Türkiye'nin önde gelen tekstil firmalarından Sesli Tekstil'in sahibi ve Uşak Sanayi ve Ticaret Odası eski Başkanı Hazım Sesli, Uşak'ta yürütülen ‘sözde' paralel yapı soruşturması kapsamında 21 Ekim 2015'te tutuklandı.

İstanbul Organize ekipleri, Sesli'nin ev ve iş yerinde el konulan bilgisayar, CD, USB gibi dijital materyalleri incelemek için ‘delil torbalarına' yerleştirdi. Delil torbaları müşahitler ve polislerin huzurunda mühürlenerek önce İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne daha sonra Uşak'a gönderildi.

Uşak Cumhuriyet Savcılığı, soruşturma kapsamında Sesli'nin evinde el konan delillere ait torbaları avukatların huzurunda açmak için davette bulundu. Avukatların gelmesi ile birlikte deliller torbalardan çıkarılmaya ve tutanaklara geçirilmeye başladı. Ancak bu sırada avukatlar, iş adamı Sesli'nin evinde el konan dijital materyallere ait bir delil torbasının tutanaklardaki seri numarası ile İstanbul polisinin Uşak'a gönderdiği delil torbasındaki numaraların uyuşmadığını gördü.

Avukatlar bu duruma itiraz ederek konuyu soruşturma savcısına iletti. Soruşturma savcılığı ise Uşak Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne talimat vererek konunun araştırılmasını istedi. Uşak ve İstanbul Organize Şube arasında iletişim kuruldu. İstanbul Organize Şube, delil torbasında değişiklik yapıldığını kabul etti. Uşak Organize polisi, İstanbul polisinin bunu kabul ettiğini tutanaklara geçirdi.

Hazım Sesli'nin avukatı İlhan Aşkan, şöyle konuştu: “İstanbul polisi, delil torbasının değiştirildiğini kabul etti. Güya delil torbası zarar görmüş. O sebeble böyle bir değişiklik yapmışlar. Bu açıklama yasalara göre suçtur. Çünkü delil torbasının değiştirilmesinin usulü vardır. Polis aramaya gittiği yerde aldığı digital materyali delil torbasına koyar. Sonra ağzını mühürler. Bununla ilgili tutanak da hazirun tarafından imzalanır. Uşak Adliyesi'nde delil torbaları bizim huzurumuzda açıldı. İçinde iki tane dijital materyal olan delil torbası imzalı ve mühürlü değildi. Açıkça değiştirilmişti. Bu torbalardakiler yasak delil kapsamına girmiştir artık.”

Türk Ceza Kanunu'nun 281. maddesine göre gerçeğin meydana çıkmasını engellemek amacıyla, bir suçun delillerini yok eden, silen, gizleyen, değiştiren veya bozan kişi, altı aydan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılıyor. Bu suçun kamu görevlisi tarafından işlenmesi hâlinde, verilecek cezayı yarı oranında arttırıyor.

Özgür Düşünce