"Türkiye Avrupa'nın plastik çöplüğü değil."
Bu eleştiri, Türkiye'de son zamanlarda sık sık duyuluyor. Nedeni ise Türkiye'ye Avrupa'dan her yıl binlerce ton plastik atık ithal edilmesi. Avrupa İstatistik Kurumu (Eurostat) verilerine göre Türkiye 2019'da 580 bin ton, 2020'de 660 bin ton, 2021'de 580 bin ton Avrupa'dan atık ithal etti. Bu rakamlar Avrupa'nın atık ihracatının yaklaşık yüzde 30'larına denk geliyor.
DW'nin haberine göre, Türkiye, atık ithalatında üç yıldır üst üste birinci sırada yer alırken geri dönüşüm konusunda ise Avrupa'da son sıralarda. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) rakamlarına göre Türkiye'nin geri dönüşüm oranı sadece yüzde 12.
Peki Türkiye geri dönüşümde geride olmasına rağmen neden bu kadar çok atık ithal ediyor?
Türkiye neden plastik atık ithal etmeye başladı?
"Kalitesiz ürün" imajından kurtulmak isteyen Çin, atıkların kontrolünü tam olarak sağlayamıyor, ayrıca merdivenaltı üretimlerle çevre kirliliği oluşuyordu. Nihayetinde getirilen yasaklar 2018'de uygulamaya konuldu.
Atıklar daha sonra Hindistan ve Endonezya gibi diğer Asya ülkelerine kaydı. Ancak bu ülkeler de bir süre sonra plastik atık ithalatına yasaklar koydu. Sonrasında ise atıklar büyük oranda Türkiye ve Vietnam gibi ülkelere gönderilmeye başlandı.
Ucuz hammadde temin edilmesi
Sayıştay'ın Ocak 2022 tarihli Plastik Atık Yönetimi raporuna göre Türkiye'nin son yıllardaki plastik atık ithalatındaki artış trendi de lisanslı atık işleme tesislerinin sayısındaki artış ve ucuz hammadde temin etme imkânının ortaya çıkmasından kaynaklanıyor.
Türkiye, plastik hammaddesinde dışa bağımlı. Çukurova Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sedat Gündoğdu’nun verdiği bilgilere göre, Türkiye her yıl 8 milyon ton plastik hammaddesi ithal ediyor. Bu oranın yüzde 9'u ise artık ithal edilen atıklarla karşılanıyor.
Çöpler Türkiye'de kaynağından ayrıştırılmıyor
"Kağıt, cam, plastik, organik atıklar birlikte atılıyor. Sonradan ayrıştırılan plastiğin içinde de yüzde 30'lara varan fireler veriliyor. Yani sadece geri dönüşebilir plastik olmuyor bu atıkların içinde. Geri dönüşemeyen ambalaj atıkları gibi plastikler de oluyor. Bunları tek tek insan gücüyle ayrıştırmak gerekiyor. Bu da çok maliyetli. O yüzden kaynağından ayrışarak Türkiye'ye ithal edilen plastikler daha değerli geri dönüşümcüler için."
Çok sayıda Avrupa ülkesinde çöpler çoğunlukla kaynağından ayrıştırılıyor. Atıklar çöp kutusuna giderken plastik, cam ve kağıt olarak ayrılıyor. Türkiye'de ise kaynağından ayrıştırma işi belediyelere bırakılmış durumda. Belediyeler de çöp ayrıştırma işlemine yeterli kaynak ayırmıyor. Doç. Dr. Gündoğdu’ya göre, belediyelerin kaynağından ayrıştırmaya ayırdığı bütçe sadece yüzde 2. Gündoğdu bunun nedenini şöyle yanıtlıyor:
"Çöp altyapısına yatırım yapmak görünür değil. Bunun yerine asfalta yatırım yapmak daha görünür. Bu konuda sorun ulusal bir sistemin olmaması. Belediyeler bağımsız hareket ediyor. Kimi yapıyor, kimi yapmıyor."
Bu yüzden Türkiye'ye Avrupa ülkelerinden gelen gelen atıklar hammaddeye dönüştürmesi daha kolay olduğu için "değerli" bulunuyor.
