Türkiye’ye demokrasi gelmesi için Hizmet Diasporası’na büyük iş düşüyor

Nikaragualı insan hakları savunucusu: Türkiye’ye demokrasi gelmesi için Hizmet Diasporası’na büyük iş düşüyor

SHABER3.COM

Amerika’da “vatansız” olarak sürgün hayatı yaşayan Nikaragualı eski televizyon sunucusu ve aynı zamanda 2021’de Nikaragua Devlet Başkanı adayı olan Félix Alejandro Maradiaga’nın eşi olan Berta Valle, New York’ta TR724’a verdiği röportajda, kendi ülkesinde olduğu gibi Türkiye’ye de demokrasi gelmesi için diasporaların ve muhalefetin çok çalışması gerektiğini ifade etti. Türkiye’deki insan hakları illahlerini eski NBA yıldızı Enes Kanter Freedom’dan detaylı bir şekilde öğrendiğini ifade eden Nikaragua’nın bilinen medyacısı Valle, 15 Temmuz’dan sonra Batı devletlerine yayılan Hizmet Diasporası’nın ve siyasi muhalefetin Türkiye’deki mağdurlar için tek umut kaynağı olduğunu belirtti.

Nikaragua’daki mevcut Daniel Ortego’nun iktidarını protesto ettiği için vatandaşlıktan çıkarılan ve şu anda New York’ta vatansız bir şekilde yaşayan Valle içinde bulunduğu durumu şu sözlerle anlattı, “Ben Nikaragualıyım. Ben bir insan hakları savunucusuyum ve ayrıca 20 yıldır ülkemde medyada çalıştım. Halihazırda Devlet Başkanlığını yürüten Daniel Ortega ve aynı zamanda ülkenin başkan yardımcısı olan eşi Rosario Murillo'nun birlikte kurduğu  diktatörlüğünün acımasız baskısına maruz kalıyorum. 2018'de ülkemde büyük bir protesto düzenledik ve insanlar yaşlılara verilen yardımın miktarını düşüren sosyal güvenlik reformunu protesto etmek için sokaklara çıktılar. Bu eylemlere rejimin tepkisi, 2018'de protestolara katılan çoğu öğrenci olmak üzere 355'ten fazla insanı öldürmek oldu.”

Daha sonra siyasetçilerin bir araya gelerek Ortega rejimine karşı muhalefet hareketi oluşturduğunu ve kendisinin de sivil toplum aracılığıyla 2021'de yapılması gereken ulusal seçimler yoluyla demokrasiye geçişi talep etmeye başladığını, ancak rejimin tepkisinin ses çıkaran herkesi hapsetmek olduğunu söyleyen Valle, tek adam rejiminin muhalefetin tüm liderlerini, bununla birlikte başkan adaylarını, parti liderlerini, öğrenci liderlerini, insan hakları savunucuları iki yıl boyunca korkunç koşullar altında susturduğunu ifade etti.

Devlet Başkanı  adaylarından olan eşi Felix Maradiaga’nın da keyfi olarak gözaltına alındığını ve 611 gün tutuklu kaldığını belirten Valle, bu yıl Şubat ayında mucize bir şekilde 222 siyasi tutuklunun serbest bırakıldığını ve ABD'ye gönderildiğini anlattı. Eşinin ve muhaliflerin kurtulmasına çok sevindiğini ama hikayenin kötü kısmının ise rejimin salıverdiği isimleri vatandaşlıktan çıkarmak olduğunu belirten Valle, kendisi dahil diğer 94 Nikaragualı muhalifin de vatandaşlıktan çıkarıldığını dile getirdi.

“Burada, ABD'de siyasi sığınma talebinde bulundum ancak henüz kabul edilmedim. Yani bu durum bir insan hakları savunucusu için çok zor çünkü aslında siz yoksunuz. Sivil yurttaşlık haklarına sahip değilsiniz. Ayrıca başka ülkelere seyahat etmeniz de reddediliyor çünkü pasaport gibi bir kimliğiniz yok” diyen Valle, rejimin şu anda Katolik Kilisesi rahipleri de dahil muhalefet liderlerinin ve muhaliflerin mallarına el koymakla meşgul olduğunu ifade ederek, henüz  rahibler de dahil 80'den fazla siyasi mahkumun Nikaragua hapishanelerinde tutukluğunu belirtti.

