Uluslararası Finans Enstitüsü'nün (IIF) “Küresel Borç İzleme Raporu”na göre, yılın ilk çeyreğinde küresel borçlar 1.7 trilyon dolar azalarak 289 trilyon dolara geriledi. Bununla birlikte, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu gelişmekte olan ülkelerin (GOÜ) toplam borcu 2019'un sonundan bu yana 11 trilyon dolar artarak 86 trilyon dolara (gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 246'sı) ulaştı.
artigercek.com'da yer alan habere göre gelişen ülkeler arasında dövize olan bağımlılık en fazla Türkiye ve Şili'de arttı. Türkiye'de 2020 ilk çeyrekte % 144.3 olan toplam borcun milli gelire oranı ise 2021'in ilk çeyreğinde yüzde 163.4 oldu. TÜİK tarafından 717 milyar dolar olarak açıklanan 2020 yılı milli gelirine göre hesaplandığında Türkiye'nin toplam borcu dolar cinsinden 1 trilyon 171.5 milyar dolara ulaştı. Bu borcun yüzde 87.2'sini döviz cinsi borçlar oluşturdu.
İKLİM KIRILGANLIĞI MALİYETLERİ ARTIRIR
İklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı duyarlılığı yüksek olan gelişen ülkelerin borçlanma maliyetlerinin de artabileceğine değinilen IIF raporunda, “İklim değişkenliğine karşı kırılganlık yüzde 10 arttığında gelişmekte olan hükümetlerin borçlanma maliyeti ortalamada yüzde 1 artıyor” denildi.
Rapora göre Türkiye'de ise ortalamanın üzerinde bir maliyete yol açıyor. Arjantin, Nijerya, Mısır ve Pakistan ile birlikte Türkiye; iklim değişikliğine karşı kırılganlığı en yüksek, direnci ise en düşük olan gelişmekte olan ülkeler arasında başı çekiyor. Rapora göre, karbon emisyonunu azaltma konusundaki başarısızlık yatırımcıların gelişmekte olan varlıklara yönelik iştahını da azaltıyor.