Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Türkiye ziyareti Alman medyası tarafından olumlu karşılanırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan sığınmacılar konusunu siyasi pazarlık yaptığı gerekçesiyle eleştirildi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in 18 Şubat'ta AB devlet ve hükümet başkanlarının katılımlarıyla düzenlenecek kritik sığınmacı zirvesi öncesinde hafta başında Ankara'ya yaptığı ziyaret Alman medyasında geniş yer aldı.
AB sınırlarının korunması için kaçak göçle mücadelede Türkiye'ye verilen destek, Türk tarafının Ege Denizi'nde NATO'nun devreye girmesi talebi ve Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan'la ikili görüşmeler tartışmalarda öne çıktı. "AB'nin Suriye'deki son mülteci krizine ilişkin Türkiye ile müzakere biçimi riyakârlığın neredeyse son noktası." ifadesini kullanan Frankfurter Rundschau gazetesi "Genişlemeden Sorumlu AB Komiseri Johannes Hahn Türkiye'yi bir yandan sınırlarının korunmasına ilişkin eksiklikleri konusunda eleştirirken, öte yandan da sınırlarını Suriyeli sığınmacılara açması yönünde teşvik etti. Hahn, Avrupa'nın sığınmacı politikasındaki ikiyüzlülüğünü daha açık bir biçimde ortaya koyamazdı. Diğer yandan Türkiye'nin sığınmacılar için benimsediği yöntem de riyakârlığın bir başka örneği. Zira Ankara sığınmacıları, Suriye'nin kuzeyinde bir tampon bölgeyi hayata geçirmek ya da basitçe Avrupa'dan daha fazla para talep etmek için pazarlık malzemesi olarak görüyor." açıklamalarına yer verdi.
"BATILI POLİTİKACILARIN KAÇINDIĞI SARAY'A GİRDİ"
Aynı gazetede yer alan "Merkel Türkiye'de, Ankara ile pazarlık" başlıklı haberde ise şunlar belirtildi: "Görüşmede bir taraftan Türkiye'nin sığınmacıların Avrupa'ya gelmelerine sınırlama getirmesi görüşülürken, diğer taraftan Türkiye'nin beklentileri ve yardımlar ele alındı. Türkiye buna ilaveten Haziran ayından önce AB sürecinde yeni fasıllar açılmasını ve bu yıl içerisinde vize kolaylığının sağlanmasını ele almak istiyor. Merkel öğleden sonra ise, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı son dönemde birçok batılı politikacının kaçındığı Ankara'daki gösterişli sarayında ziyaret etti."
"Erdoğan'ın Sarayı'nda sığınmacı zirvesi" başlıklı haber yayınlayan Bild gazetesi, "Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sarayı, taştan bir güç sembolü. Erdoğan'ın Ankara'da sit alanına 400 milyon Euro'ya yaptırdığı gösterişli binanın 1150'den fazla odası bulunuyor. Tartışmalı binada, en az onun kadar tartışmalı olan Cumhurbaşkanı, Almanya Başbakanı Angela Merkel'i ağırladı. Görüşme nedeni yine sığınmacılar sorunu." ifadelerine yer verdi.
"MERKEL UMUTSUZCA ORTAK ARIYOR"
Alman 1. devlet kanalı ARD'ye bağlı Tagesschau haber sitesinde ise şu ifadeler kullanıldı: "AB kendi sığınmacı politikalarını oluşturmaktan yoksun olduğu için, Başbakan Merkel Ankara'da umutsuzca ortak arıyor. Ancak, kim böylesine istekli bir şekilde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın politik pazarına girerse kendisini baskılara açık hale getirir. Brüksel ve Berlin'in bir taraftan Türkiye'den sınırları açarak sığınmacılara insanlık yapmasını isterken, diğer taraftan sığınmacıların Avrupa'ya gelmemesi için kapıları kapatmasını istemesi ne kadar alaycı ve ikiyüzlü."
"TÜRKİYE'NİN AMACI NE?" SORUSU
"Her ne kadar Türkiye şu ana kadar zaten bu insanlara yardım etmiş olsa da insan şimdi neden sınırları kapattığı sorusunu sormadan edemiyor. Bölgedeki korkunç manzarayla AB üzerindeki baskıyı artırarak daha fazla mali yardım almak için mi?" sorusunu dile getiren Badische Zeitung şöyle devam etti: "AB Türkiye'yi Suriyelileri alması için teşvik ediyor ancak birlik üyelerinin büyük bir çoğunluğu sığınmacı almak istemiyor. Bu insanların çektiği acıyı görenler devletlerin tamamına ancak şu çağrıda bulunabilir: Artık kendi çıkarlarınızı ikinci plana atıp bu durumun son bulması için var olan tüm gücünüzü çözüme kanalize edin."
Tagesspiegel gazetesinde yer alan haberde ise "AB'nin iki yönlü tutumu hoşnutsuzluğa neden oluyor. Zira bir yandan Avrupa Ankara'dan sığınmacı akınına karşı daha fazla adım atmasını bekliyor, öte yandan Türkiye'ye insani gerekçelerle ülkeye daha fazla sığınmacı almak üzere Halep sınırını açması çağrısı yapıyor. Tabii insani gerekçeler bir yana bu sığınmacıların Avrupa'ya gelmemesi şartıyla." görüşlerine yer verildi.
Sonntag Aktuell'de çıkan haberde Türkiye'nin daha fazla biçimde desteklenmesinin şart olduğuna değinildi: "Avrupa, Türkiye'yi bu süreçte şimdiye kadar olduğundan daha fazla desteklemeli. Zira Avrupa Birliği'nin dış sınırlarını koruma konusunda Türkiye kilit rol oynuyor. Öte yandan Avrupalılar ve ABD'nin tek ses olarak Rusya'ya askeri tutumunun kabul edilebilir olmadığını net bir şekilde göstermesi gerekiyor."
"MERKEL'İN ZİYARETİ BAŞARILI"
Devlet destekli Almanya'nın Sesi Radyosu'nun haber sitesine konuşan Die Zeit gazetesi dış politika editörü Michael Thumann ise "Merkel'in mülteci sayısının azaltılması yönünde verdiği sözü tutmak için elinden gelen her şeyi yaptığını" söyleyerek, ziyareti "başarılı bir sonuç" olarak değerlendirdi. Thumann şunları söyledi: "Türk ve Yunan sahil güvenlik birimleri arasında bugüne kadar yeterince işbirliği yoktu.
Bunun nedeni bazen iletişim eksikliği bazen de işbirliğindeki isteksizlikti. Mesela Türk karasularından şişme bir bot hareket ettiğinde, Yunan sahil koruma birimleri bunu fark ediyordu ve Atina'ya bildiriyordu, Atina Ankara'ya haber veriyordu, Ankara da Türk sahil korumaya soruncaya kadar her şey olup bitiyordu. NATO'nun gözetleme görevi, tabii ki her ülke de NATO üyesi olduğu için büyük bir avantaj yaratır." CİHAN