Kürsüden ihbarda bulunduğu için 26 yıl hapis cezasına çarptırılan Başpiskopos Rolando Alvarez'in de aralarında bulunduğu 6 papazın da tutuklandığının altını çizen Valle, Amerika’da bir yandan hayat mücadelesi verdiğini diğer yandan demokrasi için sesini çıkartmaya devam ettiğini söyledi.

“Sesimizi dünyaya duyurduğu için Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’na teşekkür ediyorum”

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nı (GYV) nasıl tanıdınız?  GYV’nin BM programına panelist olarak katıldınız, bu konferansın önemi nedir? sorusunu Valle şöyle cevapladı: “İnsan hakları suçlularının ve gazetecilerin durumuna ilişkin bir konuyu paylaşmak üzere konferansa davet edildim. Bizimki gibi otokratik bir ülkenin vatandaşları ve benim için burada konuşmak, sesimi duyuracak bir platforma sahip olmak gerçekten anlamlı ve önemli, çünkü insanların Orta Amerika'da çok küçük bir ülke olan Nikaragua'da neler olduğunu anlaması ve bilmesi önemli. Yani benim bunu yapmaktaki amacım herkesin ülkemde neler olduğunu bilmesi ve harekete geçmesidir. Insan hakları ihlallerine dikkatleri çekebilirseniz insanları eyleme geçirebilirsiniz. Nikaragua'daki insan hakları ihlallerine dikkat çekmek, ama aynı zamanda uluslararası toplumla birlikte çalışarak Ortega rejimine baskı uygulayarak herkesin buna katılmasına olanak sağlamak amacımdır. Demokrasiye geçiş ve ülkemizi yeniden inşa etme, mağdurlar için adaleti garanti altına alma ancak bu tür programlarda konuşmakla olur”.

Türkiye'deki insan hakları ihlallerini duydunuz. Türkiye'de de sizin gibi pek çok insan ülkesini terk etmek zorunda kaldı ve vatansız kaldılar, kaçırıldılar. Türkiye’deki baskılar hakkında yorumlarınızı paylaşır mısınız? Dünyanın bir çok yerinde baskılara maruz kalan insanlar diktatörlere karşı nasıl birlikte mücadele edebilir? Sorusuna Valle’nin cevabı şöyle oldu, “Türkiye'nin durumunu arkadaşım Enes Freedom’dan derin detaylarıyla öğrendim. Ve benim için, nereden geldiğinizin bir önemi olmadığını, bir rejime karşı konuşursanız zulüm göreceğinizi görmek gerçekten etkileyiciydi. Yani Türkiye'den Nikaragua'ya, Venezuela ve Rusya'ya diktatörler birbirlerine çok ama çok benzer. Bu otokratik rejimler aynı yöntemlerle hareket ediyor ve işin en kötü yanı da kendi aralarında işbirliği yapmaları. Bizim durumumuzdaki insanlar biliyor ki onlar sanki bir kılavuz kullanıyorlar. Biliyorsunuz, kendi ülkelerinde muhalifleri durdurmak için benzer taktikleri uyguluyorlar. Özellikle Türkiye örneğinde, muhalefetin sivil toplumu, tabandan gelen hareketlerini desteklemesi gerektiğine inanıyorum.”

Valle diktatörlere karşı ortak mücadele üzerine sözlerini şöyle tamamladı, “Ve bazen bunun gerçekten zor olduğunu biliyorum. Kendi ülkemizde çok tehlikeli olduğu için hiçbir şey yapamıyoruz ama biliyorsunuz yaratıcı olmamız gerekiyor. Ülkemizdeki sivil toplumun temelini ayakta tutmak, elimizden geldiğince sivil toplumu güçlendirmek. Bu çok önemli. Ayrıca diaspora da önemlidir. Türkiye'de (zulümden kaçan) binlerce kişinin yurt dışında olduğunu hesaplarsanız, sizi temin ederim ki, ülkenizdeki baskılarla ilgili, yaşadığınız yerlerde farkındalığı doğrudan artırmaya yardımcı olabilirsiniz. Ülkenizde kalan insanlarınızı ekonomik olarak desteklemelisiniz, Türkiye’deki durum hakkında uluslararası düzeyde savunuculuk yapmak için örgütlenmelisiniz. Diasporalar olarak birlikte hareket etmeliyiz. Uluslararası toplumu demokrasi için harekete geçirmeliyiz ve istediğimiz değişim için çok çalışmalıyız”. 
<< Önceki Haber Türkiye’ye demokrasi gelmesi için Hizmet Diasporası’na... Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER