Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Orhan Turan, 14. Rekabet Kongresi’nde konuştu.
Düşük faiz politikasının amaçlarının tekrar ele alınmalısı gerektiğini vurgulayan Turan, şu açıklamayı yaptı:
“Politika faiz oranlarının düşürülmesine rağmen, diğer faiz oranlarıyla aradaki ilişki kopmuşsa, krediye erişimde sorunlar varsa, düşük faiz oranları ile yatırımlar finanse edilemiyorsa, üstelik enflasyon ve kurlardaki sorunlar devam ediyorsa düşük faiz politikası ile hangi ekonomik amaçlara nasıl ulaşılacağının bir kez daha ele alınmasına ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.”
‘ENFLASYON KAMBURUNUN ATILMASI GEREK’
“Bankacılarla birlikte iş dünyası da krediye erişemediğini söylüyor” diyen Turan, yatırımların yapılabilmesi için finansmanın sadece elverişli koşullarda olması değil, finansmana erişimin de gerekli olduğunun altını çizdi.
Enflasyon dinamiklerinin son 4-5 yıldır belirgin düzeyde bozulduğunu belirten Turan, ayrıca enflasyonla mücadelede para politikasının yanı sıra, mali politikalar ve sektörlere dönük yapısal politikalarla Türkiye ekonomisi üzerindeki “enflasyon kamburunun” atılması gerektiğini kaydetti.
‘BÜYÜME YAVAŞLIYOR, İHRACAT HIZ KESİYOR’
“Küreselde yaşanan sorunlar ve içerdeki hüküm süren makroekonomik istikrarsızlık ister istemez dikkatleri bugünü kurtarmaya getiriyor” diyen Turan, şöyle dedi:
“Küresel likiditenin azalması ve maliyetinin yükselmesi, ABD ve Çin’deki yavaşlama ve Avrupa’yı tehdit eden ekonomik daralma ülkemiz açısından da ekonomik ufku belirginsizleştiriyor.
Bu koşullar altında ihracat ve büyüme perspektiflerin zorlaşması, dış açığının finansmanının sıkıntıya düşmesi ihtimali de yükseliyor.
Nitekim büyüme göstergeleri yavaşlıyor, ihracat hız kesiyor, cari açık yükseliyor.
Ekimde ihracatın artışı yüzde 2, eğer altın ihracatını çıkarırsak eksi 3.”
YARGI BAĞIMSIZLIĞI, İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VURGUSU
Turan’ın konuşmasının satır başları şu şekilde:
* Ekonomideki öngörü ufkunun uzaması ve ülkenin geleceğine güven duyulması sadece ekonomik politikalar ile elde edilemez.
* İş, bireysel ve toplumsal yaşamın tüm alanlarında güvenilir ve kapsayıcı kurumları ve kuralları hayata geçirmeden, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, ifade özgürlüğü, kuvvetler ayrılığı, denetleyici ve düzenleyici kurumların özerkliği gibi alanlarda ilerleme sağlamadan, ekonomimizi yeşil ve dijital dönüşüme hazırlayarak adımları rahatlıkla atabileceğiniz bir zemin olmayacaktır.
‘ADİL VE SAYGIN BİR TÜRKİYE YARATMAK İÇİN…’
* Tüm bunlara rağmen ekonomimizin geçmisten gelen yapısal sorunlarını çözebilir, bugün karşı karşıya kalınan konjonktürden kaynaklanan ilave zorlukların üstesinden gelebiliriz.
* Önümüzdeki dönem hepimizin daha müreffeh yaşayacağı, adil, çevreci ve saygın bir Türkiye yaratmak için yeni bir anlayışla geleceği inşa raporumuzda vurguladığımız gibi; insan, bilim ve kurumların önemine dikkat çekiyorum.
* Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını inşa ederken insanımızın yetkinliklerini geliştirmek, bilimsel gelişmelere ayak uydurmak ve ekonomiden demokrasiye tüm alanlarda güvenilir ve kapsayıcı kurum ve kuralları hayata geçirmek öncelik olmalı.