Türkiye'yi 2023'ün ilk aylarından başlayarak altılı masanın alacağı kararlar, anayasa değişikliği oylaması, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili yargı süreci, HDP'nin kapatılması davası, seçim süreci ve sonrası gibi çok sayıda kritik gelişme bekliyor.
Yeni yılla beraber altılı masa hızlanacak
Altılı masanın yeni yıldaki ilk toplantısı 5 Ocak'ta Gelecek Partisi'nin ev sahipliğinde yapılacak. Yeni yılın ilk aylarıyla beraber altılı masanın gerek ortak adayın belirlenmesi gerekse diğer kritik konulara dair alacağı kararlar için zaman artık daha hızlı işleyecek. Kamuoyunun aylardır ortak adayını belirlemesi için yaptığı baskıya karşı direnen altılı masanın yılın ilk ayları ile birlikte artık bir karar alması bekleniyor. Bu kararın Şubat ayına kadar uzaması ihtimal dahilinde.
Şu ana kadar ortak aday olarak ön plana çıkan isimlerden en önemlisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu. İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye başkanları da bazı anketlerde öne çıkan isimler arasında yer alıyor. Ancak İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki yargı sürecinin devam etmesi ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'a HDP seçmenlerinin oy vermeyeceğin öngörülmesi iki adayın en büyük handikapları.
Altılı masanın partilerin 72 başlık altındaki görüş ve politikalarının bir havuzda harmanlandığı ortak hükümet programı ve seçim beyannamesinin de yılın ilk aylarında hazır olması bekleniyor.
Bu arada altılı masanın en önemli vaadi arasında yer alan güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişin yol haritası üzerinde de çalışmalar sürüyor ve bu haritanın da yeni yılda kamuoyu ile paylaşılması bekleniyor.
İmamoğlu ile ilgili süreç nasıl ilerleyecek?
Bu arada 2023 yılında İmamoğlu'na verilen hapis cezası ve getirilmesi söz konusu olan siyasi yasak da konuşulmaya devam edilecek.
Cezaya ilişkin istinaf ve Yargıtay süreçlerinin ne zaman tamamlanacağının net olarak tahmin edilememesi ortak adaya ilişkin denklemleri etkilerken, altılı masa üyeleri arasında bu konunun zaman zaman gündeme gelmesine neden olabilir.
Bu arada, İmamoğlu ile ilgili bir başka süreç daha işliyor. Bu kapsamda İçişleri Bakanlığı müfettişleri İmamoğlu'nun, "terörle irtibatlı ve iltisaklı kişileri belediyede işe aldığı" iddiasıyla hazırladıkları raporu tamamlayıp savcılığa teslim etmesiyle ilgili gelişmeler yeni yılda da gündemde olacak.
İçişleri Bakanlığı'nın yargıdaki bu süreçlerin tamamlanmasını beklemeden İmamoğlu'nu görevden alıp alamayacağı ya da yerine kayyum atayıp atamayacağı ve tüm bunlarla ilgili yasal süreç yine gündemin en önemli başlıklarından birisi olacak.
Anayasa değişikliği teklifi ve referandum ihtimali
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü ile ilgili yasa teklifini gündeme getirmesinin ardından Cumhur İttifakı'nın Meclis'e sunduğu anayasa değişikliği teklifi yılın ilk iki ayında gündemdeki önemli konulardan birisi olacak.
Teklifle ilgili yılın ilk haftalarında AKP'nin muhalefet partilerini ziyaret etmesi beklenirken, Ocak ayı sonlarında da komisyon görüşmelerinin başlaması öngörülüyor. Başörtüsü konusunun yanı sıra "ailenin korunması" başlığı altında eşcinsel evliliklerin engellenmesi ile ilgili düzenlemenin de yer aldığı anayasa değişikliğine ilişkin Genel Kurul'daki oylama ise görüşmelerin takvimine bağlı olarak Şubat ayında yapılabilir.
Bu konu hem altılı masayı hem de HDP'yi seçmenine karşı sıkıntıya sokan bir mevzu olarak yılın ilk haftalarından itibaren tartışılmaya devam edilecek. İYİ Parti ve HDP'nin, hatta belki CHP'nin başörtüsü ile ilgili maddeye "evet" demesinin de söz konusu olabileceği bir denklem ortaya çıkabilir.
Konuyla ilgili altılı masada bu konuda bir eşgüdüm sağlanması çabaları da yılın ilk zamanları siyasi partileri meşgul edecek. Bu nedenle komisyon görüşmelerinin hararetli geçmesi ve düzenlemelerde bazı değişiklikler yapılması da gündem gelebilir.
Anayasa değişikliği teklifinin TBMM'de kaç milletvekili tarafından destekleneceği ise çok önemli olacak. Oy kullanamayan TBMM Başkanı Mustafa Şentop haricinde Cumhur İttifakı'nın Meclis'te toplam 334 sandalyesi bulunuyor. Referanduma gidilebilmesi için 360 milletvekili gerekiyor ve bu sayıya ulaşmak için muhalefetten herhangi bir partinin teklife "evet" demesi ya da AKP'nin teklife "evet" diyecek en az 26 milletvekili bulması gerekiyor. AKP ile MHP'nin 400 milletvekilini bulabilmesi durumunda ise referanduma gerek kalmadan anayasa değişikliği geçebiliyor.
Siyaset kulislerinde anketlerdeki durumuna bakarak AKP'nin başörtüsü ve eşcinsel evliliklerin yasaklanmasını içeren bu anayasa paketi için referanduma gitmek isteyebileceği ve Macaristan'da Viktor Orban'ın yaptığı şekilde seçimde üçüncü bir sandık koyarak istediği sonucu almaya çalışabileceği de konuşuluyor.
