Fatma Yılmazer bu tip olayları önlemek için babası Yılmazer'in “Bu eylemleri önlemek için genel anlamda sistematik bir biçimde sürekli olarak çalışılması gerekir. Ancak bu şekilde böyle faaliyetler önlenebilir.” dediğini ifade etti.
Yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarında görev aldıkları için tutuklanarak cezaevine konan polisler, aileleri ile gecikmeli bayram görüşmesini bugün yaptı. Tutuklu Ali Fuat Yılmazer’in kızı Fatma Yılmazer, bugüne ertelenen bayram görüşmesinin ardından açıklamalarda bulundu. İçeridekilerin çok huzurlu olduğunu belirten Fatma Yılmazer, “O çok heyecanlıydı. Çok çok iyiler. Biz onlardan enerji alıp tekrar dışarı çıktık. Doğruluğun verdiği huzur vardı onlarda. İnanın burası onlarla çok huzurlu. Çok selamları var. Bizim bayramımız bugün bitti. Tabi bayramda babamızı görmemenin verdiği burukluk vardı ama onu görünce, o motivasyonla hepsi geçiyor. Onlar burada bize inanılmaz huzur veriyorlar. Harika bir Ramazan geçirmişler. Onun mutluluğu ile yaşıyorlar. Çok huzurlular, rahatlar tabi ki bu manevi olarak rahatlar. Görüşmemiz gayet güzel geçti.” diye konuştu.
Babasının Suruç'ta meydana gelen olaya çok üzüldüğü anlatan Fatma Yılmazer şunları dile getirdi: “Babam Suruç’taki olayın bir istihbarat zafiyeti olduğunu söyledi. ‘Ama koruyucu güvenlik önlemleri ile önlenecek bir eylem olmadığını’ söyledi. ‘Bu eylemleri önlemek için genel anlamda sistematik bir biçimde sürekli olarak çalışılması gereken bir istihbarat faaliyeti olduğunu ancak bu şekilde böyle faaliyetlerin önlenebileceğini’ söylüyor. Örneğin eylem alanına birkaç polis koyarak bu tür olayların önlenemeyeceğini. Tehdidi gözetici bir çalışma yapılması gerekiyor bu tür kanlı eylemleri önlemek için çalışmak gerekiyor." dedi.
Babası Ali Fuat Yılmazer’in çalışma döneminde bu tür olayların önlendiğine dikkat çeken Fatma Yılmazer, “Durum böyle olunca babamların etkin olduğu dönemleri düşününce onlar çok telaffuz edilen patlamaları, katliamları hep istihbarı çalışmalarla önlemişlerdir. Onların döneminde bu tarz faaliyetler bıçakla kesilir gibi kesilmiş. Yine o günlerde bir sürü üzerinde eylem planı bulunan militanlar, mühimmatlar, plastik patlayıcılar eylem yapılmadan yakalanmış. Asıl istihbarat faaliyeti demek bu demek. Canlı bomba patlatmadan sokakta yakalındı babamların döneminde. Babamın etkin olduğu dönem bunların örnekleri ile dolu. Ama bugün bakıyorsunuz istihbaratı devlet için yapan insanlar asılsız iftiralarla içeride. Suçsuz bir şekilde tutsak ediliyorlar. Türkiye’deki karanlık odaklar kendi kötü emellerini gerçekleştirmek için kendilerine alan açıyorlar. Şuanda bu zulüm uygulanarak bu yapılıyor.“ şeklinde konuştu.
Eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün’ün annesi Aysel Atayün ise görüşmenin ardından duygularını şu sözlerle anlattı: “Zaten 3 bayramdır buruk yaşıyoruz ama bu bayram daha buruk oldu. Sanki bana yapılan bir şey oldu. Çünkü benden başka iki oğlu içeride olan yok. Oğullarımın birini Pazartesi diğerini Çarşamba ve aynı saatte. Birisi Ankara’da birisi İstanbul’da. Oğlum bana hediye hazırlamış. Gösteriyim size ‘İki çocuk annesi’ diye. Çok şükür Allah’a iki Yusuf annesi. Allah selamet versin, başkalarına da merhamet versin. Bu bayramı bana böyle ayrı yerlerde yaşattılar onlara hakkımı helal etmiyorum. Görüyorsunuz ortalığı esas işlerin sahipleri içeride müdürlük polis memuruna kaldı. Olacağı olan bu. Bütün Türkiye’ye geçmiş olsun. Ölenlere rahmet, ailelerine sabır ve selamet diliyorum. Çünkü onların yaşadığı acıları ben iyi biliyorum. Üzgünüz bize bayramda dahi bayram görüşünü çok gören insanları Allah’a havale ediyorum. Bugün senesini doldurdu tam 22 Temmuz. Gururluyuz. Bu yaşadığımız şeylerle biz üzülsek de biz onların sonuna kadar arkasındayız.”