Greenpeace'in açıkladığı verilere göre Türkiye, 2019 ve 2020 yıllarında sırasıyla en fazla İngiltere'den (yaklaşık 360 bin ton), ikinci sıra Belçika'dan (yaklaşık 220 bin ton), üçüncü sırada Almanya'dan (yaklaşık 200 bin ton), dördüncü sırada İtalya'dan (yaklaşık 100 bin ton), beşinci sırada ise Hollanda'dan (yaklaşık 80 bin ton) plastik atık ithal etti.
İthal atıkların tamamı dönüştürülüyor mu?
Ancak Türkiye'ye gelen atıkların tamamı geri dönüşemiyor.
Normalde yasa gereği bu atıkların yüzde 99’unun geri dönüşmesi gerekiyor. Geri dönüşüm konusunda çalışmalar yapan akademisyen Doç. Dr. Gündoğdu’ya göre, gerçekler yasalarla pek örtüşmüyor: İthal edilen plastik atıkların geri dönüştürülemeyen kısımları yakmaya gönderiliyor, bir kısmı da ormanların arasında gömülmüş ya da gelişigüzel sağa sola atılmış atılmış olarak karşımıza çıkıyor.
Ne kadarının bu şekilde yakılıp ya da atıldığı ise tam olarak bilinmiyor.
Atılan plastik atıklar ıskartaya çıkanlar
Öte yandan yasak gevşetilirken atıkların geri dönüşebilirlik oranına yüzde 99 olma şartı getirildi. Ayrıca geri dönüşüm şirketlerine kota, toplam kapasitenin yüzde 50'sine de ithal plastikten, yüzde 50'sine de yerli atıktan dönüştürme koşulu konuldu.
Prof. Mustafa Öztürk, yakılan ya da ormana ve boş araziye atılarak, gömülerek "vahşi depolanan" ithal plastiklerin ıskartaya çıkan kirli plastikler, geri dönüştürülemeyen ambalaj atığı gibi plastikler olduğunu belirtiyor. Prof. Öztürk, "İnceleme yaptım. Bu atıkların yüzde 80'i ıskarta malzeme. İthal ettikleri plastiği çöpe atmak geri dönüşüm tesislerinin de işine gelmez. Bundan para kazanıyorlar. Ancak ıskartaya çıkan ve vahşi depolanan kısım da önemli bir hacimde" diyor.
Veriler açıklanmıyor
Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, bu soruların muhataplarının "verileri toplayıp açıklamayan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, bilgi edinme kapsamında verileri açıklamayan geri dönüşüm şirketleri ve bu konularda hiçbir istatistik açıklamayan TÜİK" olduğunu belirtiyor.
Prof. Dr. Gündoğdu'ya göre dillendirilen "sıfır atık" vizyonu ise yanlış anlamlandırılıyor:
"Sıfır atık vizyonu atığın sıfırlanması değil, atıkların kaynağından ayrıştırılması demektir. Atık demektir. Türkiye’de şu anda sadece poşetler ücretli satılıyor. Onun dışında cam şişeler için bir makine getirildi. O da pilot olarak Çevre Bakanlığı’nın binasında deneme aşamasında. Başka da bir uygulama yok."
Atık ithalatı yasaklanmalı
Greenpeace Biyoçeşitlilik Proje Sorumlusu Nihan Temiz de "Türkiye'nin sıfır atık vizyonu var ancak atık ithalatı olduğu sürece bunu başarmak mümkün değil" diyor. Temiz'e göre, sıfır atık ithalatı eylem planı hazırlanmalı ve yıl yıl atıkların nasıl ithal edileceği ile ilgili bir hedef koyulmalı. Sonunda da atık ithalatı sıfırlanmalı.
Türkiye'deki geri dönüşüm merkezlerinde Prof. Dr. Mustafa Öztürk'ün tahminlerine göre 1 milyon tondan fazla plastik atık geri dönüştürülüyor.
Ancak bu yapılırken Türkiye'nin suyu, havası, toprağı en önemlisi de insanı kirleniyor. "Bu tesislerde çalışan insanların ciğerlerinden mikroplastikler birikiyor" diyen Öztürk de bir an önce plastik atık ithalatından vazgeçilmesi konusunda da uyarıda bulunuyor.