MHP lideri Bahçeli henüz Saray ittifakının bir parçası olmadığı dönemde şimdinin AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı sert sözlerle eleştiriyordu.

Bahçeli, 23 Kasım 2013'te Antalya'da yaptığı konuşmada dönemin başbakanı Erdoğan'a seslenerek, "Türkiye’de kamplaşma yaygınlaşmış, gerilim stratejisi takip ediliyor. Her kesim birbirine düşürülmek isteniyor. Bu gerilim stratejisinde bir diktatör doğuyor. Bu diktatör de ülkeyi tek başına yönetmeye talip olduğunu söylüyor. Kim ne derse desin hiçbirisine aldırış etmiyor" demişti.

25 Şubat 2014'te Bilecik'te seçim ziyaretleri kapsamında konuşan Bahçeli, yine Erdoğan'ın kendisini diktatörlüğe doğru götürdüğünü söylemişti. Bahçeli, şöyle demişti:

"Sayın Başbakan, güç alanı genişledikçe, kendisini otoriterliğe ve diktatörlüğe doğru götürüyor. Kaddafi'nin durumu belli, Mübarek'in durumu belli, Saddam belli, Esed'in ne olacağı belli değil. Tunus'ta Bin Ali'nin hali belli, ülkesini terk etmek durumunda kaldı. Bu kadar sosyal kargaşa içerisinde Türkiye'nin ayakta durmasında yarar var. Ama bunu fark etmeleri lazım. Bu görev de AK Parti'ye oy vermiş kardeşlerimize düşüyor. Sayın Başbakanı uyarmak lazım. Üç tane danışmanı ile iki tane yakının eline bırakmayalım. Türkiye'yi bunların ne yapmak istedikleri anlaşılmayan bir durumdan uzaklaştırmak lazım."

Yine 2014 yılı 2 Mart'ında Balıkesir'in Edremit ilçesinde halka seslenen Bahçeli, Erdoğan'a ithafen, "Ben yasamada varım, ben benim, tek adamım, Orda Doğu’da padişah ve sultanım, Türkiye’de ise neredeyse diktatör olmaya beslenen bir insanım diyor" ifadelerini kullanmıştı. Bahçeli, şunları söylemişti:

"Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan milletin teveccühünü anlayamamıştır. Sayın Erdoğan, milletin bu hoşgörüsünü algılayamamış ve her şeyi kendisinde toplamaya, kendisinden dolayı bunların olduğunu inanmaya, kendisini bir beğenmişlik içinde kendisinin toplumun önüne çok farklı bir Recep Tayyip Erdoğan olarak çıkmasına sebep olmuştur. Bir iktidar olabilmesi için en az 276 milletvekili olması lazım. Eğer 326 milletvekili ile iktidar oluyorsanız, bunun bir anlamı vardır, o da şudur; yasamada kendisini tek başına iktidar yapacak güçlü bir sayısal çoğunluğu var. Yani bu TBMM’deki milletvekilleridir. Yani 326 olduğu için hükümeti kurma yetkisi kendisindedir. Böylece Anayasa’da var olan kuvvetler ayrılığının yasama bölümünde AKP var. Dolayısıyla yürütmeme de, hükümette de AKP var. İki yasama ve yürütme kuvvetinde AKP var. Programda ne varsa yeni yasayla uygulayabilir. Çünkü tek başına iktidar. Ben yasamada varım, ben benim, tek adamım, Orda Doğu’da padişah ve sultanım, Türkiye’de ise neredeyse diktatör olmaya beslenen bir insanım diyor."

Dönemin Başbakanı Erdoğan 9 Mart 2014'te Bahçeli'nin bu ifadelerine yanıt vermiş; "Diktatörün olduğu yerde böyle konuşabilir misiniz? Kaçacak delik ararsınız. İstediğin hakareti yaacaksın bundan daha büyük hürriyet olur mu?" demişti.

2015 yılına geldiğimizde de Bahçeli'nin Erdoğan'a yönelik eleştirileri hız kesmeden devam ediyordu. 3 Mart 2015'te partisinin Grup toplantısında yaptığı konuşmada, "Erdoğan kendi kişisel kariyer hedefleri tek adam olmak, diktatörlüğe kaymak için taşıdığı makamın imkânlarını edep ve hayaya sığmayacak ölçüde ucuzlatmıştır. AKP'ye oy dilenmiştir" diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürmüştü:

"Erdoğan'ın meselesi millet değildir. Türk milleti Saraya tünemiş bir bedbah tüketmiştir. Erdoğan kendisini Türk milletinin önünde görmektedir. Türk milleti yasa tanımaz bir despotla yüz yüze kalmıştır Erdoğan'ın aklında, işçi memur, sanayici, esnaf zaten yoktur. Varsa yoksa derdi koltuktur. Hedefi Türkiye'yi cehenneme çevirmek. Kaçak ve karanlık sarayda oturan Erdoğan Anayasa'yı delik deşik etmiştir. Anayasa suçu işlemiştir. Sicilinde beyaz nokta kalmamıştır. Erdoğan'dan cumhurbaşkanı olmaz demiştim. Yine aynı yerdeyim, yine aynı görüşteyim. Diyeceksiniz ki, Erdoğan bugün cumhurbaşkanı koltuğunda oturmaktadır. Türk milletini AKP'ye oy verip vermeyenleri ayırt eden bu adamdan sorarım sizlere, Cumhurbaşkanı olur mu?"

Bahçeli, 8 Şubat 2015'te partisinin Kırşehir mitinginde halka seslenirken de Erdoğan'ı işaret ederek, "Tek adam olacağım diyorsa, Kırşehir bu oyuna gelmeyecektir. Kral, emir, şah, tiran, diktatör olacağım hevesinde ise, buna Türk milleti müsaade etmeyecek, onay vermeyecektir" demişti.

"Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan adamın partizanlık yapmasına, siyasi taraf tutmasına hoşgörü gösterecek misiniz?" diye soran Bahçeli, şunları söylemişti:

"Hayırsa, bu Erdoğan neden bahsetmekte, neyin peşinden koşmaktadır? Kırşehir’in azmi bu kadar kat’i ve kesinse, Erdoğan kime neyi kabullendirecektir? Tek adam olacağım diyorsa, Kırşehir bu oyuna gelmeyecektir. Kral, emir, şah, tiran, diktatör olacağım hevesinde ise, buna Türk milleti müsaade etmeyecek, onay vermeyecektir. Yeni Türkiye parolasıyla milli bekayı, milli varlığı, milli kimliği parçalamak isteyenler hayallerinde boğulacak, bozgunculuğun çamurunda soluk alamayacaklardır."