Türkiye ve Kıbrıs uzmanı Günter Seufert: Türkiye Doğu Akdeniz'de yalnız kaldı

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Temmuz 24 2019
Almanya Bilim ve Politika Vakfı'nın (SWP) Türkiye ve Kıbrıs uzmanı Günter Seufert, Ankara'nın Doğu Akdeniz'de izole olduğu görüşünde. Seufert, AB yaptırımlarının ise Türkiye için belirleyici rol oynamayacağını savunuyor.
DW: Bay Seufert, temel bir soru: Türkiye’nin Kıbrıs açıklarındaki sondaj çalışmaları uluslararası hukukla hangi açıdan çelişiyor?

Günter Seufert: Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi (UNCLOS) 1994 yılında yürürlüğe girdi ve şu anda örf hukuku olarak kabul görüyor. Türkiye, Doğu Akdeniz’e kıyısı olan diğer ülkelerin aksine bu sözleşmeye dahil olmadı. Şu an Yunanistan, Kıbrıs Cumhuriyeti, İsrail, Mısır ve belli ölçüde Lübnan, UNCLOS temelinde imzaladıkları karşılıklı anlaşmalarla, münhasır ekonomik bölgelerinin sınırlarını çizdiler. Türkiye ise Deniz Hukuku Sözleşmesi’nde yer almadığı için, diğer Akdeniz ülkeleri arasında yapılan bu ikili anlaşmaların geçerliliğini sorguluyor. Ankara böylece Doğu Akdeniz’de kullanım haklarının barışçıl bir yolla bölüşülmesinin de altını oymuş oluyor. Türkiye attığı bu adımla Türkiye karşıtı bir cephe oluşmasına neden oldu ve bölgede yalnızlaştırılmayı provoke etti. Simdi bu yalnızlığı kırabilmek için askeri tehditleri ve uluslararası hukuka aykırı faaliyetleri deniyor.

Türkiye hükümeti Kıbrıs sularında sondaj çalışmalarına başlamadan önce bu gelişmelerin olabileceğini, yani Akdeniz’in doğusundaki diğer ülkelerin kendine karşı tavır alacaklarını ve yalnızlaşacağını düşünemedi mi?

Ben yanlış bir öngörüde bulunduklarını düşünüyorum. Aslında Türkiye’nin pozisyonunda değişen bir durum yok. Ankara, Kıbrıs’taki Türklerin de Rumlar gibi adanın bir parçası olduğunu belirterek, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, Kıbrıs sularındaki doğalgazı Kıbrıslı Türklerle paylaşması gerektiğini savunuyor. Türkiye’ye göre Kıbrıslı Türkler, en başından itibaren, yani sondaj bölgesinde yapılan ilk araştırmalarda, sıvılaştırma tesislerinin inşasında ve daha sonra satış aşamasında vs. sürece dahil edilmeli. Ankara’nın bu tavrı yeni değil. Yeni olan şu: Türkiye'nin bölgede hedeflerini kabul ettirebilmek için kendine destek olabilecek bir müttefiki kalma

Bu haberler de ilginizi çekebilir