"İstanbul’da artan gece baskınları ve tutuklamalar halkımızın bu endişelerini bir kat daha artırmış durumda" denilen açıklamada, antlaşmanın sonsuza kadar askıya alınması ve tutuklamaların durdurulması için çağrı yapıldı.
ETHR, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Son dönemlerde Türkiye-Çin suçluların iadesi antlaşmasından ötürü diasporadaki Doğu Türkistanlılar endişe ve üzüntüye kapılmış durumda idi. Buna ek olarak İstanbul’da artan gece baskınları ve tutuklamalar halkımızın bu endişelerini bir kat daha artırmış durumdadır.
Çin’in Covid-19 aşısını kullanarak Türkiye’de yaşayan Doğu Türkistanlıları geri istedikleri iddiaları yabancı basında geniş yer almaktadır. Bütün bu iddialar ve gelişmeler Türkiye’de yaşayan Doğu Türkistanlılar başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında yaşayan Uygurları derinden etkilemektedir. Tutuklamalar sırasında kullanılan üslup ve tavır da insanların gururunu zedeleyicidir."
Doğu Türkistanlıların anavatanı gibi gördükleri Türkiye'de, Çin’e iade edilme korkusuyla yaşamalarının Türkiye Devleti'ne yakışmadığını yazan ETHR, ev baskınları ve tutuklamalar yerine hukuki işlemlerin yürütüleceği herhangi bir Doğu Türkistanlının usule uygun bir biçimde yargı makamlarına çağırılmasının daha uygun olacağını vurguladı. Doğu Türkistanlıları temsil eden dernek, bu uygulamaların daha insancıl ve hukuki biçimde yapılmasının en büyük temennileri olduğunun altını çizdi.
Pekin yönetimi, 2017'de imzalanan fakat TBMM'nin henüz onaylamadığı "Suçluların İadesi Anlaşması" kapsamında Türkiye'ye sığınmış ve sözde terör suçu işlediğini ileri sürdüğü Müslüman Uygurların sınır dışı edilmesi sürecini hızlandırmayı hedefliyor.