Aile ve Sosyal Hizmet Bakanlığı'na yeni doğan başvurusu yapılmasının ardından yapılan ödemeler 9 yıldır birinci çocukta 300 TL, ikinci çocuk için 400 TL, üçüncü çocuk için 600 TL seviyesinde sabit devam ediyor.
9 yıl önce "ilk altın devletten" ifadeleriyle duyurulan doğum yardımıyla bugün kuyumcunun kapısından geçmek mümkün değil.
TCMB'nin resmi TÜİK verilerine dayanan enflasyon hesaplayıcısına göre, Mayıs 2015'in 300 TL'si bugün 2 bin 624 TL ediyor.
15 Mayıs 2015 tarihinde 116 dolara denk gelen birinci çocuk için verilen doğum parası, bugün sadece 9 dolar ediyor. Bugün 116 dolar, 3 bin 740 TL'ye denk geliyor.
15 Mayıs 2015 tarihinde 300 TL ile 3 gram altın alınabiliyordu. Bugün 3 gram altın 7 bin 150 TL'ye denk geliyor.
Nisan 2015 ile Mayıs 2024 arasındaki birikimli resmi enflasyon tam yüzde 780 seviyesinde bulunuyor. Yani ortalama fiyatlar, siyasi gerekçeyle düşük hesaplandığı yönünde eleştiriler olan resmi enflasyonla bile, bu 9 yıllık dönemde tam yüzde 780 oranında arttı ama doğum parası sabit kaldı.
300 TL'lik doğum yardımı ödemesi ile yaklaşık bir hafta için yeterli olan 350 gramlık bebek sütü bile alınamıyor.
Yaygın satılan bir markanın 350 gramlık bebek sütü şu an piyasada yaklaşık 340 TL fiyatla satılıyor.
Yeni doğanlar için 120'lik pakette bebek bezi fiyatları da en düşük 300 TL'den başlıyor ve markasına göre 800 TL'ye kadar değişiyor.
TÜİK verilerine göre 2023 yılında Türkiye'de doğurganlık hızı 1,51 çocuk seviyesine düşerek tarihi dip seviyesine indi. 2001 yılında bu rakam 2,38 çocuktu.
Yani, bir kadının doğurgan olduğu dönem boyunca doğurabileceği ortalama çocuk sayısı 2023 yılında 1,51 oldu. Bu durum, doğurganlığın nüfusun yenilenme düzeyi olan 2,10'un altında kaldığını gösterdi.
Bin nüfus başına düşen canlı doğum sayısını ifade eden kaba doğum hızı, 2001 yılında binde 20,3 iken 2023 yılında binde 11,2 oldu. Diğer bir ifade ile 2001 yılında bin nüfus başına 20,3 doğum düşerken, 2023 yılında 11,2 doğum düştü.
TÜİK'in 2023 yılı doğum istatistiklerini açıklamasının ardından açıklama yapan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, tabloyu "felaket" olarak nitelendirmişti.
Erdoğan, "Nüfusun kendini yenileme eşiği olan 2,1 seviyesinin altındayız. Bu, açık söylüyorum, Türkiye açısından varoluşsal bir tehdittir, bir felakettir" demişti.
Erdoğan hükümet tabloyu felaket olarak nitelese de doğum yardımını 9 yılda eritmeyi tercih etti.