Yeni yılın ilk ayından itibaren seçime kadarki dönemde en çok konuşulan konulardan birisi de HDP ile ilgili açılan kapatma davası olacak.
Sürece ilişkin ilk önemli tarih 10 Ocak. Anayasa Mahkemesi (AYM), 10 Ocak 2023'teki toplantının gündemine HDP'nin kapatılması istemiyle açılan davayı aldı ve o gün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin AYM'ye gelerek sözlü açıklama yapacak. Şahin'in açıklamasının ardından belirlenecek günde ise HDP sözlü savunmasını verecek.
Başsavcı Şahin'in sözlü açıklaması ve HDP'nin sözlü savunmasının ardından davaya ilişkin bilgi ve belgeleri toplayacak olan AYM raportörü esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Raporun, Yüksek Mahkeme üyelerine dağıtılması sonrası mahkeme başkanı toplantı için bir gün belirleyecek, üyeler belirlenen günde bir araya gelerek kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacak.
HDP ile ilgili alınacak karar, seçimde anahtar rolde olması açısından büyük önem taşıyor. Siyaset kulislerde her ne kadar doğrudan bir ilişkisi olmasa da Ekrem İmamoğlu'na verilen hapis cezasının ardından HDP'nin kapatılmasına yönelik ihtimalin daha yükseldiği konuşuluyor.
Parti yetkilileri ise kapatma davası açıldıktan sonra çeşitli kereler yaptıkları açıklamalarda her ihtimale karşı hazırlıklı olduklarını belirterek, seçmenlerine olan güvenlerini yineliyor.
Bu kapsamda HDP'nin kapatılması durumunda ne yapacağı ve seçmenlerine seçimde hangi adayı işaret edeceği de çokça konuşulacak konulardan birisi olacak.
Seçim ne zaman yapılacak?
Yeni yılın ilk aylarından itibaren normalde 2023 Haziran ayında yapılması gereken ancak Cumhur İttifakı üyelerinin de dahil olduğu pek çok siyasetçinin erkene çekilmesine kesin gözle baktığı seçimin tam olarak ne zaman yapılacağı yine en çok konuşulan konulardan birisi olacak.
Haziran ayının Hac mevsimi olması ve aynı zamanda üniversite sınavları ile çakışmasının yanı sıra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın üçüncü kez cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili iddialar nedeniyle seçimin Mayıs ayında yapılması yüksek olasılıklardan birisi olarak görülüyor.
Erdoğan'ın adaylığı
Bu kapsamda bazı çevrelerde dillendirilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 'ın aday olmasının resmen mümkün olmadığı yönündeki görüşler de yine tartışmaya açılabilir.
Bazı anayasa hukukçuları ve muhalefet üyeleri Erdoğan'ın üçüncü kez cumhurbaşkanlığına aday olamayacağını savunurken, iktidar Erdoğan'ın 2014'te eski sistemle, 2018'de ise yeni sistemle cumhurbaşkanı seçildiğini ve dolayısıyla 2023 seçiminin Erdoğan'ın ikinci adaylığı olduğunu belirterek ortada bir hukuki aykırılık olmadığını söylüyor.
Seçim: Türkiye için kader anı
Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimi daha erken bir tarihe alınmaması durumunda 18 Haziran 2023 Pazar günü gerçekleştirilecek.
Oy verme gününden 60 gün önce yani 19 Nisan 2023'te Yüksek Seçim Kurulu seçim takvimini açıklayacak ve seçim süreci resmen başlayacak.
Cumhurbaşkanı seçiminde adayların seçilebilmek için en az yüzde 50 + 1 oyu alması gerekecek. İlk turda eğer hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamazsa, ilk turda en çok oy alan iki aday arasında 15 gün sonra ikinci tur yapılacak ve burada geçerli oyların çoğunluğunu alan aday cumhurbaşkanı seçilecek.
Bu arada Cumhur İttifakı'nın seçim yasasında yaptığı ve 7 Nisan 2023 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiş olacak olan yeni seçim yasası da ilk kez bu seçimde uygulanmış olacak.
Seçim sonrası senaryoları
2023 yılının ilk altı ayı seçim öncesi gelişmelerle geçerken, yılın kalan yarısına ise seçim sonrasındaki yeni durum damgasını vuracak.
Seçim sonrası için farklı senaryolar mevcut. Cumhur İttifakı'nın hem cumhurbaşkanlığı seçimini hem de parlamentoda çoğunluğu kazanması durumunda Erdoğan bazı çevrelerce "tek adam yönetimi" ya da "seçimli otokrasi" olarak adlandırılan yönetimini 5 yıl daha devam ettirecek.
Cumhur İttifakı'nın cumhurbaşkanlığı seçimini kazanıp, parlamentoda çoğunluğu kaybetmesi durumunda gerek yürütmede gerekse yasama sürecinde eli eskisi gibi rahat olmayacak. Bu durumda Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini daha sık kullanabileceği yorumları yapılırken, buna karşılık muhalefetin de çoğunluğu sağlayabildiği konular için yasa yaparak kararnamelerin önünü kesebileceği belirtiliyor.
Bir başka seçim sonucu senaryosuna göre muhalefetin cumhurbaşkanlığını ve parlamentoda çoğunluğu kazanması durumunda ise Türkiye son 20 yılın ardından yeni bir sayfa açacak. Çünkü bu durumda gerek yeniden inşa ya da restorasyon süreci gerekse altılı masanın vaatleri arasında bulunan güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüş ile ilgili adımların atılması bekleniyor. Bu senaryo gerçekleşirse 2023 yılının ilk yarısının hareketli günlerinin benzerinin hatta belki daha hızlısının ikinci altı ayda yaşanması muhtemel.