfak bir arada. Bizim yaşam tarzımıza uymuyor. Bir tek terlik hakkı verdiler. Terliği tuvalette kullandığımızda içeride kullanmak istemedik. Tek terlik hakkımız var. İki tane havlu istedim ki havlularım vardı. Kullanılmasına izin verilmedi. Tek havlu hakkınız var dendi. Ben birini ayak birini yüzüm için kullanıyorum dedim. Bu konuda da hep sıkıntılar çıktı, tartışmak zorunda kaldım şeklinde söyledi. Hijyenik açıdan çok memnun değiller. Çünkü bizim yaşam tarzımıza uymuyor. Tuvalette kullandığı terliği malumunuz biz odada kullanamıyoruz. Böyle bir ilk zamanlar sıkıntı yaşadığını anlattı. Pek mahremiyet yok. Tuvalet banyo bir arada. Bunun sıkıntısını yaşadık. Küçük odalar. Niçin buraya alındıklarını bilmiyoruz. Üç kişi bir arada. Temizlik açısından sıkıntı yaşadıklarını söylediler."
Eşinin günlerce inşaat atıklarını temizlediğini belirten Ceylan, "Diğer taraftan niye alındıklarıyla ilgili herhangi bir açıklama yok. Malumunuz bizimkiler kendileri gidip teslim oldular. Kaçma şüphesi herhangi bir sıkıntı yok. Disiplinsizlik de yaşamadılar. Oradaki memurlarla iyi anlaştıklarını hiçbir sıkıntı yaşamadıklarını söylüyorlar. Ancak herkes kuralları uygulamak zorunda. Yeme içme konusunda kantinde ilk gittiğimiz hafta hiçbir şey yoktu. Dört beş gün çay bile içemedik. Televizyon buzdolabı imkanına ancak bir hafta sonra ulaşabildik. Yavaş yavaş düzen oturuyor. Keşke düzen oturduktan sonra bizimkileri oraya alsalardı. Çünkü günlerce inşaat pisliklerini temizlediklerini söylediler. Ancak on gün falan düzen oturabilmiş." şeklinde konuştu.
SIDKI KARACA: BABAM GÜNLERİNİ İBADETLE GEÇİRİYOR
Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın oğlu Sıdkı Karaca'da açık görüş gününde babasıyla görüştükten sonra açıklamalarda bulundu. Babasının moralinin iyi olduğunu ve günlerini ibadetle geçirdiğini vurgulayan Karaca, "Bu altıncı açık görüşümüz babamla. Her geçen gün morali daha da iyi. Burada kaldıkları yer fiziki anlamda şartları zor. Ona rağmen moral motivasyon olarak ben iyi görüyorum. Günlerini ibadetle geçirdiğini söyledi. Kitabı yazmaya devam ediyor. Kitap okumaya devam ediyor. İçeride çok büyük bir manevi atmosferin olduğunu söyledi. Kaldıkları yan koğuşlardan Kur'an seslerinin geliyor. Kendisi Kur'an okuyor. Manevi bir atmosfer var diyor. Babam titiz bir insandır. Geçirilen yerin inşaatı bitmemişti daha. Kendisi 2-3 gün temizlik yaptığını söyledi. İnşaatın bitmemesi ve temizlik yapılmaması da hijyen olarak ortamın iyi olmadığını gösteriyor." diye konuştu.
CİHAN