Bir de IŞİD saflarında savaşmış cihatçılar var ki, bu kişilerin Türkiye'ye nasıl dönecekleri, kabul edilip edilmeyecekleri, güvenlik için bir tehdit olup olmadıkları tartışılıyor.
The Economist Dergisi ise, "Türkiye, IS savaşçıları ile nasıl başa çıkıyor" başlıklı haberinde, IŞİD saflarında savaşan ve Türkiye'ye geri dönen kişilere ulaştı.
Haberde bir aile üzerinden IŞİD'e katılma ve sonraki süreç anlatılıyor:
"Süheyla o günü çok net hatırlıyor. Oğlunu yemeğe çağırdığında ne o ne de dört kız kardeşi ortalarda yoktu. Süheyla ve kocası Lütfü durumu anlayarak karakola koştular ve çocuklarının bulunmasını istediler.
2015 yılı sonunda oğulları ve dört kızları IŞİD'e katılmıştı. Şimdi, üç kızları Bağdat'ta demir parmaklıklar ardında. Dördüncüsü, bir çocuk doğurduktan iki ay sonra cezaevinde öldü. Oğulları Yasin'den ise haber yok.
Süheyla ve Lütfü, Irak'tan getirilen bir ve iki yaşındaki torunları ile kavuştu.
Gözyaşları içindeki Süheyla'ya göre çocukları samimi Müslümandı ve bağnaz değillerdir. O ve eşi, çocuklarının nerede ve nasıl radikalleştirildiklerini bilmiyor. Ancak kızları başörtülerini siyah peçe ile değiştirmiş, oğlu da sakal bırakmıştı.
Savaş başladığından bu yana 2 bin Türk'ün IŞİD saflarına katıldığı söyleniyor. Savaşta yüzlercesi öldü. Kimileri ülke içinde bombalı saldırı düzenledi. 2015-2017 yılları arasındaki saldırılarda ülke genelinde 300 kişi bu saldırılarda hayatını kaybetti.
Verilere göre, 500 Türkiyeli 700 de yabancı IŞİD savaşçısı Türkiye cezaevlerinde.
Bazı savaşçılar, IŞİD çöktükten sonra Türkiye'ye sızdı. Türkiye şimdilerde, Suriye ve Irak'tan dönen ve dönme planları yapan bu militanların üstesinden gelmek durumunda, hem içeride hem de dışarıda.
Geç de olsa, Türkiye önleme ve rehabilitasyona odaklandı. Hükümet, Türk ve göçmen çocukları için seminerler düzenliyor ve onları propagandaya karşı aşılıyor.