Diyarbakır 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına 15'i tutuklu 18 gazeteci ve avukatları katıldı. Duruşmayı çok sayıda gazeteci, basın meslek örgütü, hukuk örgütü, Amsterdam Law Clinics üyesi avukatlar ile CHP ve YSP (Yeşil Sol Parti) milletvekilleri de izledi. Duruşma salonuna kadar kelepçeli olarak getirilen tutuklu gazetecilerin kelepçeleri salon girişinde çözüldü.
"Gazeteciliği savunacağız"
Haklarında hazırlanan iddianamenin mevcut siyasi atmosferden bağımsız bir iddianame olmadığını ifade eden Altan, kendilerine isnad edilen hiçbir suçlamanın dayanağı olmadığını savundu. Abdülhamid döneminden bugüne kadar basına uygulanan baskıları örnekleriyle anlatan Altan, "Madem gazetecilik yargılanıyor, biz de gazeteciliği savunacağız. Bize yapılan operasyon özel organizasyondu. Cezaevinde on ay boyunca neyle suçlandığımızı öğrenemedik. Halen tam olarak bilmiyoruz. Biz sadece gazetecilik yaptığımız için buradayız. 13 aydır hâkim yüzü görmeden cezaevindeyiz. Bu başlı başına bir zulümdür. Biz suçlu değil davacıyız. Biz adalet istiyoruz. Biz gazeteciliğin şerefinin davacısıyız" dedi.
"Bu davada gazetecilik yargılanıyor"
Gazeteci Zeysel Abidin Bulut da bağımsız gazetecilikten dolayı yargılandıklarını ifade ederek bunun yanında Kürt kimliğinin de yargılandığını bildiklerini söyledi. Kürt milletinin yıllardır zulüm gördüğünü ifade eden Bulut, "Birilerinin onların sesi olması gerekiyor. Kürt gazeteciler de bunu yaptıkları için baskı görüyor ve yargılanıyorlar" diye konuştu.
Savunmasında evrensel ilkelen kapsamında gazetecilik yaptıklarını söyleyen Xwebûn Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş ise bu davada Kürt gazeteciliğinin yargılandığını vurguladı. Ertaş, "Bu iddianame, Kürt gazeteciliğinin faaliyetlerini illegalize etme davasıdır" dedi.
"Kürt halkının sesi yargılanıyor"
Savunmasını Kürtçe yapan Mehmet Şahin, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra 26 yıllık öğretmenlik mesleğinin elinden alındığını belirterek daha sonra gazeteciliğe başladığını belirtti. Kürt gazetecilerin her zamanki gibi baskı altında olduğunu söyleyen Şahin, "Savcılık, Kürt gazeteciliğin tasfiyesi sorumluluğunu omuzlarına almıştır. Hukuk dışı yöntemlerle elde edilmiş kanıtlarla yapılan yargılamayı ve bu iddianameyi görmüş olmaktan utanıyorum" dedi.
Savunmaların ardından duruşmaya Çarşamba günü devam edilmek üzere ara verildi.