Nükleer Güç Santrallarının Kurulması ve İşletilmesi İle
Enerji Satışına İlişkin Kanunun yasalaşmasının ardından ülkenin
toryum ve
uranyum rezervlerinin yeniden tespiti önem kazanırken, bu kapsamda
Türkiye'nin ''radyoaktif anomali (emare)
haritası'' çıkarılacak.
Maden Tetkik Arama (MTA) ve Türkiye
Atom Enerjisi Kurumu (
TAEK) işbirliğiyle radyoaktif ham madde kaynaklarını yeniden
arama projeleri devam ederken, Türkiye'nin radyoaktif verileri de karadan ve havadan yapılacak detaylı aramalar sonrası hazırlanacak harita ile tespit edilecek.
Harita özellikle yeni uranyum ve toryum rezervlerinin öğrenilmesinde önem taşırken, rezervlerin
ekonomikliği de yapılacak çalışmalar sonrasında belli olacak. Harita ile
halk sağlığı için
radyasyon değeri yüksek bölgeler de tespit edilecek. Buna göre, daha önce bilinmeyen ve radyasyon değerleri yüksek olan bölgelerden de yerleşimlerin uzaklaştırılması sağlanacak.
Radyoaktif anomali haritası, Türkiye'nin tüm maden potansiyelinin tespiti amacıyla hazırlanacak geniş kapsamlı haritanın da bir parçasını oluşturacak.
-DÜNYANIN SAYILI TORYUM YATAĞI TÜRKİYE'DE-
Nükleer santrallerde ağırlıklı olarak uranyum kullanılırken, ''sırasını bekleyen''
nükleer enerjisi ham maddesi toryum ile ilgili
Ar-Ge çalışmaları devam ediyor.
Dünyada sadece toryum için işletilen bir
yatak bulunmuyor. Toryum ancak nadir
toprak elementleri üretiminden yan
ürün olarak elde ediliyor.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansına bildirilmiş kilogramı 80 dolara kadar mal edilebilen toryum rezervini bildiren ülkeler
Arjantin,
Avustralya,
Güney Afrika Cumhuriyeti,
Kanada,
Mısır,
Norveç,
Tayland ve Türkiye'den oluşuyor. Bu ülkelerin görünür toryum rezervleri 675 bin 770 ton iken, bunun 380 bin tonu Türkiye'de bulunuyor.
Fakat, günümüz teknolojileri ile toryumun yaygın kullanımı olmadığından, rezervler potansiyel olarak bekliyor. Türkiye'de
Eskişehir-Sivrihisar-Kızılcaören yatağı, dünyanın sayılı toryum yataklarından biri konumunda bulunuyor.
Toryum günümüzde gaz fitilleri yapımında,
elektronik tüplerde, tıpta,
kimya endüstrisinde, özel optik camların üretiminde ve dişçilikte kullanılıyor.
-URANYUM REZERVİMİZ-
Nükleer
yakıt çevrimi giderlerinde yüzde 40 dolayında ağırlığı olan en büyük bileşen uranyum üretiminde ise Avustralya, Kanada ve ABD başta geliyor.
Dünya nükleer enerji kapasitesinin 2010 yılına kadar sürekli artacağı öngörüldüğünden, buna bağlı olarak uranyum tüketiminin de artması bekleniyor.
Türkiye'de uranyum aramak için çalışmalar 1960'lı yıllarda başlatılırken, MTA'nın yaptığı aramalara göre,
Salihli-Köprübaşı,
Yozgat-
Sorgun,
Uşak-Fakılı, Aydın-Demirtepe ve Küçükavdar sahalarında ekonomik olabilecek 9 bin 129 ton uranyum ve diğer bölgelerde çok sayıda uranyum anomalisi bulunuyor.
AA