Borsanın yüzde 10'unun Katarlılara satılmasının yankıları sürerken, gözlerden kaçırılan pek çok benzer anlaşma var. Fatih Altaylı 'Kime değil niye' başlıklı yazısında, Katarlılara satılan varlıklara ve doğal zenginliklere dikkat çekerek, bazı soruları gündeme getirdi. Yazının ilgili bölümü şöyle:
Memleketimdeki pek çok şeyin peyderpey Katar’a satılması üzerine hele hele bir de Türkiye’nin gelecek açısından en stratejik varlıklarından biri olan “sularının” işletme hakkının Katar’a verilmesine oluşan tepkilere çok manalı bir yanıt veriliyor: “Katar’a değil de Amerika’ya satılsaydı ses çıkarmazdınız.”
Buna özne üzerinden hedef saptırma denebilir ancak. Buradaki asıl soru “Katar” değil. Kafaları meşgul eden ilk soru “Niye” sorusu. Katar’a veya başkasına, Türkiye’nin bu varlıklarını “Niye satıyorsunuz?” “Türkiye’nin suları satılır mı?” sorusu ise bir diğer soru. İster Katar’a, ister Katmaz’a. Bir memleket suyunun işletmesini niye yabancılara devreder!
Bizden ya da sizden daha akıllı oldukları ve bizden daha doğrusu sizden daha iyi işletecekleri için mi? Niye? Katar’da para çok ve yatırım yapmak istiyor diyelim.
“Niye” Türkiye’de sıfırdan yepyeni bir yatırım yapmıyor, niye istihdama katkıda bulunmuyor, niye Türkiye’nin üretimini arttıracak, istihdamına katkı sağlayacak yepyeni bir yatırım yapmıyor da, sürekli hep varolan, Türk insanının kaynakları ile yaratılmış hazırları alıyor? Gerçekten niye? Ve tabii herkesin aklındaki soru? “Niye hep Katar? Dünyada başka ülke mi yok da her şeyimizi bu Katar’a satıyoruz.” Bu “Niye”nin cevabı da bilinmiyor.
Türkiye’nin suları nasıl satılır diye soranlara bir müjdem var. Yakında yepyeni bir soru sormaya başlayabilirsiniz? “Türkiye’nin tarımı nasıl satılır?” sorusunu. Şaka yapmıyorum, gülmeyin! Bir süreden beri Tarım Bakanlığı’nda yürütülen bir çalışma var. Türk tarımını holdingleştirme çalışması.
...Türkiye’de planlananın en olduğunu tam olarak bilmem mümkün değil çünkü bu çalışmalar oldukça kapalı bir biçimde yürütülüyor ama Türkiye’de de tarımsal üretim, kamunun tarımdaki yatırımları ve kontrol mekanizmaları bir holding çatısı altında birleştirilmek isteniyor. Bunun adı bile konulmuş: Semerat Holding.